|
• İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler |
101
|
|
|
|
İçimdeki küçük kızın adı Duru. Bazen canım sıkkın olduğunda, kafama bir şeyler takıldığında birbirimizle konuşmak ikimize de iyi geliyor. Bana hatırlattığı bazı basit ve önemli farkındalıkları sizlerle paylaşmak istedim. Okuyan herkese çok teşekkür ederim.
- Kendini nasıl hissediyorsun?
-Şu an kendimi gergin, üzgün, çaresiz hissediyorum. Eleştirmenim bana korkak olduğumu söylüyor. Ve bende bunun doğru olduğunu biliyorum.
-Eleştirmeninin senin içindeki olumsuz yanın olduğunu hatırlıyor musun?
-Evet, benim çevremde dönerek korkak korkak diye mırıldanıyor.
- Ona nasıl karşı çıkacağını da hatırlıyor musun?
-Evet
-Yap o zaman.
-Kes şunu ben korkak değilim. Sustu, ama yine başlamak için güç topladığını düşünüyorum.
- Onu seninle el ele vererek yenebiliriz. Şunu bil ki ; her ne yaparsan yap ya da yapmazsan yapma ben seni çok seviyorum. Söylediğin, düşündüğün, yaptığın ve yapmadığın hiçbirşey bu gerçeği değiştirmez. Üstelik yalnız da değilim, eşin, annen, baban, ablan ve can dostlarında benimle aynı fikirde ve hiçbirimiz de fikrimizi değiştirmeyeceğiz.
|
|
102
|
|
|
|
şiir; yaşamımızda yer bulan güzellikler ve manasız boşluklar üzerine yazılan, duygularımıza tercuman olarak seçtiğimiz dizelerin meydana getirdiği bir anlatım biçimidir. |
|
103
|
|
|
|
Sizin hiç sıfır kilometre sevdanız oldu mu? |
|
104
|
|
|
|
-''Ebruu, bana bir koca gibi bişi lazım,ve o da bu gece lazım'' diye çığlığı bastı arkadaşım!
(şimdi güler misin,ağlar mısın,telefon kulağımda öylece apışıp kaldım!Tabir de dehşet,''koca gibi bişi'',yani kocaya benzese yetecek,fazla önemli değil gerisi..)
-''Kızım sen kafayımı yedin,saat sabahın 6 sı,rüyanda koca mı gördün?''
-''Ya o düğün haftaya değilmiş,bugünmüş,şimdi kahve yaparken gözüme ilişti davetiye,bir baktım panik oldum,napacaz,nerden bulacaz!!!''
(Ben koca ticareti yapıyorum ya,dükkanım var,sonra içi değişik renkte,yaşta,boyda posta adam dolu,bana soruyor nereden nasıl bulacağını!!!...Bana yani,hemde kimseye değil de bana!Tövbe yarabim ya,kelin ilacı olsa kendi başına sürer!
-Şekerim kusura bakma,bitti,elimizde hiç kalmadı,sen haftaya bir daha ara !!!
dedim kapadım telefonu...(Bu arada da annem de içerden bağırıyor,''dur,dur geliyorum,belki dolapta vardır bakayım'' diye...''Ya anne ne vardır,nereye kalkıyorsun,neye bakacaksın,dolapta yedek koca var neden benim haberim yok?''O da garip garip suratıma bakıyor,''ne kocası,sabah sabah ne yapacan kocayı'' diye cevap!...Tabii bu arada,sabahları koca lazım olmaz gibi bir düşünce varmış annemde,öğrenmiş oldum,o da ayrı bir konu.Annem 3 oda öteden, ''koca'' yı ''kopça'' anlamış,sağır duymaz uydurur durumu,o da ayrı konu...Kabus gibi ya!Herkes ayrı bir alem...Tabii uyku muyku hak getire oldu bu kadar şeyden sonra,o en sinir bozucu olan konu...
|
|
105
|
|
|
|
Yaşam Koçu olmak ister miyiz; bilemiyorum ki... Hadi olduk diyelim Yaşam Koçu, Kurban Bayramı yaklaşıyor, ya bizi bıçak altına yatırırlarsa? Şaka bir yana Yaşam Koçu olmak isteyende vardır, istemeyende... Ne yapar bu koçlar biraz eşeleyelim bakalım... Şöyle basit bir tanımlama var ''Yaşam Koçu bize yapabileceklerimizi yaptıran kişidir.'' demiş Ralp Waldo Emerson adlı vatandaş. Yani yapabileceklerimizi biz yapamıyoruz, gel birader sen bize yaptır... |
|
106
|
|
|
|
Yürürken aslında, arkalarında bırakmak istemedikleri, ama dönseler de göremeyecekleri uzakları terk ediyor gibiydiler |
|
107
|
|
|
|
...eğer devam edersek, bence öyle bişey olacak bizimkisi. Çıkardan uzak, yalın ve apaçık okunur bişey kokacak. Dostluk kokacak, yada öyle olmak zorunda olduğu için yürek parçalanacak... |
|
108
|
|
|
|
Savunmalar içinde savunma...
Aylardır yazmak yerine yazılanları okudum... |
|
109
|
|
|
|
İlk cümleyi nasıl kurmalıyım, nasıl başlamalıyım diye düşüncelere dalıyorum… Giderek yazamayacağımdan, konuşamayacağımdan, hayal edemeyeceğimden korkuyordum ki korktuğum şeyler başıma gelmeye başladı… |
|
110
|
|
|
|
insanlar her şeye neden maddiyattan ibaretmiş gibi bakıyorlar? |
|
111
|
|
|
|
Hair müzikali ile birlikte 68 kuşağı ve hippilerin bir karşılaştırmasıdır. |
|
112
|
|
|
|
aile; anne baba ve çocukların oluşturduğu toplumun en küçük kurumudur. |
|
113
|
|
|
|
Aşkta ne mutlu olmak şarttır ne mutsuzluk! Kendi bildiği yollarla gelip yerleşsin hayatımıza, bize katacağını katsın ve gitmek istediği zaman da lütfen bırakalım gitsin. Zorla elde tutulmaya çalışılan her şey gibi, aşk da, baskıyla yüreğe oturtulduğunda anlamsızlaşıp değersizleşiyor.
|
|
114
|
|
|
|
Sen beni boş ver. Haylindeki kaç aşkı yaşayamadığına yan. |
|
115
|
|
|
|
Yazdın mektubu da, o kadar özendin, ne de olsa biricik sevgilin, sevdiğin kadın o. İki sayfa üç sayfa döşendin. Tam ucunu yakacakken kağıt birden tutuştu, söndüreyim derken, örtüler tutuştu, ev yanacak neredeyse... Annenden babandan bir ton sopa yemeyi de göze alacaksın mutlaka... |
|
116
|
|
|
|
her çiçek mevsiminde açar,beni neden erken çağırdın, diye sordu kadın / bilmiyorum,seni bu mevsim yetiştirebilirim sanmıştım ama sen soldun, diye cevap verdi adam...
|
|
117
|
|
|
|
Bir şehirden,bir evden,bir mevsimden geçip gitmek gibi....
öyle kolay değil.. |
|
118
|
|
|
|
İlişkinizin rengi siyah ve beyaz arasında gidip geliyorsa; ondan maviyi, pembeyi, yeşili, kırmızıyı,vs...esirgiyorsanız bilin ki sadece iki renkle hayat geçmez! Önceleri kendi kendine düşünen kadın, bir süre sonra çevresiyle siyahı ve beyazı paylaşacaktır.Çok ses, çok yorum... |
|
119
|
|
|
|
Sen olsaydın diz çöker miydim fırtınalara.? Varlığında duvarlara yaslanıp başım iki elimin arasında alıp çocuklar gibi ağlar mıydım ? Sen olsaydın - küçüğün- acılara boyun eğer miydi ? |
|
120
|
|
|
|