• İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler |
921
|
|
|
|
Türkiye Yazarlar Birliği bünyesinde açılan, 16. Dönem Yazarlığa Hazırlama Semineri’ne renk katan, anlam katan birlikteliğimiz hitamında yüreğime düşen şebnemi, dostalarla paylaşmak; onalara veda babında bir şeyler söylemek cehdiyle yazdığım birkaç satır.
|
|
922
|
|
|
|
Sadece Unuttun Beni Sevmeyi |
|
923
|
|
|
|
Beynimde dışlanan radyo sesi, sigaramın yükselerek dağılan dumanı, oturarak çiğnediğim zaman sakızı, boğuk bir dolap sesi,
mermerin pis yüzü; beklenmedik bir öksürükle dışarı çıkmak istemeyen paslı ruhum, ihtiyacı birliktelikler zorunlu dostluklar... |
|
924
|
|
925
|
|
|
|
Objektif olan insandır. Gerisini at çöpe. Ve dünya yana kayıyor. Hayatın dengesi allak bulak oluyor. Kime alkış tutarsan o sana elini uzatıyor. Bir ceylanı parçalayan aslanın dişi oluyor, pençesi oluyor insan. |
|
926
|
|
|
|
bugünün kadınları, ilişkileri ve değerleri üzerine.. |
|
927
|
|
|
|
İnsanı en çok aranmamak yokluğa terk edilmek yorar/üzer.Aynı coğrafyayı paylaşmasak da onu arayıp soruyor muyuz?Hele de bu’iletişim’ çağında .İletişim kavramına vurgu yapmak isterim.Çünkü televizyonuyla radyosuyla,cep telefonuyla, faksıyla hasılı bütün kitle iletişim araçlarıyla üzerimize abanan bir zaman dilimini yaşıyoruz ancak yalnızlık ,paylaşmamak had safhada |
|
928
|
|
|
|
Gömleği, kiraz lekeli çocuk; Dere kenarındaki yabanıl otlardan, çicek demetleri getirdi... Sevdi
Papatyalardan yapılmış bir tacı, başına taktı.... Sevdi.
|
|
929
|
|
|
|
İlişkilerin yarattığı yalanın içinde yaşamaktayız. |
|
930
|
|
|
|
İlk gençlik çağlarında neredeyse elimizde gezdiririz birisi çıksa da versek diye,gençlik tabi kıymet bilmiyor. Zaman geçtikçe ,yaralar, çizikler arttıkça aklımız başımıza gelir ve biraz daha kadifelere sararız.
Tek korkumuz geri alamamaktır oys |
|
931
|
|
|
|
Kırmızılar dökülürken ardımızdan
Bir mavinin kamburunda nefes almaya çalışıyoruz
|
|
932
|
|
933
|
|
|
|
Yorum yaparsanız sevinirim |
|
934
|
|
935
|
|
|
|
“Kadınları güzel yapan Tanrı, sevimli yapan Şeytandır.”
Victor Hugo dünya barışını ve adaletini sağlayacak söylemlerde bulunurken, |
|
936
|
|
937
|
|
938
|
|
|
|
Yum gözlerini, yum gözlerini yarına yarındaki umuda. |
|
939
|
|
|
|
Biliyorum ki yiğidin hası gevşek olmaz, lafazanlıktan haz almaz, sulu şakaları kaldıramaz, ihaneti affetmez, vefayı asla terk etmez.
Her ne hikmetse mazluma daha yakın hisseder kendini. |
|
940
|
|
|
|
Yürümektense, yatıyorum kumsalı ikiye bölen suyun zehir tuzunda..Güneş hiç böylesine yakmamıştı tenimi.. Bu ıslaklık alışkanlık sancısı../ |
|