Hesabı Verilebilir...
Önyargılarından kurtul insan
Kalbinde merhamete yer aç
Ruhunu zenginleştirmek senin elinde
Zihnini fukaralıktan kurtar!
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Önyargılarından kurtul insan
Kalbinde merhamete yer aç
Ruhunu zenginleştirmek senin elinde
Zihnini fukaralıktan kurtar!
Yararsız işlerle uğraşmak, dinden uzak cahiliye toplumunda kullanılan ifadesiyle "zaman öldürmek" insanların çok yaygın yaptıkları bir davranıştır. Ancak mümin, Allah’ın lütfettiği vaktini, yine O’nu anarak, yarattıkları üzerinde derin düşünerek ve O’nun dinine hizmet ederek geçirir.
Kendimizi bir hiçliğin içinde hissederken aslında hayatın biz olmayınca bir hiç olduğunun farkına varmamışız.
"Ateşi ben bulursam nasıl kullanacaklarını da ben öğretirim. Kimse kötü kullanamaz."
Ne yer adı aklımda, ne de yılı… Kuşların cinsini bile unutmuşum ama olayı gayet net anımsıyorum!
X ormanlığında Y kuşlarının fazla üremesini gözlemleyen bir bilim adamı, bir süre sonra kuşların ormana zarar vereceğini düşünerek, üremelerini kontrol altına almaya başlar, şöyle ki beş yumurta varsa yuvada, üçü
Kim olursan ol, kitabın içindeki karakter bile olsan, vurulmadan suratına, kavrayamazsın bencilliğini.
Türk tarihi,emsali görülmemiş şanlı zaferlerle doludur.Bu zaferlerin en büyüğü de hiç şüphesiz Başkumandanlık Meydan Muharebesi’dir.Sakarya Zaferi’nden bir yıl sonra yeni bir savaşa girmek elbette riskli bir durumdu.
Evet biz yarattık, tüm mutsuzlukları ve biz kendimiz aldık elimizden, tüm bahşedilmiş mutluluklarımızı.
Geçenlerde siyasetin nabzının attığı yerde, Türkiye’nin ikinci büyük şehrinde, bozkırın ortasındaki cennette, yani Ankara’daydım. Ankara; yetişme çağındaki genç bir kız misali ne kadar da büyümüş, gelişmiş, serpilmiş... 13 Ekim 1923’te başkent olan Ankara’nın o zamanki nüfusu yirmi bin civarındaydı. Bugün bir metropol haline gelen Ankara, o zamanlar adeta
doğrunun ne olduğunu bilen birine ufak da olsa bir yalan söylerseniz güveni tek bir darbeyle yerle bir oluverir işte.
Bi̇li̇m Hirsizliği
Tomurcukların başını asker botuyla ezmek adettendir.Gülümseyen çiçekleri öldürmek de...
Tüm evrende mucizevi bir uyum vardır. Milyarlarca yıldız ve galaksi kusursuz bir uyumla, tespit edilmiş yörüngelerinde sürekli hareket ederler. Yıldızlar, gezegenler ve uydular hem kendi etraflarında, hem de bağlı bulundukları sistemlerle birlikte dönerler. Hatta bazen içinde yaklaşık 300 milyar yıldız bulunan galaksiler birbirlerinin içinden geçerler; ancak evrendeki büyük
Hayat, patlak bir topla oynamaya benzer. Çocuk gibi, ne oynamaktan vazgeçersin ne de oynadığından bir şey anlarsın.
Kendini sevemeyen bir toplumuz, çünkü insana değer verilmeyen bir toplumun bireyleriz, çünkü gülmenin ayıp sanıldığı bir toplumda yaşamaktayız, çünkü insanca dürtülerin saklanması gerektiğini düşünürüz ki insanca duyguların ayıplandığındandır bu… İnsanlığından utanan bir toplumuz vesselam! Cinsellik ayıptır, öpüşmek ayıptır, toplum içinde sarılmak ayıptır ve bu liste uzayıp gider…