Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi
Evren de seslerimiz yankılanıyor ve bizi buluyor aslında.. kötü
düşüncelerimiz, isyanlarımız, beddualarımız hep bize dönüyor..
Evren de seslerimiz yankılanıyor ve bizi buluyor aslında.. kötü
düşüncelerimiz, isyanlarımız, beddualarımız hep bize dönüyor..
öyle sıradan işler yapmayacaksın...Ya madalyon almak için iyi yüzeceksin; ya da iyi yüzdüğün için madalyon alacaksın.
öyle sıradan biri olmayacaksın...
"Suyun hayali daha muhteşemdir suyun kendisinden" cümlesini ilk okuduğumda anlamamıştım pek, içine çektikçe beni, biraz da onu geç tanımanın hüznüyle ve aradaki zamanı kapatmak istercesine satırlarının arasına bırakıverdim kendimi
Ve ayıp bunlar: tüm bu yazdıklarım; mantıksız, ayıp, saçma, bu felsefe de değil, bu hayal de değil. Öyle bir şey işte, öyle bir ben...
Kendi içinizde bir yolculuk yapmaya çıkarsanız , önce beyninize misafir olmayı deneyin.Çok şaşıracaksınız.
Bir gün derin uykudan uyanıverirsin, etrafına şöyle bir bakınırsın. Ezberin bozulmuştur, hiçbir şeyin o güne kadar bildiğin gibi olmadığını görürsün. Bir pencere açılır ufkunda, bambaşka, herşey bambaşka... Karşı evin çatısında soluklanan martılara takılır gözlerin, sılanın kokusu buram buram doldurur göğüsünü. Nerede o hasret durağı, düşünmek istersin, bir tek
Sevginin gücüne inanmalıyız. Ki o güç,nefreti de, kuşkuyu da, öfkeyi de, yok edebilecek güçtedir. Bu bizim gerçeğimizdir.Sevgimizin gerçeğidir.Gerçeklerimize şaşırabilir, beklentilerimizle yanılabiliriz.
Ama tam bağımsız diye bir şey var mı? Tamamen ilkel kalmış ve insanlığın kalanını hiç tanımamış bir iki kabile haricinde dünyada tam bağımsız herhangi bir toplum var mı? Mümkün değil!
İnsanlık insanlığın düştüğü vicdani durumdan kar etme çabasına girdi.Birinin düşkünlüğü,zor durumu başkaları için bur durumdan ne kadar kazanırım sorusuna cevap bulmak için kullanıyor.Bunun en büyük örneği müze sanılan Afrika Kıta'sı...
Bizim olmasını çok istediğimiz bir şeyi almak...Alabilmek… “Benim” diyebilmek. Ne aradığınızı biliyorsanız şayet, onu hep istiyorsunuz. Bulamadığınızda , onun yerine koyduğunuz başka bir şey, onun yerini ne alabiliyor ne doldurabiliyor...
Yaşam, gergefine işlediği manaları önce kendi teyelleyip toparlayan sonra yine kendi söken bir garip masallar silsilesi… Yaşam, kınında muamma taşıyan şeffaf sancı…
Benim hayatım, ev sahibimin insafıyla patronumun bitmek bilmeyen istekleri arasına sıkışmış minik bir yürekten ibaret" diyenlerin keyifle okuyacağı kısacık bir deneme.
Bu iki düşünce arasındaki fark, sadece iki düşünce arasındaki fark, kendi evinizde birkaç yıl daha erken ya da birkaç yıl daha geç oturmanızı sağlayabilir.
büyüdükçe yalnızlaşıyormuş insan. içinde ki çocuk saklı kaldığından ve büyüdükçe, daha da artarmış anlamadıkları. düşündüğü ile gördükleri hep çatıştığından....