Oruç Babadan Aforizmalar - 37
Bolluk çoğu zaman felakettir, mutsuzluktur, acıdır, kan ve gözyaşıdır. Neden? Çünkü insanoğlunu, daha fazlası, daha da fazlası için kıyasıya bir mücadeleye sevk eder.
"Gelecek, henüz yapılmamış hataların sonsuz bir okyanusudur." - Terry Pratchett (Kurgusal)"
"Gelecek, henüz yapılmamış hataların sonsuz bir okyanusudur." - Terry Pratchett (Kurgusal)"
Bolluk çoğu zaman felakettir, mutsuzluktur, acıdır, kan ve gözyaşıdır. Neden? Çünkü insanoğlunu, daha fazlası, daha da fazlası için kıyasıya bir mücadeleye sevk eder.
Ne söylesem boş artık dediğiniz anda ne olmasını istersiniz ?Düşleyin.............................
Nedense bu Nerdesin? sorusu da hep naberden sonra gelir. Neredeysem neredeyim, sana ne? Yanıma mı geleceksin sanki!
Beş para etmez ve dalgalı, hiçbir şey vermeyen ve anlam ötesi.. Uzak durmak gereken, bir yola ulaştırmakta inancı boş çıkaran ne varsa kurtulmalı, her şeyi yokluğa çeviren ve varlığı büyütmeyenlerden.. Durulan, sert bir bakışta, yansıyan ne varsa dünya üzerine..
Sanat bu âleme sığmayan sözcüklerin okuyucuların gönlüne sığarak gönlünü süsleyerek gülümsetmesidir. Bu bir şiir olur öykü hikâye bir makale deneme söz olur gelir okuyucunun gönlüne bir kelebek misali usulca konar, gönül tellerini titreterek hissetmesini sağlar
Sevdiğim bir atalar sözüdür. ''Kan kan ile yıkanmaz derler.'' Şimdiye kadar şiddet neyi çözmüş ki bundan sonrada çözsün. Bilirsiniz bizim Güneydoğu Bölgemizde de yıllar yıllar süren aşiretler arasında kan davası olmuştur. Bir yere gelmiş tıkanmıştır insanlar ve o aşiretler ile aşiretleri yönetenler, bu iş kıyamete kadar sürmez demişler,
Askerin 27 Mayıs 1960 müdahalesi bana göre, aleyhine medya oluşturan asker ve bazı basın mensuplarına, DP'ye oy verenlerin şaşkınlıkla
ağzı açık bakmalarıdır. Saygılarımla.
Işıl ışıl bir günde, hayatın güzelliği mavinin içinde gizlenemez. Hayallere takılan ipek kanatlarla muhayyel güzellikler ülkesine bir yolculuk başlar. Suya karışan ıtır, bardağınızda buğu buğu tüterken yaşamaktan ayrı bir haz alırsınız. Renk güzeli size yudum yudum tebessüm eder.
Sevgili okurlarımız maddiyatla örülü dünyada, bu maddiyata önem vermeyenlerin sessizliğine ses olan şiirlerle duyarsızlığı, düş gücünü ortaya çıkarmak için, monolog röportajımıza uzun bir aradan sonra kaldığımız yerden devam edelim, tekrardan hoş geldiniz
24 yıl aradan sonra Erzurum'a ilk defa geliyordum. Hep kafamda o mu değişti yoksa ben mi eskidim sorusu vardı. Daha şehre girmeden değişiklikler başımı döndürmüştü. Bu muydu benim bildiğim Erzurum. Kalbimi bıraktığım, gençliğimi teslim ettiğim Erzurum. Caddeler değişmiş, binalar değişmiş, kentler kurulmuş, bilidk tanıdık bir tek bina kalmamış,
Haraç mezat satılan namus ar.
Zarar hep zarar.
Argonun turfanda tarlasında küfrün bini bir para.
Zırva tevil götürmezken,
Işıltılı ekranda kelli felli adamlar zırvalar. Her şey hırdavat pahasına.
Diyanet İşleri ile Çamlıca Hoparlörlü Cami Yaptırma ve Yaşatma Kültür Derneğinin ortak çalışmasıyla İstanbulun her yerinden gözükecek caminin altı baştanbaşa otopark, kontörlü apteshane ve kontörlü yüznumara olup bakkal, kasap, aşevi, berber, turşucu, sulu yemekçi, lahmacuncu ve manavın yanı sıra hamam tası, takunya, ibrik, taharet bezi, ramazan davulu, tespih,