
Sol Duyu
Erdal GEÇER/Anadolu aleviliği ve klasik sol düşünce üzerine kişisel bir deneme
Erdal GEÇER/Anadolu aleviliği ve klasik sol düşünce üzerine kişisel bir deneme
zamanmı kavamları, kavramlarmı zamanı tanımlar?
"İnciller Üzerine Yazılanlar" başlıklı, bu konudaki ilk makalemde İnciller hakkında Hıristiyan dünyasındaki bazı araştırıcıların araştırmalarından kısaca bahsetmiştim. Şimdi ise, İncillerin içerisinde yer alan, birbirleriyle tutarsız ifadeleri yazacağım.
Karadeniz’de kanser vakaları artarak devam ediyor; tabir caizse canları kırıp geçiriyor kanser... Çernobil faciasının Karadeniz’de kanseri tetiklediği iddiaları her ne kadar resmi sağlık çevrelerince inkâr edilse de, bu coğrafyada yaşananlar farklı bir görüntü çiziyor. Nice değerimizi alıp götürdü kanser… Buna kader deyip geçmek ne kadar doğru acaba?
Bir ömür kadar uzun, bir nefes alıp verme süresi kadar anlık bir bakış. Tek bir kaçamak bakışa kaç öykü sığar? Hangi hayatlar gelip geçti bu gri sarıya dönmüş siyah beyaz fotoğrafta. Zamanın yıkıcı etkisine karşı kaç hikaye sessizce takılı kalır o yarısı yenmiş tırtıklarda. Silkelesen kaç umut, kaça
Ömrün hasat zamanı gelince Azrail geride kalanları hüzne boğarak vazifesini ifa ediyor. “Her nefis ölümü tadacaktır.” (Al-i İmran S. 185) hakikati muhakkak tecelli ediyor. Ölüm bir kere yaşanıyor ama tam yaşanıyor. Allah’ın en sevgili kulu Hz. Muhammed(sav) bile ölüm yolundan geçerek ölümsüzlük makamına kavuştu. Günümüz insanı ölümü soğuk
Ahi reisi Şeyh Edebalı kendisini dinleyenlere;
"Toprağa bağlanın.Suyu israf etmeyin.Mirasınızın sağlam kalmasına dikkat ediniz.Veriniz,cömert olunuz elleriniz yumuk kalmasın.İlim sahiplarini koruyunuz.Ağaç dikiniz.Ödünç aldığınızı fazlasıyla iade ediniz.Kuran-ı Kerimi güçlü olmak için okuyunuz.Bağınızı bahçenizi viran bırakmayınız.Hadis ezberleyiniz.Bildiklerini öğretenler unutmazlar.Asıl ölüm ilimden payını almayanlaradır.Faydalı ile faydasızı bilenler bilgi sahipleridir...."der ve
hassasiyetin dorukta olduğu şu günlerde miskini Yunusu düşündüm
Ahiret Gününe İnanmayanalara,Şüphesi Olanlara bir Örnek;bilirsiniz 6 ay gündüz-6 ayda gece” yaşanan bölge tek farkı gündüzün olmadığı dünya.Evet örneğimize dönelim;Bu çizdiğimiz dünyayı tasvir edelim.Aynen bizim dünyamız gibi fakat gündüz yaşanmıyor.Orda yaşayan insanlar kesinlikle Dünyalarının tarihi boyunca gece olmuş günüz diye bir terimle karşılaşmamış dolayısıyla bizim adına güneş dediğimiz
Millî ve manevî değerlerin zaafa uğratıldığı, inançların hayatın dışına itildiği zor bir zamanda yaşıyoruz. Maddenin manaya baskı yaptığı, hatta galebe çaldığı bu çağda hayata imanın nuruyla bakabilmek, içimizde çıkmazlar oluşturan pek çok meseleye çözümler getirebilecektir. Yeter ki bakışımızı çağa göre değil, İslam inancının getirmiş olduğu temel ilkelere göre
Sessizliğimin tüm Kadrelerinde nefeslenirken hilkatimin muvacehesince bir insan olmam, onun için hayatı anlamam, ruhumla barışık olmam gerekmez mi diye sormadan edemiyorum.