Allah Katında Üstünlük
İnsanlık tarihi boyunca yaşanan savaş ve çatışmaların birçoğunun altında, farklı ırklar arasında süregelen düşmanca duygular yatar. Irkçılık ya da etnik düşmanlık, bu çatışmaların kaynağıdır.
"“Yazarlık, kelimelerle oynayanların en sinsi oyunudur; okuyucu fark ettiğinde oyun zaten kazanılmıştır.” – Mark Twain"
"“Yazarlık, kelimelerle oynayanların en sinsi oyunudur; okuyucu fark ettiğinde oyun zaten kazanılmıştır.” – Mark Twain"
İnsanlık tarihi boyunca yaşanan savaş ve çatışmaların birçoğunun altında, farklı ırklar arasında süregelen düşmanca duygular yatar. Irkçılık ya da etnik düşmanlık, bu çatışmaların kaynağıdır.
Onları ilk kez, 2011 Nisan ayında, İstanbul’da, Galatasaray Lisesi önünde görmüştüm. Orada toplanıyorlar, Taksim’e doğru yürümeye çalışıyorlardı.
Cıvıl cıvıl ama öfke doluydular. Biraz şaşkın ve dağınıktılar. Bizlerin alışkın olduğu örgüt, yürüyüş disiplinleri yoktu. Dans eder gibiydiler. Bağırıyorlar, sloganlar atıyorlar, müthiş esprili pankartlar taşıyorlardı.
Dünü kurtarmak için günden, günü kurtarmak için yarından olma ... Atakan Korkmaz
Peki, yanlış tanıdığınızı doğru tanıyorum diye kendinize inandırmanız ya da düşünmenizi nasıl yorumlamak gerekiyor. Yani tanıyorum diye, değer verdiğimiz ya da değer vermediğimiz insana yaptığımız yakıştırmalar bir zulüm çeşidi değil midir? Değer verdiğimiz insanın zamanla değersizleşmesi, değersiz dediğimiz insanın zamanla değerli hala gelmesini nasıl açıklayabiliriz?
“Kod Adı Venüs” o yıllarda Kıbrıs’ta bulunan genç bir İngiliz kızın başından geçen olayları ele alıyor. Başka bir deyimle Kıbrıs olayları bir İngiliz kızın bakış açısıyla anlatılıyor
İnsanın doğasındaki var olan asi direnişleri, onun en büyük korkusu ile yüzleşmesine engel olmaktadır. Sünger gibi yüreğinin bir başkası tarafından keşfedilip, kuşatılacağı ve ezileceğini düşünür. Bu nedenledir ki, kendiyle çelişkileri, korkularını ve aktif olmayan yapısının anlaşılacağı kaygıları ile içe kapanır.
Bir kurşunla vurulmak, bir kadına vurulmaktan daha az tehlikelidir ... Atakan Korkmaz
Şiirler not alırım. Ya kendim yazarım ya da en sevdiğim şairlerin özel şiirlerini.Bir sayfa çevirdim ve karşıma Cahit Külebi’nin ilk yayımlanan şiiri çıktı karşıma “Ayıcılar geçti,affedilmemiş insanlar geçti,Şehirler taş yürekliydi Şarkısı beyaz,İnsanların büyük rüyaları vardı,İnsanlar bir ölümle öldüler ki,Sevgiler arasında şaşırıp,Bir unuttular ki deme gitsin”.
Ruslar içinde Aziz Nesini, Yaşar Kemali bilenlere de rastladım. Ama en çok, Rusyada da yayınlanan Çalı Kuşu dizisinden dolayı Reşat Nuri Güntekini biliyorlar
Dört fıkra var...
Bu bir sevgi ve aşksa nedenini anlayamadım gitti. Yok mu bana açıklayacak ileri görüşlü bir yetkili?
İnşallah sabahı görmeme izin verirsin Olmazsa da Ben ne kaybedebilirim ki? Ya da Sen ne kaybedebilirsin ki?