Hepimiz Aynı Olabilir miyiz?
Aynı olmak, her yönüyle eşit olmak anlamına gelmeli midir? Yoksa ayniyet kavramı, farklı farklı özelliklerimizle birlikte ortak bir “pınardan” fışkırdığımızı mı hatırlatmalıdır bize?
"Yazarlık, kendinle sakız çiğnemek gibidir; sıkılırsan, sayfalar seni de sindirir." – Virginia Woolf"
"Yazarlık, kendinle sakız çiğnemek gibidir; sıkılırsan, sayfalar seni de sindirir." – Virginia Woolf"
Aynı olmak, her yönüyle eşit olmak anlamına gelmeli midir? Yoksa ayniyet kavramı, farklı farklı özelliklerimizle birlikte ortak bir “pınardan” fışkırdığımızı mı hatırlatmalıdır bize?
Küçük dokunuşlarla yokluyor zaman!
Sonra çok sular aktı
Hem hicaz yollarında çürüdü raylar
Hem kirlendi Kâbenin örtüsü
Sonra sen gittin,
Kalabalık, mahşer gibi bir toplumda yaşıyoruz. İnsanın anlaşılması veya anlaşılmamasından daha önemlisi insanın anlaşılır gibi davranması, oturup kalkması, görünmesi daha önemli değil mi?
Osmanlı Devleti ordusunda askerin moralini düzeltmek için değişik yollara başvurulurdu.Mehter takımları askerin coşkusunu artırmak için önemli bir vasıtaydı.
Benim izlemeye çalıştığım ve kısıtlı olanaklarımla, denizde damla kısmına ulaşabildiğim, onlarca üstadın önce sorup, sonra da farklı enstrümanlarla cevaplamaya uğraştığı bir sorudur. ?
Aşağıdaki yazım, telefon konuşma âdabı konusunda
bir düşünce yazısıdır.
Gerçekten de aşk eşittir yalnızlığa o da eşittir hayata. Evet hastalık çaresine eşit . Peki ama hangisi hastalık, hangisi çare?
Çünkü söz konusu olan vatandı. Kurandı, ezandı, namustu, bu uğurda bir değil milyon kez ölünmeliydi. Nasıl ki duygularımızı temiz tutmak için yaşıyorsak, onlarda vatanımıza haram pislik girmesin diye ölüyorlardı. Muratları temiz olmaktı. Alnının akıyla yaşamaktı. Bunun içinde vatana haramı sokmamak gerekiyordu. İşte bu zihniyetler ordusuna sahip olarak savaştılar.
İnsanlar genellikle, içinde yaşadıkları toplumun kendileri hakkında ne diyeceğine, ne düşüneceğine bağımlı olarak yaşarlar. Bu bağımlılık, insanları din ahlakının gereklerini yerine getirmekten alıkoyar. Kurallarını toplumun koyduğu, adeta bir din gibi benimsenen ve uygulanan bu yaşam şeklinin dayanağı, ‘çoğunluğa uyma’ mantığıdır. Bu batıl gelenek toplumda öyle yerleşmiştir ki, kişiler
Bir düşünce, bir söz…
Kurşundan ağır, okyanustan derin, gök kubbeden daha yüksek
Sözlerden böyle bir söz “affetmek”.
Tesadüfen geldik dünyaya, tesadüfen yaşıyoruz ve zamanı gelince öleceğiz. Var mı bunların yalnızlıktan başka bir çıkışı. Var mı varlığımızın yalnızlıktan başka bir değeri.
Çokça gündemde olan AVATAR filmini duymuş ya da seyretmişsinizdir. Hakkında pek çok spekülasyon yapılan film, gerçekte hangi mesajı vermek isterse istesin, hepimizin alacağı ibretlik dersleri de içinde barındırıyor.
İyilik yerine güzellik
Dürüstlük yerine güzellik
Sevgi yerine güzellik
Akıl yerine güzellik....
doğal olarak korkuyor kadınlarımız...diğer tarafta hayat var: güzel, kutsal, dokunulmaz saydığı...özlem içinde ama özleminden uzak!..