|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Türkiye |
21
|
|
|
|
...O kadar uzun yıllardan sonra kalkıp gelmek zordur şimdi bilirim."Tüm yaşananlar, yaşanmamış gibi sanki.Tavşan kaç,tazı tut" bunu da bilirim.Gönlümün değdiği her gönülde,incinmişliği,yalnızlığı,çaresizliği görüp, süzdüğümde hayat süzgecinden kendimi ;öğrenilenler yorarmış insanı.Bunu da bildim öğretmenim. ..
|
|
22
|
|
|
|
"Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes,
Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es!"
Necip Fazıl Kısakürek
Dünyanın sonu tezleri aslında her devrin insanları tarafından farklı üsluplarla yazılmış, söylenmiştir diye düşünüyorum. Hatta genellikle insanoğlunun ben bittim, biz bittik demeyi hazmedememesinden dolayı Dünya bitti, herşeyin sonu geldi deme kolaycılığı defalarca yaşanmış olmalı.
|
|
23
|
|
|
|
Onlar vazifelerini yaptılar. Şimdi sıra bizde.. |
|
24
|
|
|
|
İhlallere, ihtilallerle cevap verilince de suçlu oluyorsun… Kuralları bu… |
|
25
|
|
|
|
Tatil deyince Anadolu insanının aklına genel itibariyle deniz kenarında dinlenme, eğlenme, kumsalda (sahilde) hoşça vakit geçirme ve denize girme gelmektedir.
Sahil kenarındaki turizm beldelerinde yaşayan insanların aklına ise; yaylalarda temiz havadan yararlanma, doğal beslenme, dinlenme, spor yapma gelmektedir.
|
|
26
|
|
27
|
|
|
|
Nerede kalmıştık? Evet, Assos’ta bir salaş balıkçıda mum ışığında yapılan evlenme teklifinde. |
|
28
|
|
|
|
Denizi olmayan bir kenti sevebilir miyim? Bu soruyu geçen sene sormuş olsaydılar hiç tereddüt etmeden “sevmem” derdim. Bugün bir arkadaşım sorunca pekâlâ “sevilir” dedim. 1997 yılından beri İstanbul’da yaşıyorum. Az da olsa İstanbullu sayılırım. Bu kenti neden seviyorum? Elbette sırf denizi olduğu için değil, medeniyetlerin başkenti olduğu için seviyorum. |
|
29
|
|
|
|
Medeniyet kavramını ne kadar geniş açıdan ve taraf tutmadan ele almaya çalışırsanız çalışın sizi taraf olmaya iten çıkıntıları ayanıza batacaktır. Ve medeniyetin çıkıntıları ona daha çok sarıldıkça sivrileşerek etinizin derinliklerine doğru dalacaktır. Gü |
|
30
|
|
|
|
Selçuklular, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti (TC) dönemlerinde bilerek ya da bilmeden, sözde Türklüğe sahiplenme adıyla, İslam Arap kültürüne doğru yönelim göstermek, Gerçek Türkleri derinden yaralamaktadır. |
|
31
|
|
|
|
Yarın bir bayram sabahına uyanacaksın benim güzel ülkem. |
|
32
|
|
|
|
Mardin inanılmaz çekiciliğini, İ.Ö. 8000’den günümüze uzanan kültürler resmi geçidine borçlu. Bu tarihi ve kültürel doku, kenti dinler tarihi açısından da önemli kılıyor. Mardin’i gezerken uyum içinde bir potada eriyen bu renkler, tek tek orta |
|
33
|
|
|
|
Seçim günü de efendi efendi gidip oyumuzu kullandık mı iş tamam.
Kazanana hayırlı olsun demek düşer herkese,düşmeli.
Bir başka seçime kadar yenilgiyi sindirmek.
Kazananlar da sevinçleri abartmamalı.
|
|
34
|
|
|
|
Nasıl severdik Seni, nasıl özlerdik Seni? Gönlümüzün baş köşesinde tahtın vardı, yüreğimizin şah damarında atardın! Düşüncemizin kıblesi,susuz çöllerde yeşil arzularımızın vahasıydın! |
|
35
|
|
|
|
UMARIM EV ALABİLİRSİNİZ. SABREDİN. ÇALIŞIN. |
|
36
|
|
|
|
Ülkemizde neler oldu, neler olmaya devam ediyor ve sonuçta ne olacak |
|
37
|
|
|
|
Dün gece uyku tutmadı. Üstüne; çayı, kahveyi fazlaca kaçırınca uyku, biri gibi aldı başını gitti… |
|
38
|
|
|
|
Köy Enstitüleri hakkında ne biliyoruz... biraz düşünmek gerek... |
|
39
|
|
|
|
yemin verdik gökte asılı yıldıza / güneşe – ateşe
yemin verdik akan kana / bayrağa / silaha...
|
|
40
|
|
|
|
Kim aynada yansımış gibi “gerçek kadar gerçek” ile yüz yüze geldiğinde bunu kendine yakıştırabilir ki. Kara mizah yıllardır ironiktir. Çünkü ölüm, hastalık ve savaş gibi ciddi durumları mizahi bir dille ele alır. Bu yüzdendir ki sevmeyeni de çoktur.
İncelik ister. Kara mizah yapanlar deyim yerindeyse bıçak sırtındadırlar. İnce çizgiyi aşmadan becerirlerse usta, becermezlerse düşman olurlar.
Acı acı gülersiniz. Kendinizin kendinize itiraf ettiği nadir anlardandır kara mizah. Düşünceye dayandığı halde kendiliğinden özelliği taşır. |
|
|
|