Beni Rahat Bırak
Gönlümü çaldılar yitik bir çocuk ağlar gözlerimde..Geleceğim kurtarılmamış..Düşün ki hayatın binbir hali var,benim halim yok..Ciddiyetim yavaş yavaş bozulmaya başlıyor gülüşlerim şımarık..
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Gönlümü çaldılar yitik bir çocuk ağlar gözlerimde..Geleceğim kurtarılmamış..Düşün ki hayatın binbir hali var,benim halim yok..Ciddiyetim yavaş yavaş bozulmaya başlıyor gülüşlerim şımarık..
‘Anı yaşama’yı hayat felsefesi haline getirmiş olan insanlar, Rabb’imizin ibret olması için yarattığı görüntülere karşı duyarsızdırlar ve adeta at gözlüğü takmışcasına sadece baktıkları yeri görebilirler. Kendilerine ait olan küçücük bir dünyaları vardır. Şahit oldukları olaylar, onlar için ders çıkarılması gereken uyarılar değil, ‘yaşamın cilveleri’dir.
Yalnizlik İsteyenler İçi̇n Yalnizliktan Bikmiş Bi̇r İnsanin İsyani...
"Sabahtan kalma hallerdeyim yine...Kalem sürçtü sanmayın; akşamdan kalma değil, sabahtan kalma haller mevcut bizim dümeni İlkyaz'ın elinde olan gemimizde..."
kimse demedi ki bana zamanında; “umut etmek ile elde etmek farklı şeyler” diye…
Ayak tırnaklarından, başın üstündeki saç teline, sende var olan her şey, hep aynı öyküyü anlatmalı sana; yarının sensin, bu günün de öyle...
Senden başka bir “sen” daha yok bunu bil!
Kar yağdığında, başını kaldırıp onlara bak! Hiçbir kar tanesi, diğeriyle aynı değildir. Hepsi diğerinden
Eski özdeyişleri şöyle bir irdeleyelim..bakalım ne çıkacak taşın altından..sıcak yaz günlerine nazire yaparcasına !!!
"Bana kusursuz bir dil verin, sana büyük bir millet yaratayım." G. W. Leibniz
Çağdaşlığın adı var, geçen yılların tadı var. Doğup büyüdüğüm, sokaklarına gözümü açtığım, caddelerinde boy gösterdiğim Ankara'nın eski Ramazanını anlatmak istemiştim.
Saygılarımla.
Siyah boyam nerdesin? Hadi gel boyayalım şu ayakkabıyı; yürünecek yola kara çarşaflar serecektik ne çabuk unuttun. Paltom, atkım, tespih ve berem valiziiiim nerdesiniz?.. Boşaltın doldurulduğunuz her şeyi… Bu seyahat sadece sizinle bizim aramızda kalsın. 3. şahıslara mektup yollarız olmaz mı? Olmaz mı haa!
Trabzon’un küçük ve denizden ayrı düşmüş bir ilçesi olan Köprübaşı’nın Gündoğan Köyü’nde dünyaya geldim. Beş kardeşin en küçüğüyüm. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım köyümde geçti. İlkokulu Güneşli Köyü’nde, orta ve liseyi Köprübaşı Lisesi’nde okudum. Karadeniz coğrafyasının dik yamaçlarından ve fındıklıklardan yürüyerek sabah akşam gider gelirdik okula. Gidiş geliş
Yazabildiklerim; yazamadıklarım ve yazamayacaklarımın yanında o kadar az ki... Cüce gibi görünüyor dev acımın yanındaki kelimeler...Ne anlatsam, ne söylesem boş... Güneşlerin doğduğu evrende seninle kavuşmaya dair umutlarım gri lekelerle dolu, loş... Rahat uyu canözüm annem, hayat katanım, ömrünü adayanım...Elle tutulur, gözle görülür olmasa da; kızının yüreğinde capcanlı yaşıyorsun
Aylardan temmuz. Ben artık büyüdüm. Hayata bakarak, seni yaşayarak büyüdüm. Ben büyüdüm...
Ölüm şimdi bir beyaz melek, gözümün görmediği diyarlarda uçan,
Sen, son bir kez bile martıların kanatlarında can bulamayacak olan…
Nerde yanlış yaptı dünya? Ne zaman saptın sen bir ezberin yaşandığı sokağa? Yoksa aslında doğduğun sokak mıydı orası?