Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Tanrıdan bir dilek tut Vanya Dayı Tüm vadilerin çiçeklerini elbisemize dikelim Bunu isteyin sonrada ruhumuzun safsatasına bakalım Çiçeklenmiş elbise Galiba bahar kafamıza vuruyor Ben seviyorum kimsesizleri ,kimsesiz çocuklar Kargalara davrandıkları gibi davranıyorlar onlara Her an gelip sofranızdaki ekmeği çalacaklar gibi Bir ötekileşme Şehir kurtlarının ortasına düşecekler Vanya Dayı Gidecek evleri yok Bahçeleri yok İnsanlığın neresindeyiz çiçekli elbiselerle Ağla Vanya Dayı, ağlayalım Neden bu suratsızlıklar bu korna sesleri Ya şuradaki karıncalar, karınca yuvasına beton dikenler Nefes alamıyorum Ağlayalım Vanya Dayı Gökkuşağına bakın ne güzel renkleri var Neden yağmur topluyor ve yağmur sonrası açıyor Herkes kendine ağlıyormuş meğerse Ağlıyoruz boş gölgelerle yarım yudum sevgilerle Bulutun gözünden farlar akıyor simsiyah Farlar Kornalar Evler İnsanlar ve çocuklar -Herkes evini sırtında taşıyor -Herkes evini s ı r t ı n d a t a ş ı y o r Oturun balkonda başka bahçelere bakın Çevirin sandalyenizi karşı komşunun evine Güzel sardunyalar sarmalamış duvarları Güller kendi halinde sallanıyor rüzgârla Çeşitli ağaçlar ve renkli perdeler Ahşap balkonun altında oturan kadının yüzü neden kireç sarısı Elinizle kapatın gözlerinizi bakın Kadının gözleri avuçlarınıza mı aktı Ağlama Vanya Dayı Şimdi kulağına güzel şiir okurum Güzel bir şiir yazarım sana Kuşandığım rolleri sevmiyorsun değil mi? Bugün kör bir kuş olabilirim Ertesi gün inlerim sessizce Daha sonra kahkaha atabilirim Ağlayalım Vanya Dayı Yüzü kireçli kadın Bütün dalgalanan nehirleri bana akıttın Yaprakların en çürümüşünü savurdun yüzüme Yoldan geçen yabancılar Haydİ şerefe, şerefe diyelim Çürüyen yapraklara dayak yiyen kadınlara! Mor böğürtlen kokulu satılık çocuklara ! Yarattığım kentlere Kendi düşümden doğan kentlere Masal kentlere -Orada her şey ne kadar güzel Haydİ uyu artık sakın uyanma Vanya Dayı Güzel bir rüya gör Orada çöp kutusuna atılan çocuklar Sokaklarda yaşayan çocuklar yok Uyu sakın uyanma Doğduğuma neden sevinemedim Bu sabah gök fena uğulduyordu Buğday taneleri sallanıp durdu Sallandı tarlanın içindeki mısır püskülleri Gök neden gürlüyor Vanya Dayı Buğday ve mısır dans edemez mi aynı toprağın içinde Ve martılar selam veremez mi diğer kuşlara Bunca gürültü neden kopuyor Ah kalbim Renkler Kokular Kimlikler Suni kapıları açan insancıklar Onların ruhları var mı? Her gün hayallerini suluyorsun Vanya Dayı Her gün hayallerine çiziyorsun seni terk eden insancıkları Suni kapılar İnsanlar Uzaklardaki tamtam sesleri ’Gelin bakalım gelin, süzülün kapılardan pencerelerden’ Size sufle söyleyen yalancı aynaları takip edin Gelin bakalım bizim de şarkılarımız var İnanıyorum, inanıyorum buna Zavallı, zavallı Vanya Dayı, ağlıyorsun... * -Ağla Vanya Dayı umudumuza *Vanya Dayı, Rus oyun yazarı Anton Çehov’un 1899’da yazdığı trajikomedi eserinden alıntıdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © lacivertiğnedenlik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |