Köpeğin Adı Badi - 27
Şarap bitti. Cafer Aga burnunu çekti, olmadı,bir kere daha çekti, gene olmadı. Ayağa kalktı pantolunun cebine elini soktu, pis bir mendil çıkardı. İçine sümkürdü, mendili cebine koyup oturdu.
"Yazmak, aslında hiçbir şey yapmamak için harcanan en verimli zamandır." - Franz Kafka"
"Yazmak, aslında hiçbir şey yapmamak için harcanan en verimli zamandır." - Franz Kafka"
Şarap bitti. Cafer Aga burnunu çekti, olmadı,bir kere daha çekti, gene olmadı. Ayağa kalktı pantolunun cebine elini soktu, pis bir mendil çıkardı. İçine sümkürdü, mendili cebine koyup oturdu.
Nimali sözlerine başlarken ve devam ederken, Gri mavi gözlü arkadaşına doğru atağa geçen elinde kalınca zincir olan biri, onu zarar verici nitelikte salladı. Rakibi hiç tereddüt etmeden kılıcı ile bir kaç hareket eşliğinde sanki bir müzik aletinin tellerine uyumlu bir şekilde dokunur gibi metal ve görünüşe göre paslı
-Nasıl ki doğuma hayret etmiyor ya da üzülmüyorsak, ölüme karşı da aynı tepkiyi vermeliyiz.
Yurdun müdavimi çocuklar, oyun saatlerini büyük avluda geçirmekteydi. Fiziksel olarak yeterliği olanların bazısı ateşli taraftarları önünde futbol, basketbol, voleybol oynamaktaydı. Fiziksel yapıları bunları yapmaya yeterli olmayanlar da yakar top, saklambaç, körebe türü oyunlarla eğleniyorlardı. Elleri kıçları üstünde bağlı birkaç görevli avlu boyunca gidip gelerek gözcülük yapıyorlardı.
Hayalet dadandığı izbe, terk edilmiş evin içerisinde volta atıyordu. Sanki Yıkılmış bir binanın moloz yığınından çıkmış gibiydi. Karmakarışık gri saçları, paçavraya dönmüş takım elbisesi derisi kurumuş suratı ile korkutucu görünüyordu. Volta atarken bir şeyler mırıldanıyordu.
bu mezarda yatanlarrr dedi. Sonra düzeltti Bu kabirde yatanlar, yok yok
Sübyanlar Yetiştirme Yurdu iki katlı, eski, büyük bir taş binaydı. Yurdun büyük avlusu cezaevlerini çağrıştıran büyük, parmaklıklı bir demir kapıdan şehrin en işlek ana caddesine açılmaktaydı. Ana girişi cadde tarafında bulunan ve yeni, betonarme bir bina olan müdür lojmanından avluya küçük bir arka kapıyla gelinebiliyordu.
Bir rivayete göre köy, dere kenarında kurulan bir çiflik ve müştemalatı olarak başlamış,daha sonra burada çalışanların ve dışarıdan gelip buraya yerleşmesindan sonra köy haline dönüşmüş.
Batı ve Türk müziklerinde teksesli ve çoksesli olarak 2000 kadar eser bestelenmiştir. Türk müziğinde çoksesli olarak yazdığı parçalar, bu yeniliğin ilk eserleridir. 51 Mevlevi ayin-i şerifi, 108 durak, 88 ilahi, 23 peşrev, 108 saz semaisi, 45 oyun havası, 19 tasviri saz eseri, 20 taksim, 52 gazel, 130 şarkı,
Mankurt isimli romanımı bu akşam Bengütürk Tv.de Maziden Atiye isimli programında görebilirsiniz.
Tahsin Yücel’in “Peygamberin Son Beş Günü” romanı, yalnızca bir karakterin ya da bir hikâyenin değil, bir kuşağın, bir düşüncenin, hatta bir dil anlayışının da sorgulandığı metinlerden biri. Mizahla bezeli anlatım, yer yer hüzünlü, yer yer acımasız; ama her daim keskin. Bu yazım, Yücel’in romanını bir parodi olmaktan çıkarıp