Siz Hiç Bir Kat Yukarıda Öldünüz Mü?
Siz hiç birinin yanağını öperken hem dudağın hem de yanağın size ait olduğu hissine kapıldınız mı?
Siz hiç birinin yanağını öperken hem dudağın hem de yanağın size ait olduğu hissine kapıldınız mı?
Yetişkinlerin dünyası güzel değil.
Yaş ilerledikçe, olumsuz birikimler artıyor, dünyanın kötülüğü daha çok göze batıyor galiba!
Çocuk ruhunu bilen duyarlı insanlar, iyilikler üzerinizde olsun...
Kapıdaki çizgi kadın bendim ve o , başka daha bir sürü kadın gibi oda bizden biriydi sade basit ve bir kalemin kalınlıgından çıkan kadın.Duyguyu kendimden yok edip çizgi gibi banada bir kalemin anlam vermesini diliyorum şimdi.
bir sahil kasabasındaydı evimiz.
duvarlaında türkülerin yankılandığı, benim karakalemlerimin, senin teoremlerinin barındığı küçük köhne evimiz.. içinde kitaplarımız vardı. çok kitap... çok sevgi... çok sen.. çok ben... ve en çok biz vardık.
" Sana bugüne kadar kimseye anlatmadığım, şimdiye kadar bana ait kalan bir dünyayı anlatacağım.
Anlamak için sadece hayal gücüne ihtiyaç duyduğun bir serüvenin sonuna geliyoruz... Bundan sonra serüven yine sürecek, hayal gücüne yine ihtiyacın olacak... A
Hayatı yalnızlığın kucağında arar insanlar;
Belki bir sigara belki de alkol alıp götürür onları
Pekala hissetmenin çok ötesinde, sonsuzda, mecranın şu an itibariyle, içkin bir aşka evrildiği sabitlendi.
İnsanoğlunun tamamen eşit olduğu an, mekan, benliğin hışma uğradığı vadi: aşk, ölüm.
Pulu sevgim, zarfı yüreğim, kelimeleri sensizliğim, adresi sessizliğin... Bir mektubun daha son cümlesindeyim. Özlemimi dillendiremediğimi, yokluğunu asla seslendiremediğim...Sensizlik karşısında öyle beceriksiz ki kelimelerim...Seni öyle özlüyorum ki ANN
\--Şampuan efendi senin buzdolabında ne işin var. On gün önce de aramıştım seni, demek buradaymışsın. Bir sıkımlık canın kalmış zaten. Elimde kalacaksın bir gün. Dua et saçım daha fazla kaşınmasın
Hayat bazen yürekten vuruyor insanı; hiç beklenilmeyen bir an'da... Bazı anlarda yaşama gücü bulamıyor insan...
Adamlar şimdi beni şimdi korkutuyor.
Jane Campıon’un Isabel Archer’i gibi.Bir tabağın içinde binlerce ağız seni seviyorum sözcükleri söylerken, o sadece düş yolculuğunu bitirmek istemişti.Çıktıgım bu sesiz yolculukta CAMDAN KALBİM ‘i valizime korkan merhameti ve sevgiyide valize kilitledigim için rahatım.
Neden aşklar hep sonbahar tadında yaşanır bilinmez. İlk yağmurun sevinciyle sokağa çıkılıp doyasıya ıslanmaktır ya işte öyle başlar aşklar…
Ağıtlar yakın, öldürdüm Dionysos''u,
Soyumda doğacak her kişiden sorumluyum bundan böyle, Gün gibi, güneş gibi özgür olacak her bebek, ne itaat edecek ne de hükmedecek.