YAĞMUR
Yağmur yağıyor. Evden çıksam mı? Çıkmasam mı? Hava da pek soğuk da değil. Bu kadar kararsız kalınacak ne var? En fazla ıslanırım. Kolumdaki saati çıkarıp ayakkabılığa bırakayım. Telefonu naylon bir torbaya sarayım. Belki arayan falan olur. Hepsi bu kadar... Ayakkabılarım çok dayanmaz zaten. Bir kaç sokak geçmeden su çekmeye başlar. Ne kadar gereksiz düşüncelerle boğuşuyorum böyle. Çıkacaksan çık işte.
Yağmurluğun kapüşonunda ince bir tıpırtı… Çok güzel ama acayip keyifli… Sokağın kenarından caddeye doğru çatılardan inen, yollarda biriken sular ince bir dere olmuş akıyor. Tertemiz, berrak.. Her taraf ıslak çimen kokuyor, ağaç kabuğu gibi başka bir şey daha… İn cin top oynuyor. Kediler, köpekler hatta kuşlar bile sığınacak kuru bir yer bulmuşlar. Gözlerden uzak… Önce sırtımda hafif bir serinlik hissettim. Sonra kapüşonun uçundan alnıma damlalar inmeye başladı. Ardından kollarımdan akan yağmur ellerime, parmaklarıma ulaştı. Çok geçmeden paçalarımdan süzülen sular ayakkabılarıma doldu. Dolmakla kalsa gene iyi… Her adımda cark curk etmese keşke.
Parka vardıktan beş on dakika sonra geri mi dönsem diye düşünürken yağmurluğuma düşen damlalar azalmaya başladı. Derken sonra tamamen kesiliverdi. Çok geçmeden bulutlar inceldi, etrafı çakır bir aydınlık kapladı. Yürüdüğüm için üşümüyorum. Eve dönmekten vaz de geçtim. Temiz ve ince bir hava başımı döndürüyor. Her nefeste kendimi daha iyi hissediyorum.
Kaldırım kenarlarında biriken sularda ağaçların, arabaların, evlerin ve kağıt toplayan çocuğun resmi yansıyordu. Dönüş yolunda bu yılın ilk çiçekli ağacı ile karşılaştım. Bir yanım bahar oldu öteki tarağım hüzün. Badem ağaçları hep aldanır çünkü. Daha Mart bile gelmedi. Badem ağaçlarını ne zaman böyle erken çiçeklenmiş görsem o meşhur şiir gelir aklıma.
Şubat 2017
Yağmur
Yağmurluğun kapüşonunda ince bir tıpırtı… Çok güzel ama acayip keyifli… Sokağın kenarından caddeye doğru çatılardan inen, yollarda biriken sular ince bir dere olmuş akıyor. Tertemiz, berrak.. Her taraf ıslak çimen kokuyor, ağaç kabuğu gibi başka bir şey daha…