"Sabah 5'te uyanan tek canlı türü ya horozlardır ya da henüz uyumayı başaramamış yazarlar." - Douglas Adams"

Deneme

Yitik Yazar Tortusu

Büyük bir yazar olarak yatılıp bir hiç olarak uyanılabilir. Bukowski'nin buna benzer bir sözü vardı. İşte bu da öyle bir tükeniş, kıvılcım gibi bir şey. Her ne dersen de.

Issız Sokakların Dilsiz Küçük Pencereleri!..

Pencereler, evlerimizden sokağımıza açılan yüreğimizdir bizim. Mahremiyetimizin dışında olanı öğrenme isteğimizdir. Cadde de yürüyen kalabalıkların telaşlı koşuşturmasını görmek, yudumlamakta olduğumuz kahvenin damakta bıraktığı lezzetle tasasız bir günün dört duvar arasında keyfini sürmektir. Mizacımıza göre önünde yerimizi aldığımız bir dayanaktır bize pencereler, bazen mahcup ve sıkılgan bazen de hoyrat

yazı resim

Sudaki Yazılar IV (Düş Penceresinden Duyulan Bir Melodi)

Doğum emeklemeye başlar sonrasında yavaş yavaş adım atma çabalarına girişip yürümeye çalışırız.Farkında olduğumuz gözümüzün gördüklerinden fazlasını öğrenmektir.Görsel örenme şansımızı geliştirmek için farkında olmadan farkındalığımızın sürüklediği sürece hızlı hızlı adımlar atar kimi zaman bulunduğumuz bir bar bir çay bahçesi boş bir sokak yaşlı bir adam yaşlı bir çınar ağacı

KİTAP İZLERİ

Bir Zambak Hikayesi

Mehmet Rauf

Tabuları Yıkan Erken Cumhuriyet Dönemi Erotik Edebiyatı: "Bir Zambak Hikayesi" Türk edebiyat tarihinin tozlu raflarında uzun yıllar gizli kalmış, adı bilinse de içeriği hakkında fısıltılarla
İncelemeyi Oku

Sanki Çok Ta Önemliydi

“Mademki bana akıl verecek kadar akıllısın, neden kişiliğinle hiçbir şeyin birbirine uymuyor?”
O gün, bu gündür, yolda karşılaşmamak için, ya yolunu değiştiriyor ya da bir şeylerle oyalanıp, görmüyor gibi davranıyor.
Sanki çok ta önemliydi!
Pehhh!!!

Anlayamadığım İnsanlardır

Hiç kimse haksız olduğunu kabul etmez, kabullenmez. En azılı bir hırsıza, en acımasız bir katile de sorsanız, kendisini haklı gösterecek bir takım sebepler ortaya atacaktır.
Herkes yaptığının iyi ve doğru olduğunu düşünür. Gasp, terör, çete ve mafya... gibi işlerle ilgilenenlere de sorsanız, kendince haklı sebepler ileriye

Yağmur

Bulutun buhara doyduğu, göğün içini boşalttığı andır yağmur. Yeryüzünün gökyüzüyle selamlaşmasıdır; yerin kirlerden, göğün buluttan arınmasıdır. Canlı cansız tüm varlıklara karşılıksız bir hediyedir yağmur, hem rahmettir hem berekettir.

Hatun Kaçmış Sen Hala…

Temel bir gün parkta yürürken, bir adamın şınav çektiğini görür. Yanına yaklaşır, bir altından bakar, bir sağından bakar, bir solundan bakar, sonunda adama döner ve der ki

KİTAP İZLERİ

İnsan Olmak

Engin Geçtan

Türkiye'nin Ruhuna Tutulan Ayna: Engin Geçtan’ın Eskimeyen Klasiği Üzerine Her ülkenin edebiyatında, nesiller boyu elden ele dolaşan, altı çizilen cümleleriyle adeta kolektif bir yol arkadaşına
İncelemeyi Oku
Başa Dön