İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell |
|
||||||||||
|
İyi ki o devirde yaşamış Nedim:Şimdiye kalsaydı bir kazaya kurban giderdi garanti.Bir konser çıkışında tıklanıverirdi zavallı.Ayaklarından değil,yüreğinden!..Hadi bakalım kurtardın Nedim!..Yaşamana bak sen yine tarih sayfalarında.Nasılsa bizim arabesk şarkıcı,türkücü,arabesk siyasilerimiz çok!.. Geçiyorum Bab-iı Ali Yokuşundan:Kitapçılardan yayılan kitap kokuları yakıyor genizimi;gözlerim yaşarıyor.İbrahim Müteferrika ile birlikte asılıyorum, bir basımevinin kapı tokmağına..Çantamda ne kadar şiir varsa dökülüyor önüne..Nasılsa kitap yapmazlar,nasılsa süpürüp atarlar yarın..Bir çöp bidonunda yakıp geçerler sonra...Bükük dudaklı bir çocuk olup ellerimi gözlerime bastırıyorum;ağlıyorum apansız...Uzaklaşıp giderken dar bir sokağa doğru;kocaman bir çınarın altında buluyorum kendimi.Nasıl sığmışsa bu sokağa bu koca çınar!Altına oturup,yakılacak şiirlerime inat olsun diye, yeni bir şiir yazıyorum:BATSIN SİZİN LALE DEVRİNİZ!.. Neyse!.Ayva Devri’ne gelelim. Tarih sayfaları yazmamıştı böyle bir devri,biliyorum.Nasıl yazsın ki,önce yaşamak gerekir.Lale kokularına inat, ayva kokularını çekmemiz gerekir bir de burnumuza.İstanbul’un sokaklarında Lale Devrinde yürür gibi yürümemiz,sevgiliye lale yerine kocaman bir ayva göndermemiz gerekir.İstanbulu baştan aşağı ayvalarla donatmamız,satıcıların bağırması gerekir:GELİN!...GELİN!..GÜLEN AYVALARIM VAR BENİM!..ALIN BAYLAR;BAYANLAR;ZAMANDAN KAYANLAR!...demeleri gerekir. Ne zamana kadar acaba?Ben biliyorum vallahi! Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun dediği gibi. AĞLAYAN NAR devri başlayana kadar. İlahi Bedri Rahmi!.. Sen gel de bizim evdeki Ayva Devri’ni gör birde..Üç kilosu bir milyondan alınıp doldurulmuş bizim eve ayvalar!..Hem de beş milyonluk birden.Tam on beş kilo!..koskocaman bir sepet dolusu ayva!..Sarı sarı,gamzeli,tüylü ayvalar!.. Kulakların çınlasın Bedri Rahmi! (benim için yaşa lütfen!);”Gülen ayvam,ağlayan narımsın,Kadınım,kısrağım,karımsın!..”demiştin KARADUT şiirinde.Kulaklarımı dört açıp dayıyorum başımı sepete, gülüşlerini duymak için:nafile!..Neden yalan söyledin üstadım!Ağızlarını açmıyorlar ya!..Dudakları da yok sanki!..Kızıyorum birden. .Siz misiniz bakalım bana gülmeyen’ Gösteririm şimdi size ben!..Başlıyorum kesip kesip doğramaya..Bir şeyler yapacağım ve yiyeceğim işte!Kime ne benim yediğimden, içtiğimden!....Neler yapabileceksem yapıyorum ayvalardan,tam bir günümü harcayıp..Komposto,reçel,tatlı!..Hatta marmelat!...Bu arada yarım çuval şekerin canına okumuşum meğerse!..Yaptıklarım ise bala dönüşmüş;hepsi olmuş baldudaklı ayva!..Sadece dudağa hitap eden yanları kalmış,yazık!..Gamzelerinden,sapsarı incecik fistanlarından,lüle tüylerinden,içimizi gıcıklayan gülüşlerinden eser yok artık!..Sadece ağzımıza ve dudaklarımıza tat veren dudaklarıyla,kokularıyla,kırmıza çalan yeni rengiyle gelecekler soframıza ayvacıklar!..Yaşasın AYVA DEVRİ SOFRASI!..YAŞASIN ZAMANDAN KAYANLAR (!) Oğlum soruyor: ---Anne!.. Ne tatlısı yaptın? ---Ayva! ---Anne!..Pilavın yanında komposto istiyorum. ---Var oğlum!..Ayva! ---Anne!..Canım reçel istiyor neden yapmıyorsun? ---Yaptım oğlum!..Ayva! ---Aman anne!... Marmelatı da ayvadan yaptım deme sakın! ---Evet oğlum!.Ayva!.. Neyse ki bizim evde Patrona Halil İsyanını çıkartıp,sofrayı devirecek biri olmadığından Ayva Devri sürüyor hala..AĞLAYAN NAR DEVRİ başlayana kadar da sürecek sanırım.Kesin bilemem o devir ne zaman başlar, bu devir ne zaman biter ama, en az bir beş yıl devam eder sanırım. Siz neden kendinizi bu devrin içinde saymıyorsunuz;anlamış değilim doğrusu!..Deneyin isterseniz!..Çıkın İstanbul’un,Ankara’nın,İzmir’in,özellikle Konya’nın pazarlarına,bol bol ayvalar alın!Benim yaptığımı yapın sizde.Ne dersiniz! Hadi bakalım kolaylı gelsin! 20.11.2002
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |