..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Hacer AKTAŞ
Hacer AKTAŞ - Cosmosgalaksi
Site İçi Arama:


Öykü
  Bahçe Duvarı (Hacer AKTAŞ) 7 Şubat 2019 Sevgi ve Arkadaşlık 

Bir yolunu buldu ve büyüdü sarmaşık. Bahçe duvarının dışında, asfalt kenarında… Evi sandığı karanlık, nemli, rutubetli yerde doğmuştu ve dünyası o karanlık yerden ibaretti ilk başta. Ama sonra büyüdü ve uzadıkça boyu; gördü bahçe duvarının ardındaki dünyayı. Burası bir evin arka bahçesiydi. Gramofondan yayılan müziği duydu. Kadehlere dökülen şarabı gördü. Bir tango şarkısıydı çalan: "No mas amor aqui..." şarkı, sanki her şey mümkünmüş gibi hissettiriyor, taze bir umutla dolduruyordu içini önce; her şeyin mümkün olduğuna en çok inandırdığı anda, aslında hiçbir şeyin öyle olmadığını yüzüne vuruyordu dinleyenin. Adam ve kadın sarıldı. Arka bahçede aşk vardı. Sarmaşık aşkı gördü. Aşkı görmek onu bilmeye yetmiyordu; sonra bu kalabalığın içinde ağacı fark etti birden. O an aşkı sadece görmekle kalmadı, aşkı bildi. Ağaç, kendinden emin bir şekilde kök salmıştı toprağa. Güçlü bir gövdesi ve geniş dalları vardı. Fark edilmemesi imkânsızdı. Ağacın adını bilmiyordu. Henüz onu tanımıyordu bile; bir gün karar verdi, bahçe duvarını aşacaktı. şık olmuştu ağaca. Uzadı; bin bir türlü emekle karar verdiği gecenin ertesinde aşıverdi bahçe duvarını. Gün yeni yeni aydınlığa kavuşurken o da kavuşmak istedi ağacına. Az kalmıştı; kimselere duyulmadan kararlı ama ürkek adımlarla yürüdü ağaca doğru

  Ağrısız Zamanlar (Hacer AKTAŞ) 5 Şubat 2019 Bireysel 

"Düşündükçe derinleşiyor senden geriye kalan yara. Anladım. İnsan bir kere reddedilince anlamalı. Ama keşke daha önce anlasaydım beni bu kadar önyargılı dinlediğini. Görseydim bana ördüğün duvarları. “Sarılacak yeni şeyler bul demiştin.” Çok ağrıyınca sol bacağıma ve ağrımadığı zamanlarda ağrısız zamanlarıma bile sarılıyorum. Bilmiyorsun. "

  İğde Sokağı (Hacer AKTAŞ) 4 Şubat 2019 Deneysel 

Hece öykü dergisi, 81. Sayı

  Nokta (Hacer AKTAŞ) 6 Şubat 2019 Beklenmedik 

"Uyandım... Bunu, gözlerime hücum eden ışık huzmeleriyle anladım. Işığın büyülü dansı vardı gözlerimin önünde. Bu cümbüş, bu curcuna, bu heyecan dalgası, bu oyun... Bu oyunun içinden geçmeden yeni bir güne başlayamam ben. Ancak bu oyunla ışır içim, ancak o zaman görürüm yanımı yöremi. Ve yaklaşık sekiz yıldır her sabah dünyaya böyle dönerim. Işığın büyülü dansıyla. Işık her şeyi görünür kılandı, doğurgandı. Renkleri ve şekilleri çoğaltandı. Ama öylesine anlık değişirdi ki ışığın dansı, her hali fotoğraflanmalıydı bence."

  Yılkı (Hacer AKTAŞ) 8 Şubat 2019 Sevgi ve Arkadaşlık 

Kurak ve bereketsiz bir araziye, yüzlerce yıl susuz kalmış bir çöle yağmurlar yağdı. Toprak, suya doydu. Tam o anda bir ormanda birden boy attı adını bilmediğim bitkiler, filizlenip üstündeki taşı toprağı attı bir tohum. Günışığına kavuştu. Bir karaağacın dalları uzadı göğe. Gölge oldu, karıncalara ve yoldan geçenlere. Galaksideki toz bulutu dağıldı. Yörüngesini şaşıran bir gezegen yerini buldu. Bir yıldız daha doğdu uzayın karanlık boşluğunda. O ana dek sağa sola yayılarak, dağılarak ilerleyen; bir türlü bir yere ait olamayan, doğru düzgün akamayan bütün akarsular yatağına kavuştu. Samanlardan örülmüş bir yuvada ürkek bakışlarla etrafını süzen yavrunun üstüne bir anne ya da baba kuş kanatlarını gerdi o an. Avuçlarının atlasında senin dünyayı keşfediyordum. Bir kadın ve bir erkeğin gözleri buluşuyordu tutkulu bir dansın finalinde Latin Amerika'da. Bir anne yeni doğan bebeğini ilk kez kucağına alıyordu o an. Adını bilmediğim dillerde sevgi sözcükleri fısıldıyordu insanlar birbirlerine. Avuçlarında senin, yeni bir evren yaratmıştı tanrı tam o anda. Ben ilk kez rüzgârın uğultusunu duyuyordum parmak uçlarımda ve bir yağmur kuşu kanatlarını çırpıyordu orada. Adını hiç bilmediğim iklimlerle tanışıyordum ellerinin çizgilerinde.ir fil büyük bir sancıyla yavrusunu doğuruyordu Afrika' da. Bir su kaplumbağası kabuğunu kırıyordu okyanusun kıyısında. Avuçlarının içinde an be an yaratılan evrenleri keşfediyordum. Bir güvercin sürüsü kanatlanıyordu saat kulesine doğru. Kordon' da ilk kez buluşuyordu iki liseli. Bir kadın bir adamı ilk kez öpüyordu ve bir çift sonsuza dek evet diyordu. Avuçlarında senin sayısız evren vardı. Birinde bir ışık dalgası bir ses dalgası ile sevişiyordu. Bir şarkının notaları bir evrenden diğerine köprü kurmuştu sonra. Bir şaman oturuyordu milyarlarca yıl evvel ay ışığında bir kayın ağacının gölgesinde . Tam da az evvel filin yavrusunu doğurduğu yerde; davuluna vuruyordu şaman. Nasıl akacağını unutmuş bir akarsu kayın ağacının gölgesinde ilerliyordu sessizce. Şaman davuluna vurmaya devam ediyordu. Kayın ağacının dalları arasından binlerce yıl evvel esendi şimdi senin avuçlarında ve benim parmak uçlarımda uğuldayan rüzgâr.

  Eski Yeni Yıl (Hacer AKTAŞ) 24 Şubat 2019 İyileşme 

Ayla Dikmen'in "anlamazdın anlamazdın kadere de inanmazdın" şarkısı çalıyor olduğum yerde. Anlamazdılar kadere de inanmazdılar belki de ondan ha bir de acı veren kalpsizlerden olamazdılar. Ama en çok onlar acıtırdılar. İşte öyle bir şey... Samimi dostluklarla gel yeniyıl ; müthiş olmasa da güzel, her derde olmasa da çoğusuna; tam manasıyla şifa olmasa da yaralarımıza... İyi gel... Sezen Aksu dinleyelim, kadehlerimize biraz daha üzüm şurubu ya da karadut suyu koyalım. Şiir okuyalım... İstanbul'u özleyelim. Biri bize bir dansı lütfetsin.

 

 



Her an kendimizi ifade etmeye çalıştığımız ve bunu yaparken de çoğunlukla bocaladığımız bir şey bu yaşamak dedikleri; öğrendiğimiz, yaşadığımız her bir şey ile ağrılı bir büyümek bu yaşadığımız... Kendimizi ifade etme çabamız takılıp kalsa da dilin sınırlarına; vazgeçmiyoruz çabamızdan. Konuşuyoruz. Sonra bakıyoruz söz uçuyor; o zaman yazıyoruz. Buradaki varoluşum biraz da bununla ilgili; sözün uçup yazının kalması ile...



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hacer AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 03.12.2024 19:49:25