looo Pezo!.
mýsýrlar, pamuklar, buðdaylar, arpalar ekilmiþ tarlalar boyu
soðanlar kelle çevirmiþ
lahanalar göbeðin kadar olmuþ
kabaklar, biberler, hýyarlar çiçeklenmiþ
havuçlar kök salmýþ derinlere
patatesler bin doðurmuþ
hanýmlar sekiz-on...
nedir bu Pezoo!..
nedir bu, konuþ!..

davarlarý salmýþsýn derenin beyine
sularý kurutmuþsun
ne balýklar yaþamýþ içinde
ne de çocuklar yýkanmýþ
sazlýktaki ölüyü kim buraya atmýþ
sen deðilsen Pezo
defter yapraðýný kim koparmýþ
kim takvimdeki tarihi karalamýþ
bir anlat be Pezo aða, bir anlat
nedir bu aðzý büzük torba halin
nedir bu suskunluk!.

looo Pezooo!.
gündüzü geceye çeviren sen misin yoksa
yýldýzlarý yok eden sen misin
sen misin aðaç gölgesinde yatýp
koyunlarý güneþ altýnda otlatan
bak Pezooo
otlar da kurudu sayende
tarlandaki biberi yiyecek artýk koyunlarýn
aðýzlarý yanar mý bilemem
zaten derilerini posteki
kuyruk yaðlarýný kavurmana katmýþsýn!..

loo Pezoooo!..
bu evler, bu daðlar, bu tarlalar senin mi
hangi savaþý kazanarak almýþtýn
hele onu anlat bir de!.
insanlara vurduðun kýrbacý
atlardan mý çalmýþtýn!.

sen kimsin be Pezooo
gücü en büyüðün bile yetmiyor gücü hiç gücüne
sen Tanrý deðilsin biliyorum
aðasýn ama aða da deðilsin
baþtan aþaðý çamurusun topraðýmýn!.

kurutulmalýsýn, kurumalýsýn!..