..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > ebru




22 Kasım 2002
Kukla Yaşamlar  
ebru
Ve açıldı perde 1978’ de. Sahnenin girişinde kör hayat zebanileri biletleri çoktan satmıştı bile. Tıklım tıklımdı hayat. Ve tek kişilikti sahne.


:BEAI:
Sahnede bir kukla... Yanakları kırmızı, gözleri boyalı, dudaklarında sahte bir tebessüm. Karşısında her şeye aç seyirciler... Bir ellerinde dikenli gül, bir ellerinde çürümüş duyguları... Ve açıldı perde 1978’ de. Sahnenin girişinde kör hayat zebanileri biletleri çoktan satmıştı bile. Tıklım tıklımdı hayat. Ve tek kişilikti sahne.

İpler oynamaya başladı ilk ağlama sesiyle. Kimi parmaklarında, kimi dilinde... Elini uzattığı anda, ipi tutup çekti “yaşam” denen usta. Ve alkış koptu... İlk oyunuydu bu kuklanın ve ilk kez anladı ki, elleri kendi elleri değildi. Sandı ki perde kapanacak ve bitecek bu alçak oyun. Ama bir sonraki biletler çoktan tükenmişti bile. Ve hayatını hep biletlere bölmüşlerdi. O oynayacak ve seyirci alkışlayacaktı .

Kukla üzülmemeyi öğrenmeliydi. Kukla alkışlanma hevesiyle dolmalıydı. Ama “yaşam usta” bırakmıyordu ki her yanına bağlı ipleri. Şarkılar söyleyip ve yüzünü hiç boyamadan dans etmek istiyordu kukla. Sahneden inip; camın arkasında kalan sonsuzluğa gitmek istiyordu. İstiyordu... istiyordu... Kukla anladı ki istemek yok hayatta. İpleri istemiş miydi ki sanki.

Ve hazırdı ikinci sahneye. “yaşam usta” ona iplerle nasıl dans edeceğini öğretmişti artık. O kaldıracaktı ipi ve kukla oynayacaktı. Yine de dans etmeliydi kukla. Belki hiç kimsenin duymadığı şarkılar söylemeliydi... İçinde özgür kuşlar olan şarkılar... Sahnesi olmayan hayatlar... Tekrar açıldı perdeler... Yeni perde yeni umuttu kukla için. Tebessümünü yeniledi. “yaşam usta” nın boyadığı yanaklarını elleriyle hafifçe temizledi. Koltuklara baktı... Yüzler farklıydı. Ama ellerde ki yine aynı. Olsun... Şarkı söyleyip dans edecekti ya... Hiç görmediği kelebeklerin kanatlarındaki sihri anlatacaktı ya... yeterdi... Öyle sanmıştı... “yaşam usta” iplerini oynatmıyordu işte. Dans yoktu, şarkı yoktu. “yaşam usta” ne isterse o vardı. Seyircilere baktı... Gözleri doldu... Ama herkes gülmekteydi. Onları şarkılar değil, “yaşam usta” mutlu etmekteydi.

Ne işi vardı onun bu sahnede. Bu perdelerde neyin nesiydi. Kolunu azıcık oynatsa koparacaktı ipleri, ama nafile... 1978’ de mahkumdu kukla olmaya. Eğlenmeden eğlendirmeye... Almadan vermeye...

“yaşam usta” ya bağımlıydı. Ağlamak istiyordu ama akan yaşlarını silmek için “yaşam usta” ya ihtiyacı vardı. Kuklalığına lanet etmek istiyordu ama kendi sesini bile duyamaz olmuştu. Alkışlanmak, sonra yuhalanmak, sonra tekrar alkışlanmak kaderi olmuştu. Ve bu sahne tek kişilikti. Ve tüm sahnelere uzaktı. Şarkılar söyleyeceği sahnede sadece bir esirdi. Sahnede şarkı söylemek yüreksizlerin işiydi. Çünkü ancak onlar koparabilmişlerdi iplerini. Onlar becermişti TEK olmayı. Ve kukla anladı ki; “yaşam usta” yok... “yaşam usta” sandıkları aslında hep kendi yazdığı senaryonun baş kahramanları. Onları kahraman yapan da kendi. İplerini bağlayan kendi. Perdeleri açan ve kapatan kendi. Kendini kukla yapan KUKLA...

Ben bu sahneyi hiç istemedim inan... Ben savaşmayı hiç istemedim. Ben şarkılar söyleyerek geçecek sanmıştım zaman ama asla dudaklarıma değmedi kelebekler. Farklı olduğumu söyledim en yukarılara ama almadı beni yanına. Ben hiç görmediğim ışıltılara aşık oldum hep. Hiç yaşanmamışların hayalini kurdum. Hiç görülmemiş rüyaları görmek istedim. Ben bu sahneyi hiç istemedim...

Şimdi sahnede yalnız kalmak bile yetmiyor. Perdeler indiği andaki karanlıklarda, içimdeki gümbürtülerin sesiyle uyuyamıyorum.

Zavallı kukla... Zavallı şarkılar... Ya biri yaksın artık bu sahneyi ya da insin perdeler son kez...


.Eleştiriler & Yorumlar

:: betimsiz
Gönderen: bülent çiftgümş / İzmir/Türkiye
13 Nisan 2008
yaşama dair artık ne söylenebilir ki. yüreğine sağlık sevgili ebru.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Babam' A
Vazgeçtim
Gelmeyeceğim!

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bilemedin Sevgili!
Gülen Gözlerimi Geri Verebilir misin?
sana olan sevgim, utandırıyor beni yıldızlara karşı
ilk sevdiğim gibisin bu akşam
açılmamış mektuplarım-1
yasak aşk
Seni Hala Seviyorum
Satıyorum!
açılmamış mektuplarım-3
İçime Dönecek Yüzüm Yok...


ebru kimdir?

okundukça anlaşılacak olmak çok onur verici. . .

Etkilendiği Yazarlar:
hayat


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ebru, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.