Gel Artık
masaldan kovulmuş bir kül kedisi karakterini yaşıyor benliğim. ve hala içimden bir ses: 'gel artık' diyor sana!!!
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
masaldan kovulmuş bir kül kedisi karakterini yaşıyor benliğim. ve hala içimden bir ses: 'gel artık' diyor sana!!!
Paket yaptım hüzünlerimi, rafa kaldırdım. Ne ederlerse etsinler umrumda değil bugün.
Bu gece, gözlerimin mehtabında, gönlümün mihrabında, inleyen sevda şarkılarıyla, sevdiğimle birlikteyim...
Mazi, içimde kapanmaya yüz tutmuş bir yaranın derin izleri gibi. Kanamıyor artık, sadece sızlatıyor içimi. Daha ne kadar sevebilir daha ne kadar saklayabilirim ki seni.
İşte bu yüzden söz verip kendime, elimi tutamadığın o durakta bugün unuttum seni.
Usulca sokuluyorum köhne yerlerine anlık doyumsuzlukların geliyor sıkıca tutuyorum onları eğer yenilirsem bu şizofrenliğimde burada bitecekti.Devam etmeliydi.Evetgördüm o ayrı özgürlüğünü,asiliğini ama uzaklaşmak istemedim oradan yazmalıydım hem ‘de herşeyi.
Duvarlar arasında mahkum olmaktan öte senin gönlünde hapis olmayı isterdim.Lakin sen beni sensizliğe mahkum ettin.Etrafımı çevreleyen kalın taş duvarları yıktın üzerime.
Şimdi otobüsün camından sana akan yüreğimi geri ver desem, sende bıraktığım o uzun saçlı yosun yeşillinden bir vücut bulabilsem...
Modern insanın, yaşam merkezi cinsellik üzerine kurulduğundan ve dininde sınırsız ve ölçüsüz cinselliğe göz yummadığından ortada ciddi sorunların varlığı demek oluyor bu.
Ya benimle yaşarsın ya da ölümü koluna takarsın demiştim! Seni kabirde de sıcak tutarım yanıma uzan... Kuş kafesi, dert kümesi, hüsran kefesi... kalbimiz artık huzura mekan. Hey gidi koca dünya; bize ev sahipliği yapamadın ya utan!!!
Sessizlik o kadar güzelki sanki yıllarca hasretim bu sessizliğe.İnsanın benliğini alıyor. Büyülü bir iksir gibi insanın ruhunu alt üst ediyor.Başımı kaldırıyorum ve gündüzün maviliğinden geriye kalan simsiyah bir gökyüzü görüyorum
ben sana 'ne kadar hızlı geçmekte zaman seninleyken' dememeliyim.. durmalı akrep yelkovanın boyuna takılıp. kovalamasınlar birbirlerini....
Bir aşk daha bitti diye yazmalı gazeteler,boş bir cadde ortasında ölen iki çocuktan bahsetmeli.Faili mechul katiller aranmalı heryerde.Robot resmimizi çizmeli polisler.Ve o sahil kenarında çekindiğimiz fotoğrafa benzemeli gözlerimizdeki hüzün.
Bedenim diz çökerken toprak zemine, ruhumu şad eden nefesin çoktan aldı aklımı, dualarım hayatlandı. Senin cümlelerinle kefeni yırtan duygularım yolunu tuttu sana kanatlandı. Kader sevine dursun bizi geç karşılaştırdığına lakin sen içimde biriktirdiğim ve bekareti bozulmamış aşk inancımın duvağını kaldırıp alnından buselendirensin. Unutma unutama diye, en soğuk kışlar
Şimdi ışığında, sıcağında, yangınlarındayım...Vuslata çok var bilirim. Güneş öldü! Rüzgar korkuda! Mevsimler sıraya geçti...
Sen sus! Ses etme, öğrenmesinler rakiplerinin onlardan biri; bir BULUT olduğunu!
Kavgamı ben başlattım ben bitiririm.Ama bana söz ver? Kaybedersem ıslatmayacaksın toprağı!!!
Benim dağlarımda mevsimler değişmez. Gelmez ne yaz, ne ilk, ne de sonbahar. Yağan tipi, kar; esen boradır benim dağlarımda sevdiğim. Bağlarım yeşili unutmuş; börtü, böcek, kuşlarla zamansız bozulmuştur benim..