İnsanların arasında yaşadığımız sürece, onları sevelim. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Din kardeşlerimizden oluşan Ortadoğu ülkelerini meğer diktatörler yönetiyormuş; eyvahlar olsun..! Fakat hiçbir acı sonsuz değildir. Nihayet şu ünlü domino taşları bir birinin peşi sıra devrilmeye başladı. Diktatörlükler teker teker yıkılıyor, Ortadoğu ülkelerine demokrasi geliyor; ne mutlu. İşin ilginç yanı ise; Condoleezza Rice’ın, bu uyanışın daha 2003 yılında öngörerek, ‘Fas’tan Basra körfezine kadar 22 ülkenin rejimleri, hatta haritalarının değişeceği’ni bir falcı edasıyla söylemiş olması. Bak işte… Gavur vallahi biliyor kardeşim..! **** Evet diktatörler teker teker devriliyor. Ancak bu zaferler su gibi kan akması, bir çok canın yanmasıyla mümkün oluyor. Akan kanların, yanan o canların tek sorumlusu diktatörler midir..? Muhalif güçleri kışkırtarak silah temin edenler gerçek katil mi yoksa..? O mazlum halkların, demokrasiye geçmesinin önündeki tek engel eli kanlı bir diktatör müdür..? Totaliter rejimlerden demokrasiye geçiş bir süreç, o demokrasiyi olgunlaştırmak kültür mü yoksa..? Eğer öyle buyurduysa modern çağın falcısı; büyük İhtimalle Beşar Esad’ı temsil eden domino taşı da devrilecek, şüphe yok. Ancak o domino taşlarını sahiden de esen demokrasi rüzgarlarımı yıkıyor..? Nato’nun uzaktan üfürmesi mi yoksa..? **** Her türlü eleştiriyi göze alarak, devrilmesine kesin gözüyle baktığım diktatörün tarafında olduğunu söylüyorum. Çünkü tepeden inme demokrasiyi halkların yıllarca sindiremediğini gözlerimle gördüm, jakobenliğin nemenem kötü bir şey olduğunu sizlerden öğrendim ben. Demokrasi kültürünü henüz kendisi bile sindirememiş bir halkın, başkalarına demokrasi götürme iddiasıyla çığlıklar atması komik oluyor. Bırakın akan kanın sömürüsünü yapmayı artık; Nato’nun üflemeli çalgılarıyla, halk türküsü söylendiğini hiç görmedim ben. **** Uyarıyorum; çok değerli zamanımızı ziyan ediyoruz. Bizim Suriye ile harcayacak vaktimiz yok. “22 ülkenin sınırları değişecek” demişti falcı. Üstelik o ülkelerden biriside Türkiye olacak. Suriye’ye silah sevkıyatını durduralım artık. Çünkü gün gelip, o silahlar bize lazım olacak… İstanbul, Nisan 2012 Mustafa Yener
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa Yener, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |