Türk İslamcıların Mele/molla Planı!
Nitekim konu hakkında yapılan TV. Programlarındaki tartışmalarda, derinliğine değinilmeyen bazı noktalar dikkate şayandır.
"Yaşamak, en nadir şeydir bu dünyada. Çoğu insan sadece var olur." – Oscar Wilde"
"Yaşamak, en nadir şeydir bu dünyada. Çoğu insan sadece var olur." – Oscar Wilde"
Nitekim konu hakkında yapılan TV. Programlarındaki tartışmalarda, derinliğine değinilmeyen bazı noktalar dikkate şayandır.
Gerçekler birer hayal ürünüdür..
Türkiye'nin yakın zaman tarihine ayna tutan bir yazım.
“Kravat nedir” diye bir soru sorsam…“Kravat hangi ülkeden çıkmıştır” sorusuna “Hırvatlar” yerine “Fransızlar” cevabını vererek 250 milyar TL kaybetmiştir.
Üstelik bu gönüllü adanmışlık! Batıya entegrasyon sürecinde olmasına rağmen, hala Kültüründe Komünizm’in buram buram koktuğu Polonya kadar bile Reel-Politik ilkelerine aldırmadan…
Çılgın, deli dolu Jiji Ortega.(Tilbe Saran). Neredeyse bütün sahneyi kucaklayan kocaman hareketleriyle şaşırtan, büyüleyen, hayat dolu, enerjik bir kadın. Sahneye çıkarken elini yere vurup öpmesiyle bizi tam kalbimizden vurur. Bir oyuncu. Oynamaya aç. Sahnelerden altı yıl uzak kalmış. Sanki asırlar gibi uzun. Oyunun bir yerinde eski partneri, sabık
sözlükler ‘değirmen’i; “öğüten araç veya alet, içinde öğütme işi yapılan yer” olarak tanımlar. değirmen ( tegirmen); gök anlamına gelen; tengri, tegri, tegir kelimeleriyle aynı kökten gelir. değirmenler tahılı ezerek ‘un’ veya ‘yarma’ haline getirir.
Küresel egemenlerin peşinden sürüklenmek, başka bir çok olumsuz sonuçlara neden olmuş, ülkemizin sivil ve askeri yapısı, siyasal partiler, devlet kurumları yabancılar tarafından tepeden tırnağa kolayca manipüle edilebilir hale gelmiş, ülkemiz dış politika, diplomasi ve tarih bilgisi olmayan, beceriksiz, teslimiyetçi, görgüsüz ve arabesk ellerde, tıpkı Osmanlının son dönemlerinde olduğu
Ejder Adası'nın Prensleri
TRT bunun gibi birçok sanatçıya, müzisyene yasak uyguladı. Hele bir tanesi var ki ibrettir. Bir türk batı müziği şeklinde söylenen ‘Sultan-ı Yegâh’ta geçen ‘ı’ harfi ‘i’ olacakmış. Bu nedenle tek kanal radyoda ve tek kanal TV’de yayınlanmıyordu.
İyilik ve kötülük. Siyah ve beyaz. Olumlu ve olumsuz. Sevinç ve keder. Dünya bu zıt kavramlar arasında bir yerde duruyor. Tıpkı “Geceler ve Gündüzler” de olduğu gibi. Hayat, bu iki zıt uçlar arasındaki savrulmaların bileşkesi. Böyle olunca kıssadan hisse ortaya “Geceler ve Gündüzler” çıkıyor. Bir an mutluluk, sonrasında
elimde tuttuğum ve okuduğum tarih dergisi şubat 1965'e ait. derginin ilk sayısı; dergilerin ilk sayıları hep ilgimi çeker ve mutlaka okurum...