Bi̇li̇m Ve Teknoloji̇ Neden Avrupa'da Geli̇şti̇. Alinti Deri̇n Düşünce Org
Bi̇li̇m Hirsizliği
"Yazmak, aslında, 'Ben de buradayım, ve evet, o da beni deli ediyor!' demenin kibar bir yoludur." - Dorothy Parker"
"Yazmak, aslında, 'Ben de buradayım, ve evet, o da beni deli ediyor!' demenin kibar bir yoludur." - Dorothy Parker"
Bi̇li̇m Hirsizliği
Güleriz, konuşuruz, yemek yeriz, düşünürüz ama bu işlemler için bir çabamız yoktur. Ufak bir gülümseme için dahi yüzümüzdeki onyedi kasın aynı anda çalışması gerekir. Bunlardan birinin çalışmaması gülmeyi farklı bir yüz ifadesi haline dönüştürür. Sahip olduğumuz bilinç ve zekaya rağmen, bu işlemler tamamen bilgimiz dışında oluşur.
Cemal Aslan’la ilgili, geçmişimin fotoğrafları gözlerimin önünde bir film şeridi gibi gelip geçti…
Hiçbir karesinde negatif bir poz göremedim.
Güler yüzlü ve gülmesini bilen bir insandı Cemal Aslan. Onun bulunduğu ortamda hep pozitif bir hava eserdi. Çünkü gülmesini bildiği gibi güldürmesini de bilirdi. Mertlik
Yararsız işlerle uğraşmak, dinden uzak cahiliye toplumunda kullanılan ifadesiyle "zaman öldürmek" insanların çok yaygın yaptıkları bir davranıştır. Ancak mümin, Allah’ın lütfettiği vaktini, yine O’nu anarak, yarattıkları üzerinde derin düşünerek ve O’nun dinine hizmet ederek geçirir.
Önyargılarından kurtul insan
Kalbinde merhamete yer aç
Ruhunu zenginleştirmek senin elinde
Zihnini fukaralıktan kurtar!
Kendimizi bir hiçliğin içinde hissederken aslında hayatın biz olmayınca bir hiç olduğunun farkına varmamışız.
"Ateşi ben bulursam nasıl kullanacaklarını da ben öğretirim. Kimse kötü kullanamaz."
Ne yer adı aklımda, ne de yılı… Kuşların cinsini bile unutmuşum ama olayı gayet net anımsıyorum!
X ormanlığında Y kuşlarının fazla üremesini gözlemleyen bir bilim adamı, bir süre sonra kuşların ormana zarar vereceğini düşünerek, üremelerini kontrol altına almaya başlar, şöyle ki beş yumurta varsa yuvada, üçü
Türk tarihi,emsali görülmemiş şanlı zaferlerle doludur.Bu zaferlerin en büyüğü de hiç şüphesiz Başkumandanlık Meydan Muharebesi’dir.Sakarya Zaferi’nden bir yıl sonra yeni bir savaşa girmek elbette riskli bir durumdu.
Kim olursan ol, kitabın içindeki karakter bile olsan, vurulmadan suratına, kavrayamazsın bencilliğini.
Geçenlerde siyasetin nabzının attığı yerde, Türkiye’nin ikinci büyük şehrinde, bozkırın ortasındaki cennette, yani Ankara’daydım. Ankara; yetişme çağındaki genç bir kız misali ne kadar da büyümüş, gelişmiş, serpilmiş... 13 Ekim 1923’te başkent olan Ankara’nın o zamanki nüfusu yirmi bin civarındaydı. Bugün bir metropol haline gelen Ankara, o zamanlar adeta
Evet biz yarattık, tüm mutsuzlukları ve biz kendimiz aldık elimizden, tüm bahşedilmiş mutluluklarımızı.
doğrunun ne olduğunu bilen birine ufak da olsa bir yalan söylerseniz güveni tek bir darbeyle yerle bir oluverir işte.
Hava kirliliği kış mevsimiyle beraber gündeme geliyor.
Bacalar tütünce nefesler daralıyor.
Şehirde yaşamanın zorluğu aşikârdır.
Bu,kışın daha da içinden çıkılmaz hâl alıyor.
İnsanlar kansız, şehirler oksijensiz yaşayamaz.