..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




19 Ocak 2012
"Senden Geriye Kalan Senin Sayılmaz"  
Fuat Türker
Toplumda inanan insanlar için değerlendirme ölçüsü takva iken, din dışı yaşayan kesimler için kıstas paradır. Kıstas çarpık olunca kuşkusuz görüşler de çarpık mantığa dayanır. Örneğin kişi, ahlak dışı yaşama sahip olan basit biri de olsa "saygın"dır.


:ADBE:
Toplumda inanan insanlar için değerlendirme ölçüsü takva iken, din dışı yaşayan kesimler için kıstas paradır.

Kıstas çarpık olunca kuşkusuz görüşler de çarpık mantığa dayanır. Örneğin kişi, ahlak dışı yaşama sahip olan basit biri de olsa "saygın"dır.

Saygın olma ölçüsü para ise parasız olanlar nasıl değerlendirileceklerdir?.. Değersiz ve basit kişiler olarak tabi ki. İlginç olan, paralı ya da parasız her insanın, toplumdaki bu değer yargısı nedeniyle kendisi hakkındaki kanısının aynı olması. Paralı olan kişi kendisini değerli ve saygıdeğer, parasız olan kişi de kendisini ezik ve basit olarak kabul eder.

Para en önemli değer ölçüsü olunca insanlar onu elde etmek için her yolu meşru görürler. Böylece toplumda ahlaki dejenerasyon hakim olur. Zengin olan malı nedeniyle Karun gibi azgınlaşarak, yoksul olan da servet sahibi olabilmek için ahlak dışı yöntemleri deneyerek dejenerasyonun dozunu artırırlar.

Kur’an’da kıssası anlatılan Karun ve ona özenen insanlar mülkün gerçek sahibinin Allah olduğundan gaflette olan kişilerdir. Karun, sahip olduğu bir üstünlük nedeniyle servete kavuştuğunu zanneder. Oysa mülk, asıl sahibi olan Allah tarafından insana imtihan amacıyla emanet olarak verilir.

Allah, azgınlığı nedeniyle Karun’u da, konağını da yerin dibine geçirir. “Ah keşke, Karun’a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı" diyerek ona özenenler, Karun’un nimetleri elinden alındığında, tümünün ona deneme amacıyla verildiğini anlarlar.

Allah’ın, Katından bahşettiği nimetler karşısında insan, kibirlenmemeli, şükredici olmalı. Aksi halde serveti, kişinin dünya ve ahiret azabına vesile olur.

İnsan sahip olduklarını cimrilik ederek "biriktirip-yığmak" yerine Allah’ın hoşnutluğu için kullanmalı. Böyle yapmayanlar ise "kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılırlar." (Al-i İmran Suresi, 180)

Çoğu insan malından verirse bitip tükeneceğinden endişe eder. Bu, şeytanın fakirlikle korkutmasıdır. (Bakara Suresi, 268) Oysa Kur’an, "Her neyi infak ederseniz, O (Allah), yerine bir başkasını verir; O, rızık verenlerin en hayırlısıdır." (Sebe Suresi, 39) ayetiyle tam aksini haber verir.

Cahiliye toplumlarındaki bu telkinlerden etkilenmeyenler sadece müminlerdir. Müminler bilirler ki insan değerlendirme kıstası para değil, imandır. Malın-mülkün, kendilerinin ve her şeyin asıl sahibi Rabb’leridir. Allah’ın, dilediği kulunun rızkını genişletip-yaydığının, dilediğininkini kısıp-daralttığının ve hepsinin bir sınama olduğunun bilincindedirler.

Elindeki nimetlerin gerçek sahibi olduğunu zanneden kişiyle, iman sahibi arasında büyük farklar vardır. Kur’an’da kıssası anlatılan, bağının sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını düşünmeyen, kıyamet gününe inanmayan ama Rabbine döndürülecek olursa, şüphesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağını zanneden bahçe sahibi kişi gibi. Kendisi gibi bahçe sahibi olan ancak kendisinden aşağı gördüğü arkadaşı merhamet ederek onu şöyle uyarır:

"Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin? Fakat, O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam. Bağına girdiğin zaman, ’MaşaAllah, Allah’tan başka kuvvet yoktur’ demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan. Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir, (seninkinin) üstüne gökten ’yakıp-yıkan bir afet’ gönderir de kaygan bir toprak kesiliverir. Veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayıp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin." (Kehf Suresi, 37...41)

Derken arkadaşının ürünleri afetlerle kuşatılıverir. Artık o, uğrunda harcadıklarına karşı avuçlarını esefle ovuşturmaktadır. Bağının çardakları yıkılmış durumdadır. Ve pişmanlıkla şunları söyler: "Keşke Rabbime hiç kimseyi ortak koşmasaydım."

Allah’ın dışında ona yardım edecek bir topluluk yoktu, kendi kendine de yardım edemedi. İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah’a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır. (Kehf Suresi, 43-44)

Servetlerin gerçek sahibi Allah’tır. O, mal-mülkün geçici sahipleri elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra da varlığı devam edendir. Allah’a ait olan şeyleri sahiplenmeye kalkması ve Allah’tan uzaklaşması nedeniyle zengin bahçe sahibinin aldığı karşılık, Karun’la aynı olmuştur. Sahip oldukları darmadağın edilmiştir. Malının "sahibi" olmadığını, o mülkün kendisine "verildiğini" anlaması için...

“Senden geriye kalan senin sayılmaz.” (Sadi-i Şirazî)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Ne Kadar Aciziz!..
Gerçek Sevgili
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Duyguları Akıl ve İrade ile Terbiye Etmek
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.