Yaşayan Ölüler
Günün 12 saatını hasta başında hastahane kapılarında nasıl geçirir insan, neler yapar, neler düşünür?
"Yapay zeka bize daha iyi şiir yazdırana dek, insanlık 'an'ı yakalama konusunda hala biraz acemi." - Samuel Beckett"
"Yapay zeka bize daha iyi şiir yazdırana dek, insanlık 'an'ı yakalama konusunda hala biraz acemi." - Samuel Beckett"
Günün 12 saatını hasta başında hastahane kapılarında nasıl geçirir insan, neler yapar, neler düşünür?
yağmurun sesi kesilir de dün gibi olur, çiçeğe durmuş özlemler, hicrana düşen yürek, kanayıp duran vuslat, hayatı yoran, dürtükleyen sevda çoğalır; künyemize şivan, bahtımıza gurbet düşer. . .
Akşam saatleri; grupla birlikte öyle güzelleşiyor ki kordon, insanın bu güzel manzarayı ve sakinliği bırakıp eve gidesi bile gelmiyor, özellikle yaz akşamlarında...
Şimdilerde düşünüyorum da en son ne zaman akşam saatlerinde kordonda yürüyüş yaptım diye. Gerçekten bunu düşünmem bir hayli zamanımı alıyor ve uzun süre hatırlayamıyorum...
Suçlamıştım onu, daha doğrusu suçluluk duygusuna itmiş, kısa süreli de olsa rahatlamıştım...
İnsanoğlu ne garip bir yaratıktır.Çevresinde bin bir türlü ibretli hadise gerçekleşir de bunlardan kendisine ders almaz. Kur’an-ı Kerim’in yüzlerce yerinde Rabbimiz:”Düşünmüyor musunuz, akıl erdirmiyor musunuz?” buyurarak bizle
Bir an cep telefonumun yanıp sönen ışığına takıldı gözüm, mesaj gelmiş olmalıydı..."Cenaze evindeyim “ demişti en son, “sonra cevap vereceğim sana”…Sanırım saatlerdir boğulma hissi yaşamama sebep olan bu cümlelerdi…Mesajı okumaya başlamamla, boşluğa düşmem bir anda oldu sanki. ”Necati amca’yı kaybettik!..”
Saat 01:00,eve yeni girdim.Tüm gece manasiz kelimelerle kurulu cümleler dinledim.
Sahi can derdi sadece bedeni vurunca mı baş gösterir. Yoksa içimiz yanınca da mı can derdine düşeriz? Kederde, hastalıkta sağlıkta bir arada olmaya söz verdiren evlilik törenleri de bunun için midir?
Adı "gelecek" ti onun
Ve "kadın" olacaktı zerafetinin adı
Gelecek zamanda bir ömür için...
Ruh
Ya bin yıl, ya bin asır sonra o gün gelecek.
Koklarken küllerimi mezarımda bir böcek
O kadar yanacak ki, bir yüksüklük toprağım,
Yerden bir damar gibi kopup fışkıracağım!
Pencerenin önünde oturuyorum… Sandalye de pek rahat değil ama olsun. Evde herkes uyuyor… Sessizlik… Elimde bir fincan sıcacık kahve düşünüyorum…
Atalarımız: “Yuvayı dişi kuş yapar” demiş.
Ne doğru bir söz…
Kadınlar aile kurumunun temelidir.
Aslında kadınla erkek,bir elmanın iki eşit parçasından başka bir şey değildir.
İkisi bir araya gelerek bir bütün
Hepimiz bir ucundan tutmaya çalışıp peşinde koşturuyoruz hayatın...Ama hayat bizi kovalıyor aslında, bizim elimize kocaman bir kayıp zaman kalıyor galiba...
Atalarımız: “Aklı beşer nisyan ile malûldür” demişlerdir.Yani insan aklı unutmaya meyillidir;insan çabuk unutur. Bazen kendimizi hayatın akışına öyle bir kaptırırız ki unutmamak ne mümkün!...
Son gidişin olur umarım eski sevgili diye el salladım ardından ona göstermeden. Çünkü her dönüşün beni de senin kadar yaralıyor.
...Şimdi siz diyeceksiniz ki “bunları duyduğumuzda uyumaz,oynarız!..”Doğrudur!..
Makinist olanca kuvveti ile sireni asılırken; istasyon şefi ise etrafı kolaçan ediyordu, hayat istasyonunda kalan yolcu var mı diye. Sonra ölüm hızıyla hareket etti tren…