Ruhsal Tadilat - 1
(Baran Yurdakul) 9 Mart 2002 |
Soyut |
| |
Geceyarısı düşlerim vardı, ayrıntısı bol olan. Çünkü hayat ayrıntılarda saklı.. Benim düşlerimde de hayat vardı.....
|
|
Sen Beni Ciddiye Alma
(Baran Yurdakul) 13 Mart 2002 |
Aşk ve Romantizm |
| |
... Türk Dil Kurumu'na kızdım biraz da. Seni sana anlatacak, bana da tercüman olacak cümleleri yoktu lugatlarda. Ama "ciddiyet" kelimesini koymuşlardı kullanalım diye, onu da ben kullanmadım, kullanamazdım yada kullanamadım... |
|
Ruhsal Tadilat - 2
(Baran Yurdakul) 13 Mart 2002 |
Başkaldırı |
| |
...
Bencillik diz boyu. Etrafımdaki herkes bencil. Onların etrafındakiler de bencil. Ben de bencilim, sen de. Kişisel bir olay değilmiş bu, meğer insanoğlu bencilmiş... |
|
Kayıp Ruh
(Baran Yurdakul) 18 Mart 2002 |
Soyut |
| |
Ah!! Keşke o kitabı ben alsaydım... Hem belki okurdum da... Belki yeni umutlarım da olurdu... Hem o zaman ruhum da yanımda olurdu... Bana tercümanlık da yapardı... Mutlu da olurdum üstelik... Yeni düşlerim de olurdu. Daha güzel düşlerim... Sınırı olmaya |
|
Ruhsal Tadilat - 3
(Baran Yurdakul) 23 Mart 2002 |
Soyut |
| |
Bazen bir yağmur damlasıyım, gökten usulce süzülen... Sabırsız bir yağmur damlası... Bir an önce toprakla bütünleşmek adına yerçekimi ile işbirliği yapan, küçük, masum bir yağmur damlası... |
|
Ve yine...
(Baran Yurdakul) 6 Mayıs 2002 |
Soyut |
| |
...Gözlerim oraya kilitlendikçe , kirlenen ruhum özgür kaldı... Temizlenmeye mi gitti -bilinmez- ama beni terk etmişti.. Ben oradaydım... Gözlerim çoktan o siyah noktanın derinliklerinde kaybolmuş, bilinmeyenin gizemini yaşıyordu... Ve ben halen yatağımda |
|
dün - "bugün" - yarın
(Baran Yurdakul) 7 Mayıs 2002 |
Soyut |
| |
Bir yarın var, biliyorum, ama benim olmayan bir yarın. O yarın senin de değil. Onun da değil. Dünün de bize ait olmadığı gibi. Boşuna yarının peşinden koşma, yakalayamıyorsun.. Çok kurnaz bu yarın... Yakaladığım dediğin anda, bir bakmışsın bugün oluvermiş |
|
Boşluk
(Baran Yurdakul) 26 Ocak 2003 |
Soyut |
| |
Çok büyük ve çok yoğun tutkular veya fazla şiddetli saplantılar, insanın hayatını bir düş haline getirir. Ya da düşü gerçek hayata aktarır.. |
|
Nokta
(Baran Yurdakul) 29 Ocak 2003 |
Başkaldırı |
| |
Benim var olduğum zaman dilimi içerisinde, insanlar yok oluyordu. Günahlar büyüyordu boy boy dünyanın dört bir tarafında. Yargısız infazlar diz boyu. Bencillik kara bir bulut gibi üstümüzde. Herkes kendi kuyruğunun derdinde. Kızgınlığım buna da olabilir.. |
|
Ölmek Dediğin
(Baran Yurdakul) 4 Şubat 2003 |
Soyut |
| |
"Kusursuz düşleri vardı, yaşıyamadığı.. Yaşaması dileğiyle..." |
|
Beyazlar İçindeki Kahraman
(Baran Yurdakul) 8 Mart 2003 |
Soyut |
| |
Önce bir çocuğu ağlattım sebepsiz yere.. Düşlerini kabusa çevirdim, şeker istedi, vermedim. Kötü karakter bulamamıştım o ana kadar, onu da buldum.. Bendim kötü karakter. |
|
Senden Kaçmak
(Baran Yurdakul) 30 Haziran 2003 |
Aşk ve Romantizm |
| |
...Tekeli düşmanım kabul ettim. Deniz kenarlarına uğramaz oldum.. Salvador Dali'nin canı cehenneme... |
|
Ve Bitti...
(Baran Yurdakul) 14 Temmuz 2003 |
Soyut |
| |
- Arkanı dönermisin, öleceğim de!
|
|
Bir Düş.. Sadece Bir Düş(tün)
(Baran Yurdakul) 21 Ağustos 2003 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Başı ve sonu belli olmayan bir düş. Görülmeyen çıplak gözle. Tutulmayan elle. Paylaşılamayan kimseyle. Ve acı. Ve gözyaşı dolu. Ve sensiz bir düştü, uçtu, hepsi bu... |
|
Kolay Mıydı Bu Kadar...
(Baran Yurdakul) 17 Ekim 2003 |
Soyut |
| |
Kolay mıydı bu kadar...
Bugüne kadar savunulan değerleri bir anda yırtıp atmak bu kadar kolay mıydı?... Bu kadar kolay olmamalıydı.
|
|
Sokak Lambaları
(Baran Yurdakul) 4 Şubat 2004 |
Soyut |
| |
Dün İzmir'e kar yağdı… Yağan karın altında dolaştım bir süre... Üşüyen bakışlarımda hayallerim yandı. Geriye toplayamayacağım kadar fazla kül kaldı. Üzerini kar örttü. Yürüdüm... |
|
Vicdan Azabı
(Baran Yurdakul) 25 Aralık 2004 |
Yeraltı |
| |
Kapının ağzına geldiğimde, yüzünü belli belirsiz seçiyordum. Elleri, akan göz yaşlarının yere ulaşmasını engellemek için sürekli bir çaba içindeydi. |
|
Çocuk
(Baran Yurdakul) 23 Şubat 2005 |
Soyut |
| |
-Ayıbın, ahlakın ve de dinin olmadığı bir yaşam kuruyorum kendime, gelmek ister misin? |
|
İnsanlar, Hayatları ve Maskeleri
(Baran Yurdakul) 23 Şubat 2005 |
Soyut |
| |
Elimde içki şişesi, senaryodan bağımsız kusmaya gittiğim sahilde kendime bir maske buldum. Artık roller değişmişti, maskesi olan tek adam bendim. Ve başrolünü üstlendiğim bu film midemi bulandırıyordu. |
|
Uyanış - I -
(Baran Yurdakul) 23 Şubat 2005 |
Toplumcu |
| |
Umursamamayı, aile baskısından bunaldığı zamanlarda alışkanlık haline getirmişti. Ne zaman bir isteğine karşı çıksalar, ya da istemediği bir konu hakkında diretseler durumu kabullenmiş gibi görünürdü. Çoğu zamanda şartsız kabullenirdi de. Bu kabullenmeler |
|
Kayıp Kalem
(Baran Yurdakul) 23 Nisan 2006 |
Soyut |
| |
verdiğim savaştan bile habersiz, bir savaşın içindeydim aslında. yendiğini sanarken, hep yenilen tarafta olan. |
|
|
Bir varoluş mu bütün bu yaşadıklarımız... Sevinnçlerimiz, hüzünlerimiz, kederlerimiz, aşklarımız... Bizi biz yapan bunlar mı, yoksa onları var eden bizmiyiz...
Aradığımızı mı bulmak istiyoruz gerçekten. Ona sahip olmak, ulaşmak mı.. Onu elde etmek, ona hükmetmekmi.. Yoksa sadece aramak mı, bulamamak mı istiyoruz.. Ne, istiyoruz, biz bile bilmiyoruz..
|
|