• İzEdebiyat > Eleştiri > Savaş ve Afetler |
41
|
|
|
|
Dünya seyirci…
Biz seyirci…
Bu vahşetlerin yaşandığı bir çağ,yeni bir çağ olamaz.
Medeniyetin m’sinden dem vurulamaz bu çağda…
Bu çağda yaşamaktan utanıyorum.
Bu çağdan utanıyorum.
|
|
42
|
|
|
|
Bu bir Türk soykırımı değilse nedir?
“Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali zulüme,soykırıma uğrayan Türkler,yaygarayı koparan ise Ermeniler...
|
|
43
|
|
|
|
Birkaç günlük talimden sonra yola çıkacaktık.Kısa boylu ve yaşım küçük olduğundan omzuma astığım tüfek neredeyse yere değiyordu.Gerçi boyum şimdi de kısa,ama o zaman daha da kısaydı.Şimdi olsa bırak askere almayı bunlar daha “kızan” deyip kahveye bile sokmazlardı.Amcaoğlu Hüseyin, benden daha iri ve uzundu.Bir kavga oldu mu o yüzden hemen benim önüme geçer, korumaya çalışırdı.
|
|
44
|
|
|
|
Sandığının aksine, seni öldürmeye gelenler çok ama çok uzaktan gelmiyorlar. Bunlar yıllardır sana "Senin şah damarından da yakındılar". |
|
45
|
|
|
|
Pakistan'daki çocuk, sel felaketinin ardından çamurda yatmaktasın. Yorganın rüzgar, rüyaların yaprak olmuş gecenin en ayaz vaktinde. Saçların toprağın ıslak elleriyle yıkanırken, sabunun çamur olmuştur. Sana uzanan eller seni çamura boyamıştır.
Gemiler kalkar limandan, içi dışı beyaz ve tertemiz gemilerdir bunlar. İçindeki yüzler pürüzsüzdür. Ne Bangladeş'te yüzüne kezzap atılmış yüzlere benzer bu yüzler ne de sıcağın altında kapkara olmuş bir yüze benzer. |
|
46
|
|
|
|
Keşke savaşlar olmasa ve çocuklar ölmese |
|
47
|
|
|
|
Oyuncak bebeği kanlı olan çocuğun, masallarındaki kurtlar insanlardır artık. Bir acının sesidir kulaklarda. Feryarlar ve figanlar küçük gözlerden boşalan iri gözyaşlarıdır. Duvarlara vursa sesin ey çocuk, sıvaları dökülür. Niçin işitmez feryadını insanlar ey çocuk, bir oyun bozandır hayat diye mi? Ey çocuk, kaç kez döverse dövsün kıyılarını dalgalar, kayalıklarında yine de kuş yuvalarına izin ver. |
|
48
|
|
|
|
En çok çocuklar ölür
Dünyanın her yerinde böyle olur
Çocuklar böyle ölür
Ve oyun biter
|
|
49
|
|
|
|
Neredesiniz?
Geziciler, çapulcular, duran, oturan adamlar?
Mısır, Şam ağlıyor. Bebekler, çocukla, analar ölüyor.
Siz neredesiniz?
Hangi yazlık bölgede? Hangi koyda. Yatınız da, şezlongunuz da bilmem hangi marka içkiyi yudumluyorsunuz????
|
|
50
|
|
|
|
Eşeklerle savaşa gidilmez. Hayat savaşımda ne at tanırım ne de kişneme sesi. Hep yanımda eşekler anırır. Eşeklerle özgürlüğe koşulmaz. Hep yanımda eşeklik eden insanlar vardır. Birazcık yürümeye kalksalar aptallığa, bağnazlığa, vicdansızlığa, adaletsizliğe inadına gitme çabası içinde olurlar ve beni de eşek gibi o yola sokmaya çalışırlar. Benim savaşımda eşeklik etmek yoktur. |
|
51
|
|
|
|
Suriye; Yirmi birinci yüzyılın GORDİON düğümü konumundadır. Bu düğümü kim çözerse Kuzey Afrika sahillerinin tamamı ve Maveraünnehir’e kadar akacak bir siyasal akımın öncüsü olacak. |
|
52
|
|
53
|
|
|
|
1999 DEPREMİNDE GÖZÜMÜZÜN GÖRÜPTE GÖRMEK İSTEMEDİKLERİ:: |
|
54
|
|
|
|
..bazıları dış güçler diyor, kimisi iktidar muhalefet çatışması diyor. Bende diyorum ki; bu bir karmaşa ve yapılanların yapan tarafında dahi farkındalığı yok. Birilerinin kışkırtmaları yüzünden cahil insanlar kendi hanelerine taş atıyor.. |
|
55
|
|
|
|
İstanbul ve Trakyadaki Yüzyılın Âfeti denilen selzedeler için neden hiçbir Yardım Kampanyası açılmıyor? Çok merak ettim. |
|
56
|
|
|
|
Türlü aldatmacalarla örülü bir çağda yaşamaktayız. Bu çağa altın çağ demek, ya da o çağı övmek de bir aldatmaca niteliği taşıyor. Tabi, biz canımızı sıkmayalım, iyiliklere, hayatlarımızdaki sevinçlerimize bakalım ama, duyarlı bir insan olarak bu oyunlara seyirci kalmak pek doğru değil gibi geliyor. Ayrık otu, ne yazık ki diğer bitkilerin köklerine dolaşıp, onları kurutmaya devam ediyor. Onlardan Kurtuluş, hakikatin ilmine erişmemize bağlı ve onlara karşı susmamaya, bilgi sahibi olmamıza bağlı... İnşallah iyilikler kazanır, hakkı olanlar, kalbi kırıklar daha fazla acı çekmezler... Gönülden herkese, Gönülden ve Sonsuz sevgi ve Saygılarımla... |
|
57
|
|
|
|
Pazar günü güzel hava bizi deliğimizden çıkardı. Neredeyse koca kış evimizde kapalı kalmıştık. Her ne kadar arabamızla hayranı olduğumuz nergis ve lale beldesi Çeltik köyüne sık sık gittiysek de soğuk yüzünden arabadan çıkamamıştık. |
|
58
|
|
|
|
Ey tarih bildiğim tek dostum; Atatürk’üm!
Mustafa Kemal’im; Paşam!...
|
|
59
|
|
|
|
Peki, buna rağmen neden bir ekonomik kriz ortaya çıktı. Çünkü bu tanrı esas verilmesi gereken emri vermemişti. Müritlerine “üreteceksin” dememişti. |
|
60
|
|
|
|
Ellerim kollarımı, kollarım bacaklarımı arayacak, bedenimden fışkıran kan bütün şehrin saf ada çayı sarılığını, acı kırmızıya boyayacak...
Bu savaşın çığlıkları bir tabloya sığmayacak sevgili Picasso... |
|