• İzEdebiyat > Deneme > Türkiye |
161
|
|
|
|
“Lan Ramazan, aç şu Türkiye’nin önünü! Hep senin yüzünden geri kalıyor.”diyordu bir çocuk öbür çocuğa, siyasi partilerimizden birinin seçim otobüsü geçerken.
|
|
162
|
|
|
|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
MADDE 3
Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır. |
|
163
|
|
|
|
Bir bakalım proje için nerde, nasıl bir harcama yapılmış? Projeye 2000 yılı için 1,5 trilyon TL ödenek talep edilmiş ve 700 milyar TL verilmiştir. Bu ödeneğin de 413,7 milyar TL.'si baraj inşaatına ayrılmıştır. |
|
164
|
|
165
|
|
|
|
Duyguların ve düşüncelerin sarpa sardığı demlerde zihnimizi aydınlatan güneşsin Cumhuriyet… Sen ki bize şah damarımız kadar yakınsın. Bulutların arkasına saklanan umutları bulup koyarsın önümüze. Gelmeyen baharların müjdesini sunarsın belleğimize. Kitaplarımızda senin ağırlığını hep hissederiz. Sevgin ruhlarımızı esir edeli beri gerçek özgürlüğümüzü bulduk. Sana olan sevgimiz bulutlara değecek kadar büyük ve görkemli… Duygularımızda, düşüncelerimizde, hayallerimizde, emellerimizde hep senin varlığının ağırlığını hissediyoruz. Karlar altında kalan ümit çiçeklerini tazeleyen sensin. Bembeyaz kar yığınlarından çıkıp filizlenen kardelensin sen…
|
|
166
|
|
|
|
Kınalı kuzuların yüreğine kurşun atanların ruhsuzluğuna inat gökyüzünde bir can bir can daha olacak hiç tükenmemecesine...
|
|
167
|
|
|
|
Bu şehir duvarlar arasında sıkışmış bir çığlık gibidir. Ve bu şehrin duvarlarına yağlı boya resimler yapmak isterim. Ey sevgili sen treni bilirsin, uçağa binersin. Bu şehir yumrukların gül olduğu, kelebeklerin dövüldüğü bir şehirdir. Aynı ülkenin farklı coğrafyasında yaşamaktayız. Sen oturduğun sitenin çevresini duvarlarla çevirirsin. |
|
168
|
|
|
|
Bazı milletvekillerinin kendi aşiret dilleriyle TBMM kürsüsünden konuşmalarını duymamız iyi oldu. Bu "tanımlanamayan" kaba dili (!) ben küçükken hep hamallardan duyardım ve hamalların kendi aralarında "hamalca" konuştuğunu sanırdım. Meğersem öyle değilmiş ! |
|
169
|
|
|
|
Cephanelikler patlıyor, helikopterler düşüyor, zırhlı araçlar roketatarla havaya uçuyor, ormanlar yanıyor, sağda solda bombalar patlıyor, işyerleri, fabrikalar yakılıyor ve şehit sayısı 500e doğru tırmanışa geçti. Bunların hepsi tesadüf mü? |
|
170
|
|
171
|
|
|
|
Millî şairimiz M.Âkif ERSOY' un karakterine ilişkin bir deneme... |
|
172
|
|
|
|
Sayın başbakanım
Sizlerin yapacağı yanlışlar saf Müslümanların yani mütedeyyin insanların hanesine yazılacaktır. Dünün kaşarları türbanlı genç kızlarımıza öcü derken, yapacağınız yanlışlar bugünkü türbanlı genç kızlarımıza yeni yaftalar söylenmesine sebep olacaktır. |
|
173
|
|
|
|
Maddesel uygarlıkta büyük bir aşama kaydettik son iki yüzyılda. Ne yazık ki insanlıkta aynı ilerlemeyi kaydedemedik. Maddesel uygarlıkta ilerledikçe daha açgözlü ve diğerlerine karşı daha düşman olduk. Maddeye o kadar yoğunlaştık ki maneviyatı inkar eder olduk. |
|
174
|
|
|
|
Ne işi var OTDÜ’de? Canın biber gazıyla cop mu isdiyo a çocuk? Yoksa hakaret mi isdiyo? ODTÜ çok iyi öğrenci yetiştiriyomuş. Bu okulun mezunları yurt içinde ve yurt dışında gapışılıyomuş. Sen git onu başbakana anlat.
|
|
175
|
|
|
|
"Körür közüm körmez teg, bilir biligim bilmez teg boldı."
Görür gözüm görmez gibi, bilir bilgim bilmez gibi oldu.
Orhun Anıtları, Kuzey Yüzü |
|
176
|
|
|
|
PKK bir holding gibi çalışıyor. Parayı uyuşturucudan, kara paradan ve haraçtan kazanıyor. PKK Avrupa'da iş adamlarından haraç keserken, İngiliz istihbaratı, Alman istihbaratı neden bir şey demiyor? Demek ki milyarlarca dolarlık bu gelirden Avrupa devletleri de pay alıyor. Bu yüzden Avrupa PKK'dan desteğini çekmiyor. |
|
177
|
|
|
|
Nasıl bir adalet istiyoruz o halde göze göz dişe diş mi ? Varolan adalet sisteminde uygulayıcılar, herkes gibi zaafları olan insanlar, nasıl egolardan arınmalı, nasıl bir psikolojik deha olmalı ki içinde bulunmadığı olaylar örgüsünü, kendini kurtarmak isteyen insanların yalanlarına ve gözlerini bir daha asla dünyaya açamayacak, kendini savunamayan bedenler hakkında doğru karar versin. |
|
178
|
|
|
|
Elimiz kolumuz bagli sonunu göremedigimiz yolu izlerken... |
|
179
|
|
|
|
Ve yaşamanın hakkını vermek hayattaki tek gaye olmalıdır.. Hayata anlam katmak; aksiyonla, hareketle, başarmakla, çabalamakla, paylaşmakla, ilerlemekle olur... Bağlı olduğuna imrenmekten ve sakınmaktan öte layık olmakla olur... Herkesin kendi hayat gayesinin Atatürk'ü olmaya en azından çabalamasıyla olur... Kişinin elindeki değere sahip çıkmaktan ötesine geçmesinin ve bu yolda sonsuzluğa koştuğunun bilincine varmasıyla olur... |
|
180
|
|
|
|
Öfkelenin biraz be... Ulan ne bu suskunluk, bu umursamazlık, bu kendi havasında çalıp oynamak. Ne bu ilgisizlik, bu duyarsızlık. Ulan Allah rızası için birazcık öfkelenin, birazcık silkelenin be. Hiç ruh kalmadı, hiç mi yürek kalmadı? Yok mu lan? |
|