"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Deneme

yazı resim

Yadırgama

Evet susturuldum. Yok yok, kimse kapıma gelip ağzımı kapatmadı henüz. Ancak anladım ki yüreğimde bir kazı yapılması halinde bulunacak “ucundan tutacak hiçbir şey kalmadı mı!” sorgusundan müteşekkil silah ve mühimmatım suç yeni tanımında. Susturuldum ve sustukça büyüyor İçimde telafisiz susmalardan derin bir yara
Kanayan kırıkları canımın

Aynada Birleşmeyen Bakışlar

Aşağıdaki denemem, Ağustos-Eylül 2009 tarihli Notos dergisinin 17 sayısında bulunan Bu fotoğrafın öyküsünü yazar mısınız? bölümünde yayınlanan bir resim üzerine yazılmıştır. Resmi, yazar sayfamda ve aşağıdaki linkden görebilirsiniz
http://images.easyart.com/i/prints/rw/en\_easyart/lg/3/0/Ruth--1995-Max-Ferguson-306627.jpg
Okuyan herkese teşekkür ederim.
Ne kadar benziyoruz aslında birbirimize, ikimizi de harekete geçmekten

Issız Sokakların Dilsiz Küçük Pencereleri!..

Pencereler, evlerimizden sokağımıza açılan yüreğimizdir bizim. Mahremiyetimizin dışında olanı öğrenme isteğimizdir. Cadde de yürüyen kalabalıkların telaşlı koşuşturmasını görmek, yudumlamakta olduğumuz kahvenin damakta bıraktığı lezzetle tasasız bir günün dört duvar arasında keyfini sürmektir. Mizacımıza göre önünde yerimizi aldığımız bir dayanaktır bize pencereler, bazen mahcup ve sıkılgan bazen de hoyrat

Çocuk ve Torun Sevgisi Üzerine...

Torunlar çocuklardan daha fazla sevilir derler. Külliyen yanlış bir ifade bana göre. Gençliklerinde çalışma hayatı, zaman darlığı veya toyluk nedeniyle çocukları ile fazla ilgilenemeyen anne ve özellikle babalar, çocuklarla oynama zevkini ancak torunları ile giderirler. Kılıfta hazırdır “ torunlar çocuklardan fazla sevilir”.

Hatun Kaçmış Sen Hala…

Temel bir gün parkta yürürken, bir adamın şınav çektiğini görür. Yanına yaklaşır, bir altından bakar, bir sağından bakar, bir solundan bakar, sonunda adama döner ve der ki

Aşka Nazar (Denemeler 5)

Bir aşkın peşine düşmeyi bırakalı üç sene oldu. Karnı çok aç biri gibi deli divane olup yemek aramak yerine doymuşluğu yakalamış biri gibi damak tadıma en uygun yemeği bekliyorum, arıyorum yavaşça ve sabırla.

Ülkü Hanım'dan Mektup Var

Karşılıklı susuyorduk…. Bekliyor ve susuyorduk… Öyle susuyorduk ki çöllerde kaktüsler bile susuyordu. Öyle duruyorduk ki dünya dönmeyi bırakıyordu, duruyordu….Felekler yedi katın yedisinde de duruyordu

Başa Dön