Mezar Taşında Adın Yazılı
Bana ilk anne diyen sendin yavrum... Bu benim duyduğum en güzel söz oldu. Sesini hatırlamaya çalışıyorum ama sanki zamanın bir yerinde kaybettim...
"Saat dörtte uyanan biri ya aşıktır ya da felsefeci. Ben ise sadece kahve bekliyorum." – Albert Camus (kurgusal)"
"Saat dörtte uyanan biri ya aşıktır ya da felsefeci. Ben ise sadece kahve bekliyorum." – Albert Camus (kurgusal)"
Bana ilk anne diyen sendin yavrum... Bu benim duyduğum en güzel söz oldu. Sesini hatırlamaya çalışıyorum ama sanki zamanın bir yerinde kaybettim...
Gülmek ne kadar zor. Özellikle de uzmanların deyimiyle 'globalleşen dünyada'. Peki gülmek neden bu kadar zor. küçük bir tebessümü neden birbirimizden esirgiyoruz.
Öncelikle gülmekten kastımız kahkaha atmak felan değil ya da yüzünüz gülerken içerlerde bir yerlerde hüzün frtınaları kopması da değil. İçinizin ve dışınızın aynı anda
YZ
Arkadaşımla Eminönü'nde zar, zor yetiştiğimiz Kadıköy vapuru, iskeleden ayrılmaya başlamıştı ki
Ahmet Ümit
Belki çok farklı olmazdı demek için, barış adına baharı kucaklamak için, çocukların uçurtmalarında rüzgar kalabilmek için, insanların bir gününe sığmayan umutlarında, o sımsıkı kapanan avuçlarında kalan bir tebessüm olmak için umut olurdu , kendimi bunca senelere rağmen anlatamamak.
\- Yaşı küçük ama kalemi güçlü Sevgili Duygu Ergun’a.........-
Ben, ailem ve sağlığım hariç tüm servetimi kaybetmişken bazıları başarılarla dolu bir geçmişle çok büyük bir servet sahibi oldular
Karacaoğlan, “ Ölümden korkup da gününün sayan, ölür gider yar koynuna giremez” derken “zaman “ın önemini vurgulayıp bir an önce sevginin dolu dolu yaşanmasının gerekli olduğunun belirtmiştir.
Evet, kapatın lütfen. Kapatın yalanların ekranını ve sessizliği dinleyin, yalnızca o sessizliğin bile söyleyecek çok şeyi var size.
Her şeylerini alıp gittiler / Bir, çiçekleri kaldı saksılarda / Bir, uykuda düşleri / Yürekleri birde...
Öyle böyle değil. Ciddi bir sorun.
Uluslararası, dünyanın bütününü ilgilendiren bir mesele..
Adım adım gelen, ruhları esir alan tehlikeli bir gidiş..
“Ellerimi bulamıyorum, yardım edin bana.”
İyi ki bulamıyorum, tutunmak isteyebilirdim.
Bu düşler, sakıncalı düşler.
Nereden çıktı şimdi?
Ölü bir yüreği yeniden canlandırma hayáli, adi üzerinde hayál.
Öyledir işte Anadolu’nun toprağıyla yoğrulanlar, onun suyunu içip, güneşinde yananlar umutlarını ve onurlarını asla yitirmezler.
Doğan Cüceloğlu