Ezberinde Yedi Renk Dünya!
Ezberinde yedi renk dünya, sesinde yalnız gerçek bir rüya! Sevgiyle dolan, eskiyi unutan, dertsiz, geleceğe bulanan! Bu akşam, rengin, hüznün, keyfe keder anıların ölüm günü olsun!
"Yazmak, bir hayaletin peşinden koşarken, bir yandan da sürekli kendi gölgene çelme takmaktır." ― Franz Kafka"
"Yazmak, bir hayaletin peşinden koşarken, bir yandan da sürekli kendi gölgene çelme takmaktır." ― Franz Kafka"
Ezberinde yedi renk dünya, sesinde yalnız gerçek bir rüya! Sevgiyle dolan, eskiyi unutan, dertsiz, geleceğe bulanan! Bu akşam, rengin, hüznün, keyfe keder anıların ölüm günü olsun!
Ayrılık: insanın kendisine, insanlara ve hayata dair duygularına ara vermesidir. Bu ara dönem, kişinin kendini sorgulaması ve kendini tekrar inşa etme sürecidir. Yoksa, hayata ve kendine karşı bir kopma ve küsme değildir. Hayatın inşasında, yanlış yapılanmanın önüne geçmek için bazen sorunların baş göstermesi gerekir ki yanlışlık ve hatalar
Namaz kılanları, namaz kılmayan, ateist, agnostik, sosyalist, komünist, demokrat ya da başka inançlardan gençler kolladı. Onlar da diğerlerinin bira içmesine, davranışlarına karışmadı. Tesettürlülerle tesettürsüzler kaynaştı. Sığ bir laiklik anlayışı aşıldığı gibi direnişe katılan dindarlarca da Tanrı’yla ilişkinin giyim kuşamla ölçülemeyeceği anlaşıldı. İnançların ve sembollerin de gerçek değerlerine kavuşacağı
-İyi konuşanı değil,iyi dinleyeni alkışlamak gerekir.
-Yarayı iyileştirenlerden birisi ilaç ise,diğeri de zamandır.
-İnsanları,hayvanları ve doğayı sevin sevebildiğiniz kadar;nasılsa sevgi parasız...
Tutsağı olduğunuzda size hizmet etmeye hazır bir kadın gibidir-yazmak. Sadece yüzünde değil, aynı zamanda onu içinde hissetmeyi, onunla oynamayı sevecek kadar şımarıkdır yazmak.
Ben en çok kalemimi kaybettim dünyada. Kim bulduysa, cümlelerimin tekrarını yazamadı. Ben en çok kağıdımı kaybettim dünyada, kim bulduysa buruşturup attı bir kenara. Ben en çok aklımı kaybettim dünyada. Kim beni bulduysa, hiç acımadı bana. Ya bir tutanakla kayıt altına alındım; kendimi bile hatırlamadığım anlarda.
Soğuğun, ayağımda ve belimde hissettirdiği kişiliği, camlardaki, minik ayılı perdeyi aralayınca, kara dönüşmüş haliyle böö dedi. Yanımdaki, mis kokulu buğday ekmeğini andıran minik kız, üzerini açtığından, ana rahmine geri girmiş gibi küçülmüştü. Çaydanlığın altının yandığını kokusundan anlamamak için ölmüş olmak lazım diye geçirdim aklımdan. Esnemeye vaktim kalmadığından, gözümü
Öyle bir duygusun ki hangi ten bana yaşattığın özlemi, aşkı, tazeliği, sıcaklığı hissettirebilir. Senin yanında kınalı bir kuzuyum Allah’ına kurban olduğum. Seni severken çöpleri karıştıran ve onun bunun artığıyla beslenmeye çalışan bir köpek nasıl olabilirim. Sen sevgilileriyle övünen erkek olmayı değil, karım diyerek mutlu olan erkek olmayı öğretirken
Kıyamet olayı Cenabı Allah'ın takdiri ve dilemesi ile olacak olan bir olaydır. Bunun ile ilgili ayet ve hadisler gayet açık ve nettir. Bu konu ile ilgili tartışmalarda abes, yersiz ve gereksizdir, spekülasyondan öteye geçemez. İşte size ayeti kerime, ''İnsanlar sana kıyamet saatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak
Bilinmelidir ki, kader yayı ne kadar kuvvetle geri çekerse oku da o kadar ileri fırlatacaktır.
bazen bir gülüş oldum dudaklarımda. bazen bardaktan boşalırcasına yağmur oldum gözlerimde. sustum, haykırdım, delirdim ve sakinleştim. ne kimseyi anlayabildim ne de kimseye kendimi anlatabildim. üşüdüm, korktum, rezil oldum.
Eğitimi okuma yazma öğrenmek diye tanımlayamayız. Okuma yazma öğrenmek eğitimin bir parçasıdır ama küçük bir parçası. İnsanların diğer canlılardan ayıra en önemli özelliğin düşünebilme yeteneği olduğunu övüne övüne anlatırız. Oysa böyle olmasında , yani dünyaya insan olarak gelmemizde ve insanların düşünebilme yeteneği olmasında bizim bir rolümüz yoktur. Hiçbir