• İzEdebiyat > Deneme > Din |
381
|
|
|
|
Mümin, Allah’ın rızasını, rahmetini ve cennetini kaybetmekten korkar. Allah’ın sevgisini kaybettirecek kötülüklerden Allah korkusu sayesinde sakınılır. Örneğin bir ayette, “Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez” (Nisa Suresi, 36) buyrulur. Allah korkusu olan insan, büyüklük taslayıp böbürlenmekten şiddetle kaçınarak Allah’ın sevgisini kazanacağını umduğu bir hareket yapmış olur. |
|
382
|
|
|
|
“Tarih’i nasıl olsa değiştiremezsin” diyorlar. Ama yok, yok ben gene de deli saçması gibi görülen bu varsayımları yapacağım. Yoksa zulüm nedir nasıl anlarız ? Korkulan canavarın sadece bir karpuz olduğunu biliyor muydunuz ? |
|
383
|
|
|
|
Bahar mevsiminde bütün ağaçları çiçek ve meyvelerle süsleyip onların latif elleri olan dallarıyla, çeşit çeşit en tatlı, en sanatlı meyveleri bize takdim etmesi, zehirli arının eliyle şifalı en tatlı balı bize yedirmesi, en güzel yumuşak bir kıyafeti elsiz ipek böceğinin eliyle bize giydirmesi, rahmetin büyük bir hazinesini küçük bir çekirdek içinde bizim için saklaması Allah’ın rahmetinin eserleridir. |
|
384
|
|
|
|
Mümin rüzgarda eğilen fidan gibi değil, fırtınada dik duran çınar gibidir. Müminler birlikte olduklarında ise ormanı oluştururlar. Ormanlar gibi oksijeni artırır; ’göğsü sanki göğe yükseliyormuş gibi dar ve sıkıntılı kılınan’ kişilere şifa olurlar. Ormanlar gibi yağış getirir; kupkuru çorak kalpleri -Allah’ın izniyle- bereketlendirirler. |
|
385
|
|
|
|
Musibete sabretmek eziyet verici gibi görünse de, insan tevekkülü, teslimiyeti tam olarak yaşadığında acı değil, zevk duyar. Hayırla yaratılan olaylar karşısında üzülmek, sinirlenmek kadere saygısızlıktır. Yapılması gereken, ardındaki hikmetleri görmeye çalışmaktır... |
|
386
|
|
|
|
“Dünyadaki amacınız nedir?” sorusuna muhatap olan insanların büyük çoğunluğundan, “mutlu olmak” cevabını alırsınız. Hepsi gerçek mutluluğu yaşayabilmenin yollarını arar; mutlu olabilmek için bir hedef belirler. Hedefe ulaştıklarında mutlu olacaklarını düşünürler ancak yanılırlar… |
|
387
|
|
|
|
“Ey nefsim, sonra tevbe ederim ve iyi şeyler yaparım, diyorsan, ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın. Yarın tevbe etmeyi bugün tevbe etmekten kolay sanıyorsan, aldanıyorsun.” |
|
388
|
|
|
|
Allah, insanın kendi öngörüsüyle olması imkansız gibi görünen her şeyi sonsuz gücüyle yaratabilir. Allah sebeplerden münezzehtir ve yarattığı hiçbir olay birbirine bağlı olmak zorunda değildir. |
|
389
|
|
|
|
Çoğu insan Allah’a inandığını söyler. Kur’an’ı hiç bilmeyen kişilerin yanıtı da genelde aynıdır. Oysa Allah’ın Kendisini tanıttığı Kur’an’dan yüz çeviren kişi, Allah’ı nasıl tanıyıp, gücünü kavrayabilecektir? |
|
390
|
|
|
|
... her yıl üniversite veya kolej sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından bunalıma giren gençlerin intihar haberlerini duyarız. Bu son derece yersiz endişeler ne kadar büyümektedir ki, bir insan yaşamına son verebilmektedir? |
|
391
|
|
|
|
Ancak onların eziyetleri, baskı ve zulümleri ’dün’ olduğu gibi bugün ve yarın da iman sahiplerini üzmez ve onlara bir zarar veremez. İnkar edenler, aralarında kötülükleri örgütleyip-düzenler kurarlarken de, baskı planları yaparlarken de, Yüce Allah onları görür ve işitir. En çirkin iftiraları atarak, müminleri yollarından geri döndüreceklerini zannederlerken de, Allah onların akıllarından geçenleri bilir.
|
|
392
|
|
|
|
Derinlere iniş zordur ancak inildikçe daha fazla güzelliklerle karşılaşılır. İmani yönden derinleşmek için de Kur’an’la kendimizi eğitmeli, takva elbisesiyle donanmalıyız. İşte o zaman -Allah’ın dilemesiyle- derin denizlerdekilere benzer muhteşem güzellikler gözlerimizin önüne serilebilir.
|
|
393
|
|
|
|
Yetmiş yıl yaşayan insanın, yetmişinci yılının son günlerinde dahi imtihanı ve yükümlülükleri sürer. Bu nedenle insan yaşamının her anında Allah'ın buyruklarını gözetmeli, ibadetlerini yerine getirmeli ve yalnızca O'nu hoşnut etmeyi hedeflemelidir. Çünkü insanın yaşamı, ölümü, ibadetleri, her şeyi Allah içindir. |
|
394
|
|
|
|
Bağışlanma dilememek ise acizliğinin, hata ve günahlarının şuurunda olmamaktır. Bu gaflet içindeki ruh hali zamanla kişinin kalbinin katılaşmasına, nefsinin bencil tutkularını ilahlaştırmasına, şeytanın enaniyetli karakter özelliklerini taşımasına ve sonsuz azabına sebep olabilir.
|
|
395
|
|
|
|
Kur’an’da Hz. İsa(as) kavmine şöyle seslenir: "Allah için bana yardım edecekler kimdir?"
|
|
396
|
|
|
|
Hayatın en saf, en berrak, en temiz ve en güzel yüzüdür çocuklar… Onların duygu ve düşüncelerinde riya ve çirkeflik bulamazsınız. Onlarda en ufak art niyet ve önyargı da yoktur. Karşılıksız severler ve bağlılıkları uzun sürer. İlişkilerinde çıkar gözetmezler. Hayal dünyaları çok geniştir çocukların… Yeter ki siz hayallerine kota koymayın…..Onlar güzelliklere yelken açmasını çok iyi bilirler. Onları azgın denizlerin şerrinden ve fırtınalardan koruyalım.
|
|
397
|
|
|
|
İnsanlık tarihi boyunca yaşanan savaş ve çatışmaların birçoğunun altında, farklı ırklar arasında süregelen düşmanca duygular yatar. Irkçılık ya da etnik düşmanlık, bu çatışmaların kaynağıdır. |
|
398
|
|
|
|
Cahiliye toplumlarındaki insanların din anlayışı oldukça çarpıktır. Kur’an dışındaki kaynaklardan edindikleri ya da etraflarındaki kişilerden duydukları bilgilerin din olduğunu zanneder, gerçek dinin güzelliklerinden yoksun kalırlar. Herkesin doğruları farklı olduğundan, toplumda birden fazla din yaşanır. |
|
399
|
|
|
|
Bir insan, Kur’an’ın tüm açıklamalarını öğrendikten ve bunların doğru olduğunu da kabul ettikten sonra Allah’ın hükümlerine uymakta direnirse, bu o kişinin samimiyetsizliğinin bir delilidir. Çünkü hala, yanlış olduğunu öğrendiği bir sistemde yaşamakta ısrar etmekte olan bir insanın samimiyetinden söz edilemez. |
|
400
|
|
|
|
Kur’an oldukça sade ve kolaydır. Anlamak için din eğitimi almak gerekli değildir. Allah bize Kuran’ı doğruyu yanlıştan ayırmamız için indirmiştir ve yaşamımıza dair her konu onda vardır. Kur’an kalbimizi açar; bedenimizin ve ruhumuzun şifasıdır. |
|