• ÝzEdebiyat > Deneme > Din |
481
|
|
|
|
Þeytanýn emrindekiler, Kur’an ayetleri ve iman edenler hakkýnda alaylý tartýþmalar yapar, dini espri ve fýkralara konu ederek inkarlarýnýn bir üstünlük olduðunu düþündürmek isterler. Oysa alay, çaresizliðin ve güçsüzlüðün belirtisidir |
|
482
|
|
|
|
Geleceði için yaptýðý planlarýn her zaman tasarladýðý þekilde gerçekleþmesini bekleyen bir insanýn, bir hastalýkla karþýlaþtýðý anda tüm yaþamý alt üst olur. Çünkü yaptýðý planlarda hastalýk ya da kaza gibi bir olayýn yeri yoktur. Her gün binlerce kiþinin baþýna gelebilecek bu gibi olaylarla kendisinin de karþýlaþabileceðini hiç düþünmemiþtir. |
|
483
|
|
|
|
Dünya hayatýnda karþýlaþtýklarý zorluklar, hastalýklar, iman edenler için kendilerini Allah’a yaklaþtýran birer vesiledir. Oysa bu zor durumlar bazý insanlarýn Allah’a isyan etmelerine yol açar.
|
|
484
|
|
|
|
Yalnýzca dünyevi çýkarlar için yaþayan kimseler, daha ölümle karþýlaþtýklarý an yaptýklarý seçimin yanlýþlýðýný ve sonsuz olanýn, dünya hayatý deðil, ahiret hayatý olduðunu anlayacaklardýr. Bu kiþiler, “Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazý kadar kaldýk…” (Müminun Suresi, 113) ifadesiyle dünya hayatýnýn kýsalýðýný ikrar edecekler, ölümden ve ahiret yurdundan ne denli gaflette yaþamýþ olduklarýna kendileri tanýk olacaklardýr. |
|
485
|
|
|
|
Allah’a iman etmeyen insanlar, yaþamlarýnýn dünya hayatýyla sýnýrlý olduðunu düþündüklerinden dolayý ahiret hayatý için herhangi bir þey yapma gereði duymazlar. Ahireti düþünmeyen bu insanlar zamanlarýný boþ sözlere dalarak, ne kendilerine ne de çevresindekilere fayda saðlamayacak konuþmalarla ve boþ iþlerle oyalanarak harcarlar. "Onlarýn kalpleri tutkuyla oyalanmadadýr..." |
|
486
|
|
|
|
Ýnsanlarda asýl sorun Allah’a kesin bilgiyle imandýr; iman ve itaat ana iskeleti oluþturur. Allah’a karþý muhabbet, Allah’ý çok sevmek, Allah’tan çok korkmak ve ahirete iman… Hiç kimse tatmin bulmuþ melekler gibi olamaz; insanýn birçok eksiði vardýr. Ýnsan eksiklerini unuttuðunda ise kendini üstün görmeye baþlar.
|
|
487
|
|
|
|
Etrafýnýzda sürekli söylenen, birþeylerden þikayet eden insanlara mutlaka rastlamýþsýnýzdýr. Genelde toplumun her kesiminde bu tür insanlarýn varlýðýna þahit oluruz. Hatta belki biz de o insanlardan biriyizdir. Ýþler planladýðýmýz gibi gitmediði zaman verdiðimiz tepkiler, kullandýðýmýz sözler ve aklýmýzdan geçenler, hayata bakýþýmýzýn bir resmidir aslýnda.
|
|
488
|
|
|
|
Bayram sevinç günüdür. Bizler bu sevinci yalnýzca kendi kalplerimizde yaþamak yerine acý, gözyaþý, þiddet, savaþ, ekonomik zorluklar ve yoksulluðun gölgesinde yaþayan, bayram sevincine hasret din kardeþlerimizin kalplerine de ayný sevinci koysak? |
|
489
|
|
|
|
Allah, kendi öngörümüzle gerçekleþmesi imkansýz gibi görünen her þeyi sonsuz gücüyle yaratabilir. Allah sebeplerden münezzehtir ve O, dilediðini dilediði gibi ve dilerse sebepsiz yaratmaya gücü yetendir. |
|
490
|
|
|
|
Allah’ýn yarattýðý kaderde sebepler de sonuçlar da þahit olunan süreç de çirkinlikten, eksiklikten, kusurlardan münezzehtir, zulmedici deðildir. Þer gibi görünen de batýnýnda güzellik ve hayýr içerir. Ýnsan, olaylarýn zahirinde kalýr zulmeder ancak ilahi kader gerçek sebeplere bakar, adildir. |
|
491
|
|
|
|
Rüyalarýmýz gibi gerçek hayatýmýzý da zihnimizde yaþarýz. Ýzlediklerimizin rüya olduðunu düþündüren, uyandýðýmýzda kendimizi yataðýmýzda bulmamýzdýr. Ancak bir gün bu gördüðümüz yaþamdan çýkýp kendimizi bambaþka bir yerde bulamaz mýyýz? |
|
492
|
|
|
|
Yalnýzca Allah’a kul olduðu ve vicdanýný tam kapasite kullandýðýnda insan, kendisini tutsak alan bütün dünyevi putlarýndan kurtulur, özgürleþir. Allah’a tam bir teslimiyetle teslim olmak, onlarca puta kulluktan kurtulmak; iþte bu, insanýn tüm baðýmlýlýklardan gerçek özgürlük ve kurtuluþa ulaþmasýdýr.
|
|
493
|
|
|
|
Ýnsanýn sýmsýký baðlandýðý dünya hayatýndan bir ayrýlýþtýr ölüm. Sanki derin bir uykudan uyanýr gibi...
Ýnsanlarýn konuþmaktan ya da düþünmekten hoþlanmadýklarý ölüm kesin olarak yaþanacak, asýl olan ahiret hayatýna geçiþ gerçekleþecek ve dünyaya dönüþ asla mümkün olmayacaktýr. |
|
494
|
|
|
|
Allah dilemediði sürece hiçbir insan hastalanmaz, iþini, mallarýný, ailesini yitiremez. Geleceðe dair insanýn yaptýðý planlara Allah dilememiþse kimse müdahale edemez. Ve yine Allah dilemediði sürece, O’nun belirlemiþ olduðu vakit gelmeden kimse ölemez. |
|
495
|
|
|
|
Allah, hayatý ve ölümü belirli bir amaçla yaratmýþ, insanlara doðruyu ve yanlýþý öðreten hak kitaplar indirerek bu amacý onlara bildirmiþtir. Öðüt almayan ve kendini dünya hayatýnýn geçici ve sahte süslerine kaptýran insanlarý cehennemle müjdeleyen Allah ‘halat (ya da deve) iðnenin deliðinden geçinceye kadar cennete’ giremeyeceklerini bildirmiþtir |
|
496
|
|
|
|
Ahir Zaman’ýn ikinci döneminde ise yeryüzü güzelliklerle dolacaktýr. Ýnsanlar arasýnda hiçbir ayrým gözetmeden, haktan ve doðrudan yana üstün adalet anlayýþý ve barýþ tüm dünyayý kaplayacak, haksýzlýk ve zulüm yeryüzünden kalkacaktýr. |
|
497
|
|
|
|
Yer, Rabbinin nuruyla parýldadý; (orta yere) kitap kondu; peygamberler ve þahidler getirildi ve aralarýnda hak ile hüküm verildi, onlar haksýzlýða uðratýlmazlar. Her bir nefse yaptýðýnýn tam karþýlýðý verildi. |
|
498
|
|
|
|
Cahil toplumdan aldýklarý karþý tavýr alma, manevi baský ve kýnama þeklinde ortaya çýkan tepkiler karþýsýnda müminler, dinlerinden en ufak bir ödün vermezler. |
|
499
|
|
|
|
Zenginlik, ihtiþam, güzellik ve nimetler cennet özellikleridir; Yüce Allah sevdiði kullarýna bu þekilde cenneti hatýrlatýr, cennet özlemlerini artýracak nimetlerin benzerlerini bu dünyada da onlar için yaratýr. |
|
500
|
|
|
|
Senin sonsuz gücünü hakkýyla takdir etmemi, Senden gücüm yettiðince korkmamý ve Seni gereði gibi sevmemi bana ilham et. Ben Senden razýyým Rabb’im; Sen de benden razý ol...”
|
|