Sorun Sende Değil Bende
Sorun sen de değil bende. Çünkü senin kocaman yüreğinin içinden geçerken ben, hep bir şüpheler içindeyim. Şüphe!
"Yazmak, kelimelerle dans etmek gibidir; ama dikkat et, adımlarını atarken klavye seni güldürmeyebilir." – Franz Kafka"
"Yazmak, kelimelerle dans etmek gibidir; ama dikkat et, adımlarını atarken klavye seni güldürmeyebilir." – Franz Kafka"
Sorun sen de değil bende. Çünkü senin kocaman yüreğinin içinden geçerken ben, hep bir şüpheler içindeyim. Şüphe!
-İyi konuşanı değil,iyi dinleyeni alkışlamak gerekir.
-Yarayı iyileştirenlerden birisi ilaç ise,diğeri de zamandır.
-İnsanları,hayvanları ve doğayı sevin sevebildiğiniz kadar;nasılsa sevgi parasız...
Magazin programları artık çığırından çıktı. İnsanların özel hayatlarını parça pinçik, didik didik ediyorlar. Ediyorlar da ne oluyor? O hayatlara özenen yüzlerce genç kız, star olma bahanesi ile evden kaçıyor, büyük şehirlere doğru yelken açıyor. Binlerce delikanlı işini gücünü bırakıp hayal dünyasına koşuyor. Bunların bir kısmı olağan üstü çabalar
-Benim olan eşek, elalemin katırından daha değerlidir.
\*
-İnsanların gücü bedenlerinde değil, kafalarındadır.
\*
-Kocanızı, karınızı anladığınızı söyleyerek övünmeyin. Kadın psikoloisi ile erkek; erkek psikolojisi ile kadın anlaşılamaz.
Ben en çok kalemimi kaybettim dünyada. Kim bulduysa, cümlelerimin tekrarını yazamadı. Ben en çok kağıdımı kaybettim dünyada, kim bulduysa buruşturup attı bir kenara. Ben en çok aklımı kaybettim dünyada. Kim beni bulduysa, hiç acımadı bana. Ya bir tutanakla kayıt altına alındım; kendimi bile hatırlamadığım anlarda.
Ayrılık: insanın kendisine, insanlara ve hayata dair duygularına ara vermesidir. Bu ara dönem, kişinin kendini sorgulaması ve kendini tekrar inşa etme sürecidir. Yoksa, hayata ve kendine karşı bir kopma ve küsme değildir. Hayatın inşasında, yanlış yapılanmanın önüne geçmek için bazen sorunların baş göstermesi gerekir ki yanlışlık ve hatalar
Öyle bir duygusun ki hangi ten bana yaşattığın özlemi, aşkı, tazeliği, sıcaklığı hissettirebilir. Senin yanında kınalı bir kuzuyum Allah’ına kurban olduğum. Seni severken çöpleri karıştıran ve onun bunun artığıyla beslenmeye çalışan bir köpek nasıl olabilirim. Sen sevgilileriyle övünen erkek olmayı değil, karım diyerek mutlu olan erkek olmayı öğretirken
Mor taş ile huzura odaklanmıştı. Bir adım ileri itildi, rengi daha da koyulaştı taşın. Sarı ve mat taş bir oyundaymışcasına morun yanına koyuldu. Hasta ve bezginleştiren bir havası vardı onun.. Huzur neredeyse o da yakınlarında bir yerlerde bitiyordu. Hayat iyinin yanında kötüyü de saklıyordu, bu kabuldü hep. Kırmızı
Peki, yanlış tanıdığınızı doğru tanıyorum diye kendinize inandırmanız ya da düşünmenizi nasıl yorumlamak gerekiyor. Yani tanıyorum diye, değer verdiğimiz ya da değer vermediğimiz insana yaptığımız yakıştırmalar bir zulüm çeşidi değil midir? Değer verdiğimiz insanın zamanla değersizleşmesi, değersiz dediğimiz insanın zamanla değerli hala gelmesini nasıl açıklayabiliriz?
Şirin, kara kuru, kocaman güllü elbiseli, 4 yaşlarında bir kız çocuğu. Müdürünün yanına götürmek istediklerinde gitmeyeceğini ve iyi akşamlar demeyeceğini söyledi. Onlar gittikten sonra kızlarımı, gözümün önünden geçirdim. Çaycı kadının getirdiği çayları bırakmasından sonra, arkadaşım, yavaşça yaklaştı. Bu kadın, küçük kızın annesi değil dedi. Annesi geçen sene intihar