Aşk'ın Adı
Tek bir şeyin cevabını bulamıyor insanoğlu. AŞK... tanımı yok, formülü, çaresi, ilacı, zamanı yok. Hipermarketlerde herşey satılırken onu bulmak imkansız raflarda...
Tek bir şeyin cevabını bulamıyor insanoğlu. AŞK... tanımı yok, formülü, çaresi, ilacı, zamanı yok. Hipermarketlerde herşey satılırken onu bulmak imkansız raflarda...
Her zaman mutlu olalım, hep mutlu olalım...
Peki ya olabilir mi böyle bir şey?
Belki birbirimize biraz yardım edersek olabilir.Hayatta mutlu olmak için birçok neden var.Onları bulmalıyız.
'Of' ve 'Oh'... Bir harf insanın halet-i ruhiyesini bu kadar değiştirebilir mi... Ya da içi içten daha iyi anlatabilir mi başkaları...
Bulutların güzelliği mavi sulara yansıdığında, iki denizin kol kola girdiği anda bir tatlı yolculuktur başlayan dudakların kıvrımında. An güzellik solumaya başlar bir anda...
Belki acı adını verdiğimiz o zenginliklerimiz olmasa biz de kolay kırılan basit kabuklu tükenip giden midyeler olarak kalırız ve birkaç sert kayaya yapışır yosun tutar, okyanusa ya da yaradılışımıza direniriz yalnızca.
Artık çoğumuz cep telefonlarımızı almadan yatağa bile giremiyoruz. Mektup yazmakla uğraşmak yerine yolladığımız, ya da aldığımız mesajlar bizi ne kadar mutlu ediyor değil mi? Bazen hiç tanımadığımız insanlardan mesajlar alabiliyor, yanlışlıkla başkaların
Milyonlarca yıldır yerinden kıpırdamamış bir kaya, hatta bu sürede hiç aşınmamış bile olsa, inanılmaz bir hareketlilik barındırmaktadır.
Bıkmadan, usanmadan, yerinden hiç kımıldamadan sizi bekliyor mutluluk.
Tomurcukların başını asker botuyla ezmek adettendir.Gülümseyen çiçekleri öldürmek de...
Yine aynı başlangıç cümleleri dökülüyor dilimden. Yine nasıl başlayacağımı bilmiyorum ve yine soruyorum “nereden başlamalıyım?”. Her başlangıç neden bu kadar zor olur ki?
Akıl ve vicdan, insanı din ahlakını yaşamaya yöneltir; gerçek şan, şeref ve sonsuz mutluluk hak dindedir. Bunu yaşayabilenler ise kopması olmayan, sapasağlam bir kulba yapışmışlardır.
Güneşin batışını izlerken neler hissedersiniz? Ben büyülenir kalırım. O renkler o kızıllık... Sanki ruhumda dansetmeye başlar ve beni bambaşka dünyalara götürür. Ayıramam gözlerimi. Her saniye ayrı bir güzelliktir. Kaçıramam bakışlarımı, kaçırdığım her ba
Sanmak ın içinde acz, korku, cehalet vardır.olmak ın içinde yücelik yaşar. Yaratılan herşey ona ulaşan her insan tarafından tekrar yaratılırlar, her insan ve her nesne her başka canlı gözüyle yeniden varolurlar. her canlının gözünden giren ışık bir sürü yerde, ruhta, akılda, zayıflıkta, güçlülükte, vicdanda, içgüdüde kırılarak yeni haliyle
Sevginin tek dili yoktu. İşte anlaşıyorlardı. Sevildiğini ve kabul edildiğini biliyordu sanki. Sevgi evrenseldi. Sevgi şiir gibiydi. Sevgi ilham gibiydi. Aniden gelivermişti.
Düşlerimde geçirdiğim zamanı anlatıyorum sana. Yaptığım hataları anlatıyorum bir çırpıda. Aynaya bakarken tanıdım kendimi ve iç yüzümü. Peki aynanın arkasında ki kişiliğim neydi. Ben kimdim. Veyahut içimde ki o sevgi seline ne oldu. Galiba hepsi düşlerimiz ile birlikte uçtu gitti. Şimdi yazdığım zamanları anlatıyorum kendime.
Anlatmak istediğimiz, anlatamadığımız ve bir tebessümün ardındaki o sevinçli nida sonrası;
bak ben geldim, yüreğimle geldim, iyi/kötü, hüzünlü/sevinçli, her ne yaşanmışsa ardımda kaldı, bak sanki yeniden doğdum der gibi
Zaman.... hani şu bendini yıkıp su gibi akıp giden acımasız zaman......Hani,yelokovanla akrebin birbirini kovaladığı,giden günün bir daha sla geri gelmediği,hani şu "zaman en iyi ilaçtır" dedikleri zaman.En kötü durumda geçmek bilmeyen,ama en mutlu anda göz açıp kapayıncaya kadar geçen ,eskiden herşeyin daha kıymetli olduğu "ah...bizim zamanımızda" diye başlayan
“Aklıma gelince o güzel yüzün” Diye başlayan şarkıya eşlik etmek isterdim şu an.
birgün özgürken ..diğer gün hapishanede sonsuzluğa mahkum oluyoruz ... ama alışıyoruz onada...
sanırım alışmak pes etmemekten geliyor...
biz hayatla savaşıyoruz...