..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




16 Ağustos 2012
Ölüm Herkese Yakışır  
Fuat Türker
Şiirimsi bir yazısının sonunda şöyle diyor dün aramızdan ayrılan Müşfik Kenter: “Ölünce ne diyecekler?* Muhtemelen, “ölüm sana yakışmadı”. Normal tabi, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler” ... Birçok insan ölümü görünce isyan eder. Yakını ölür, “zamansız öldü”, “içimde yaşıyor” der. Kaderi mi biliyor ki zamansız olsun ölüm?


:ADFJ:
Şiirimsi bir yazısının sonunda şöyle diyor dün aramızdan ayrılan Müşfik Kenter:

“Ölünce ne diyecekler?*
Muhtemelen, “ölüm sana yakışmadı”.
Normal tabi, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler”

Birçok insan ölümü görünce isyan eder. Yakını ölür, “zamansız öldü”, “içimde yaşıyor” der. Kaderi mi biliyor ki zamansız olsun ölüm? Ruh ve beden daha önce de ayrıydı, şimdi ayrılınca neden garip olsun? Ölümün geleceğini biliyorken kabullenemez ölümü, “hak etmedi, yakışmadı” der. Oysa felaketler, deprem, sel, ölüm hepsi haktır; çünkü Hak’tan gelir.

Dünya, yalnızca insanların sınanması ve olgunlaşması için yaratılmış geçici bir mekandır. Gerçek ve sonsuz yaşam ahirettedir. Ölüm ise insanın dünya hırsını ortadan kaldıran kesin bir delildir. Ölüm, insanları çok etkilediğinden, kişiyi terbiye eden ve ahlakını düzenleyen en önemli nedenlerdendir. Mümin için Allah’a kavuşma ve cennete açılan bir kapı olan ölüm, bu açıdan bir nimettir.

İnsan hayatındaki tek kesin gerçek olan ölümü unutmak, düşülebilecek en büyük gafletlerden biridir. Her insan, kendisi için belirlenmiş vakitte ve belirlenmiş şekilde mutlaka ölümü tadacak, asla kendisinden uzaklaştırmaya güç yetiremeyecektir:

De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir." (Cum’a Suresi, 8)

Bediüzzaman, ölümü şu sözlerle hatırlatır:

“…Dünya durmuyor gidiyor. İnsan da beraberinde gidiyor. Sen de yolcusun. Bak ihtiyarlık şafağı, kulakların üstünde tulu etmiştir(doğmuştur). Başının yarısından fazlası beyaz kefene sarılmış. Vücudunda tavattun etmeye (vatan edinmeye) niyet eden hastalıklar, ölümün keşif kollarıdır. Maahaza(bununla beraber), ebedi ömrün(sonsuz yaşamın) önündedir. O ömrü bakide göreceğin rahat ve lezzet, ancak bu fani ömürde sa’y ve çalışmalarına bağlıdır.Senin o ömr-ü bakiden(sonsuz yaşamdan) hiç haberin yok. Ölüm sekeratı (ölüm hali, ölüm anı) uyandırmadan evvel uyan!” (Mesnevi-i Nuriye)

Çok açıktır ki, insanların taşıdıkları hiçbir özellik onları ölümden koruyamaz. Genç ya da yaşlı, hasta ya da sağlıklı, yoksul ya da varlıklı, herkes ölüme aynı yakınlıktadır. Bütün bunlar toplumda çok iyi bilindiği halde, yine de insanlar ölümden pek söz etmezler, bu konuda düşünmezler. Ölümü ellerinden geldiğince unutmaya çalışarak bu gerçeği göz ardı eder, konusunu açıldığında, “ağzından yel alsın”, “Allah korusun” diyerek hemen sözü değiştirirler.

Oysa ölümden söz etmek ve her an ölecekmiş gibi hareket etmek, -çoğu insanın düşündüğünün aksine- insanı bunalıma sürüklemez; son derece akıllı olmasını, derin düşünmesini ve beyninin çok güçlü olmasını sağlar. Allah’ı çok düşünmek Allah’tan çok korkmak, ölümü her an bilmek, insanın çok dengeli, tutarlı, teveküllü ve güzel huylu olmasını sağlar. Hiç bir şeyden öfkelenmez, hiç bir şeyden korkmaz, içine tam bir huzur gelir, aklı açılır aydınlanır, her sözü güzel olur, hikmetli konuşur, Allah ona basiret, feraset ve fiziksel güzellik verir. Bu Rabbimizin bir sırrıdır. Yani her güzel şey, bir zorluk duvarının ardına saklanmıştır.

Dolayısıyla kişinin ölümden söz etmemesi, göz ardı etmesi yalnızca kendini kandırmasıdır. Düşünülmese de, unutulmaya çalışılsa da bu kaçınılmaz olaylar, mutlaka eksiksizce yaşanacaktır:

Rabb’imiz, Kuran'ın birçok ayetiyle iman edenleri "dikkatli olmaya" çağırır. Ölümün kesin bir gerçek olduğunu her an hatırda tutmak, ancak tam olarak açık bir şuurla mümkün olabilir. Ölüm her an, her yerde, her şekilde gelebilir. Alınan nefesin geri verilebileceğinin garantisi yoktur. Bu yüzden her an ölecekmiş gibi davranmalıdır. Ölümü sık düşünmek insanın şuurunu açar; insan o zaman hayatına Kur’an penceresinden bakar, Rabb’inin sınırlarını ihlal etmeden yaşar. Dünya imtihan mekânıdır ve “…Her nefis ölümü tadıcıdır.” (Enbiya Suresi, 35)

Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine kavuşmaktan yana derin bir kuşku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O, herşeyi sarıp-kuşatandır. (Fussilet Suresi, 54)


Fuat Türker, Kadinhaberleri.com




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Duyguları Akıl ve İrade ile Terbiye Etmek
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.