Salim Diyap
Amerikan gemileri
Amerikan füzeleri
Amerikan uçakları
Onlar, senin yaşamına müdahale etmeye, senin çoluk çocuğunu katletmeye geliyorlar.
Bunca makine, bunca asker, bunca cihaz, bunca roket
Neden dünyanın öbür ucundan seni öldürmek için ta buralara kadar gelir?
Niye sana yönlendirilmiş namlular?
Düşünerek işin içinden çıkamıyorsun değil mi?
Bu işte senin dünyana aykırı bir şeyler var. Çözemiyorsun!
Ta dünyanın öbür ucundan gelen birilerinin senin canına kastetmesine, anlam veremiyorsun.
Bunların, senin sayende tıkır tıkır işleyen bir sistemleri var. Bilmiyorsun!
Bu sistem senin sayende döndürüyor çarkını. Kavrayamıyorsun!
Bu sistemin kanı da canın da senden Farkında değilsin!
Fakat bir durum var ki sen, seni öldürmeye gelenlerin çok uzaktan geldiğini düşünerek yanılıyorsun.
Sandığının aksine, seni öldürmeye gelenler çok ama çok uzaktan gelmiyorlar. Bunlar yıllardır sana "Senin şah damarından da yakındılar".
Dün işçinin maaşını çalan işveren, işçi arkadaşını işten atan patron, söze, küreselleşen ekonomi diye başlayan politikacı, Zenginimiz zenginleştiği oran da bizler de rahat edeceğiz diyen sahtekâr liberal, bu savaşlara karşı direnir gibi gördüğün birçok kurum, birçok dernek, birçok parti Bu gün seni öldürmeye gelenlerin arasındadır.
Bilmiyorsun!
Seni öldürmeye gelenler, senin dininle, senin inancınla çok ilgili değiller.
Bilmiyorsun!
Sen insanlar eşit olamaz dediğin sürece, senden üstün olanlar, günü geldiğinde kendi yaşam haklarını da senden üstün görecek ve bu üstünlük üzerinden senin ölüm fermanını yazacaklardır
Gör artık!
Katillerin çok ama çok uzaklardan gelmiyorlar. Onlar her daim senin yanı başındaydılar.
Anla artık!
Yanı başındaydılar ve her gün gazeteler de onları hayranlıkla okuyordun.
Yanı başındaydılar ve tüm televizyon kanallarında onları evine misafir edip ağzın açık dinliyordun.
Din dediler inandın.
Mezhep dediler kandın.
Irk dediler tapındın...
Bilmedin, bilmek istemedin, sen ufalırken yanı başında büyüttün katillerini
Şimdi, senin canına kast edenler, senin gözüne baş edemeyecek kadar büyük görünüyorlarsa, dön onlara bir de bu gözle bak. Çünkü onları kanınla, canınla, alın terinle sen besledin, sen büyüttün
Emin ol o uzaktan gelenler, yanı başında büyüttüğün ve senin ölüm fermanını verenlerden daha yakındır sana.
Uzaklardan gelenler, her şeyiyle sana benzer.
Seni gibi işçi, emekçi çocuklarıdır onlar.
Senin gibi sigortasız
Senin gibi işsiz
Senin gibi okulsuz
Senin gibi mağdur
Senin gibi dışlanmış
Senin gibi önemsenmemiş, örselenmiş...
O uzaktan gelenlerin arasında bir tek düşmanın yok senin, bundan emin ol.
Senin asıl düşmanların yanı başındalar, gör artık.
Her isyan etmek istediğinde seni dizginleyen
Acılarına sabır telkin eden
Sermayeyi, zenginliği kutsayan...
İşe o savaş gemilerini sana karşı yönlendirenlerdir. Namluları sana çevirenlerdir. Seni hedefe koyanlar bunlardr...
Onlar senin canına kast edenlerin çarkını çevirenlerdir.
Onlar seni öldürecek kurşunun ederini senin alın terinden çalıp uzaklardan gelen savaş gemilerine yükleyenlerdir.
Şimdi, gemilerin, uçakların uzaklardan geliyor oluşuna aldanma.
Katillerini de o gemilerde boşuna aramasın gözlerin.
Onlar her zaman senin yanındaydılar.
Seni vuracak kurşunu, senden çaldıkları alın teriyle, sana yaptıracak kadar yakındılar sana..
Ama sen görmek istemedin.
Görmek istemedin.
31 08 3013