..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




25 Ağustos 2011
Evleri Açıkta mı?  
Fuat Türker
ne muhteşem düğün yaptı" demeleri için parasını adeta "akıtır". Baskı ve zulümden kurtulmak için camiye sığınan Müslümanlara sıkılan kurşunları görmezden gelir, şaşaalı düğününde havaya kurşun sıkarak yeri göğü inletir.


:ACFH:
Şirk, insanda, imanı samimi olmadığında gelişen bir hastalık. İmanda kuşku varsa kişinin şirk batağına saplanması kaçınılmaz; sağlam, samimi, gerçek imanda şirk olmaz. Rabb’inden derin bir saygıyla korkan, O’na aşkla bağlı olan insan şirke girmez. Birçok insan ise genellikle ailesiyle ilgili konularda şirk yaşar. Kur’an’ın Peygamberimiz (s.a.v.) zamanına dair verdiği bir örnek şu an da aynen yaşanmaktadır:

Onlardan bir grup da hani şöyle demişti: "Ey Yesrib (Medine) halkı, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün." Onlardan bir topluluk da: "Gerçekten evlerimiz açıktır" diye Peygamberden izin istiyordu; oysa onlar(ın evleri) açık değildi. Onlar yalnızca kaçmak istiyorlardı. (Ahzab Suresi, 13)

Yukarıdaki ayetlerde bazı kişilerin, "evlerimiz açıktır" diyerek Peygamberimiz(sav)’den izin istedikleri bildirilir. Bu kimseler, “annem, babam, kardeşlerim, eşim, çocuklarım var, onları bırakamam; onların yanında olmam gerekli" diyerek mazerette bulunurlar. Evleri açık olmadığı halde bahaneler üretmelerinden amaçları gerçekte, Peygamberimiz(sav) ile birlikte küfre karşı mücadele eden Müslümanların mücadelesine katılmaktan kaçmaktır.

Bu durumu, birçok insan o döneme ve o dönemde yaşayan kişilere ait bir özellik gibi görür. Oysa aynı durum bugün de aynen yaşanmaktadır. Fitne kalmayıncaya kadar fikri mücadele edilmesi buyruğunu birçok kişi göz ardı etmektedir. Mazeret de aynıdır; ailelerinin onlara ihtiyacı vardır. Söz konusu Kur’an ayetlerini bildiği halde kişi, öncelik olarak zayıf bırakılmış Müslümanları değil, yalnızca kendi yakınlarını gözetmeyi kutsal bir amaç ve saygı duyulacak bir durummuş gibi anlatır. Ayette söz edilen kişilerin özelliklerini taşır ancak kendisinin farklı olduğunu zanneder. Oysa bu kişinin yaşadığı durum, ayette söz edilenle tam olarak örtüşür.

Allah’a bir ucundan ibadet eden kişi, Kur’an’ı yalnızca çıkarına uygun gördüğü ölçüde yaşar. Örneğin Kur’an Müslümanlara, zayıf bırakılan insanlar için mücadele etmeyi farz kılarken, o görmezden gelir; "yakınlarınızı ateşten koruyun” emri gereği yalnızca kendi yakınlarını korur. Kur’an’da “mal edinmek ve ticaret var, o halde ticaret yapar, mal edinirim" der ancak "ihtiyaçtan artakalanı verin" buyruğunu yok sayar. Ya da “içinizden bekarları evlendirin” ayetine uyarak evlilik yapar ama Allah yolunda mücadele emrinden, "ailem, evim, çocuklarım" gibi bahanelerle yüz çevirir. Dahası, “elimden bu kadarı geliyor, ancak bu kadarını yapabiliyorum; ben evliya değilim" gibi sözlerle dini kıyısından köşesinden yaşamaya devam eder.

Belirli bazı ibadetlerini yaptığı için kendini yeterli gören bu insan, aslında hayatını doya doya yaşamanın derdindedir. Toplumdaki, "desinler" mantığı kıstasıdır ve özellikle varlıklı biriyse kendince önemli gördüğü herşeyi insanların gözü önünde ve abartılı olarak yaşar.

Örneğin çocuğunu evlendirecekse, anlı şanlı, ortalığı "yıkacak" bir düğün yapmayı düşünür. İslam aleminin perişan durumunu aklına bile getirmeden, yalnızca insanların "ne muhteşem düğün yaptı" demeleri için parasını adeta "akıtır". Baskı ve zulümden kurtulmak için camiye sığınan Müslümanlara sıkılan kurşunları görmezden gelir, şaşaalı düğününde havaya kurşun sıkarak yeri göğü inletir.

Oysa insan Allah’ın rızasının en fazlasını aramakla sorumludur. Örneğin, söz konusu kişi bir anda kendisini cehennemin kenarında bulsa. Ve önünde, parasını ya insanların beğenisini ya da Allah’ın rızasını kazanmak amacıyla kullanmak gibi iki seçenek olsa... Hangisini tercih eder dersiniz?

Nefsani çoğalma yarışı ve tutkusu, birçok insanı dünyaya yöneltir. İnsanlar Allah yolunda "hayırda yarış" yerine dünya hayatındaki "çoğalma" yarışını seçerek oyalanırlar. Ardından da Lokman Hekim’in şu sözü gerçekleşir: "Mide dolunca fikir uyur, hikmet ölür ve azalar durur."

İnsan, mal ve mülkü Allah’a yakınlaşma yolunda araç olarak kullanma yerine, hepsini amaç edinip sırtına yüklenir. Ve ne olur? Ağırlığı altında ezilir.

İnsan sonsuza kadar yaşamayı arzu eder; yaşayacaktır da. Ancak samimi inanan insan sonsuz yaşamın dünyada değil ahirette gerçekleşeceğini bilir. Ölümü ve ahireti düşünmeyip, çekici kılınmış dünyevi mal ve mülke tutkuyla bağlanan, çevresinin, anne babasının, eşi ve çocuklarının rızası için yaşayan kişi için ise sonsuz hayat azapla doludur. Evinin açıkta olduğu mazeretine sığınmıştır; şimdi ise barınma yurdunun kapıları sonsuza dek üzerine kilitlenmiştir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Duyguları Akıl ve İrade ile Terbiye Etmek
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.