Men Dakka Dukka...
Men dakka dukka..
Çalma kapımı çalarlar kapını.. deyiminin arapça karşılığı..
Yunanistan ekonomik iflasını verdi..
Portekiz,İspanya,İtalya gibi ülkeler sırada bekliyorlar..
"Yazmak, aslında ölüyü diriltmek gibidir; sadece bu sefer mezardan çıkan, okuyucunun şüpheleridir." – Ursula K. Le Guin"
"Yazmak, aslında ölüyü diriltmek gibidir; sadece bu sefer mezardan çıkan, okuyucunun şüpheleridir." – Ursula K. Le Guin"
Men dakka dukka..
Çalma kapımı çalarlar kapını.. deyiminin arapça karşılığı..
Yunanistan ekonomik iflasını verdi..
Portekiz,İspanya,İtalya gibi ülkeler sırada bekliyorlar..
Yazinin bittigi andir duygular sarar etrafi
Bir seda ver de kurtar olsun mahpusun azadı
“Her boşluk bir şekilde dolar.Oyunu bırakan oyuncunun/oyuncuların yerini başkaları alıverir.”
Bir dönemin değerlendirmesidir.
Boydan boya yırtılan koyu perdenin gerisinde, bir zafer engeli sararcasına bitimli! Bir demet çiçek anlatıyor varsa şu an ellerinde.. Varsa sahiden sevişinde! Gömülen, mezarın kenarında duruyor, söyleyen kalbi sancıda söyleniyor.. Bu hayalin toz bulutu içinden geçen ateş böceklerine benzediği aşikar! Tahammül sınırları içinde, son bulmaz bir gece!
1 Mayıs’a örgütlü bir biçimde katıldıklarına ilk kez tanık olduğum, kocaman pankartlarının ardında, futboldaki sömürüyü algılamış, isyan eden taraftar grupları… Kolejliler ve Vosvosçular… Evet bu örgütlenmeleri, Taksim kutlamalarında, ben ilk kez görüyordum.
Oyuncuların, sinemacıların ve aklınıza gelen her meslek grubunun kortejleri de her zamankinden kalabalıktı…
Sanat kolu kırık olana Ressamın yeni bir kol çizerek yerine yenisini takmasıdır, duygu hisleri körelenler için şiirle şair hisleri ve duygularını tazeleyerek, duygu ve hislerini tazeleyerek, yeniden hissetmesini duygu ile bir şeyleri duyarak hissetmesini sağlar.
Sevgiyi somut bir hale dönüştürmek için, bedeni kullanmak yerine, maddeyi kullanmak, en ufak bir aksaklık veya hata ile yüz yüze geldiğimizde, sorgulamadan, bencilce, onu çöpe atabileceğimiz anlamına geliyor ki, bu bir ironi. Çünkü sahip olması bu kadar zor, ne kadar az şey var hayatta.
Vatandaşın hiçbir şeyine güvenmiyor ve inanmıyorum. Okumayan, düşünmeyen bir toplumun nesine inanayım?
Yeneceğim demiyorum, yalnızca korkularımın korktuğu taarruzun davetiyesini veriyorum.
Popülerlik simdilerde daha renkli geliyor artık insanlara. Bu süreçte benliklerini, karakterlerini ve hatta akıllarını kaybetme noktasına gelmekten dahi alıkoyamıyorlar kendilerini...
Oysaki popülarite, düşülebilecek tuzaklarin en korkunç olanıydı.
Ey aday! İnanç sadece istek ve arzulardan oluşmaz; inanç eylem işidir. Eylem yoksa inanç da yok demektir. O zaman yazarlığın bedelini göze almak için harekete geçmelisin. Yüreğindeki korkunun tortularını parçala ve engelleri tek tek aşmaya başla.