Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Olumsuz da görünse olaylar karşısında yaşadığı teslimiyet, Allah’a kul olmayı amaçlayan mümine huzur verir. Bu nedenle, Allah’a olan güveni asla sarsılmaz. Zorlu bir olayla karşılaştığında, “Allah bunda bir hayır murat etmiştir, ben bilemem Allah bilir’” diye düşünür, sabreder. Gösterdiği güzel ahlakın ardından, ‘şer’ gibi görünen olayın ne denli güzellikler barındırdığına şahit olur. Bazen sonuç kendi umut ettiği gibi olmasa da, hayırlı olduğunun bilincinde tevekkül eder. Gösterdiği güzel tavrının karşılığını Allah’ın sonsuz merhameti ve adaletiyle ahirette mutlaka vereceğini bilir. Peygamberimiz(sav) bu konuda şöyle buyurur; “... Sen, yakini bir imanla, tam bir rıza ile Allah için çalışmaya muktedir olabilirsen çalış; şayet buna muktedir olamazsan, hoşuna gitmeyen şeyde sabırda çok hayır var. Şunu da bil ki nusret sabırla birlikte gelir, kurtuluş da sıkıntıyla gelir, zorlukta da kolaylık vardır, bir zorluk iki kolaylığa asla galebe çalamayacaktır.” (Kütüb-i Sitte) Ebu Hureyre (r.a.)’dan rivayetle, "Allah bir kula hayır murad ettiğinde, o kulu için yaptığı taksime kendisini razı eder ve onda bereket kılar" buyuran Peygamberimiz(sav), "Allah bir kula hayır murad ettiğinde onu ’ballandırır’ ’Ballandırmak’ nedir bilir misiniz? Ölümünden önce, komşuları kendisinden razı oluncaya kadar, iyi işler yapmaya onu muvaffak kılar" ifadesiyle, Allah’ın hayır murat ederek kullarını nasıl bir sonuca ulaştırdığını haber verir. İnsan kimi zaman her şeyin aleyhine geliştiğini, hiçbir çıkış yolu görünmediğini, büyük kayıplara uğradığını zannedebilir. Ancak Allah’ı aşkla seven insan, içinde bulunduğu durum nasıl görünürse görünsün, umutla Rabb’ine dua eder, O’na sığınır. Allah yardım edenlerin en hayırlısıdır; müminlerin tek dostu ve yardımcısıdır. Hz. Yusuf’un sözlerindeki gibi, ’Şüphesiz benim Rabbim, dilediğini pek ince düzenleyip tedbir edendir’ (Yusuf Suresi, 100) Allah bir kula hayır murad ettiğinde, onun kalbinin kilidini açar. Ve onun kalbinde yakın ve sıdk hasıl eder. Onun kalbini, içine girenleri koruyan, bir mahfaza kılar ve o kimsenin kalbini selim, lisanını sadık, ahlakını müstakim, kulağını işitici ve gözünü de görücü kılar. (Ebû Zerr (r.a.) Şer olarak gördüğümüz olaylar gerçekte hikmetini kavrayamadığımız için olumsuz olduğunu zannettiğimiz olaylardır. Bizler zaman ve mekâna bağlı varlıklarız. Olayların sonucu zaman ve mekânın yaratıcısı ve zaman ve mekândan münezzeh olan Rabb’imizin takdirindedir. … Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz. (Bakara Suresi, 216)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |