Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau
 |
|
 |
|
|
||||||||||
|
Gelin mi sevilir en çok damat mý acaba? Düþünürsek toplumun örfüne ve geleneðine göre ne kadar da deðiþir bu soru…… Gelin; her iþe koþar her þeyi düþünmek zorundadýr ama sevilmez kimi zaman.. Damat her zaman öndedir, onun sevdiði þeyler yapýlýr, gelinin annesi bile oðlu gibi görür bazen de korkar ses bile etmez… Gelin nedir öncelikle bunun tanýmýný yapmak lazým gelir deðil mi ? Gördüklerimden, duyduklarýmdan, yaþadýklarýmdan ve yaþamadýklarýmdan yola çýkarak biraz kafanýzý aðrýtmak istiyorum düþünmek adýna… GELÝN; eski dönemlerde evin yakýþýklý oðluna hem kadýnlýk edecek ayný zamanda da iþ güç edecek amele biri gibi alýnan, doðu bölgelerinde baþlýk parasýna satýlan bir canlýdýr… O dönemi geçtik ve bakýyorum ki fazla bir þey deðiþmemiþ… öyle ya kadýna yapýlan þiddet hep var…seyirciler de belli aileler ve toplum… üzgünüm. Yakýþýklý oðlumuz kýzýmýzla görüþmüþ beðenmiþ bize de istemek düþer diyen yaþlý amca ya da dede kahvesini yudumlarken isteyiverir güzel kýzýmýzý… Toplumun kendine göre gelenekleriyle niþan düðün sýrasýyla yapýlýr… Asýl iþ hazýrlýklar yapýlýrken olur… kýzýn istediðini kayýnvalide beðenmez ses etmez oðlu kýzmasýn diye, kýzýn ailesi ise oðlanýn yaptýðýný deðilde ailesini eleþtirir… eðer gelin olacak kýzýn ailesi saygýlý ise kýzlarýný hür býrakýr seçimlerinde… Ama her zaman bu olmaz sen küçüksün senin yerine ben karar veririm olur Oðlana gelirsek toplumuzda bazý oðlan anneleri aþýktýr çocuklarýna, bir türlü paylaþmak istemez… o yüzden gelin ne yapsa yaranamaz… kendi çocuklarýnýn mutluluklarýna ortak dahi olamaz böyle aileler… hep isterler onlarýn dediði gibi olsun onlara sorulmadan hiçbir karar alýnmasýn… Batý toplumlarýnda bu olmaz onlara zaten sorumluluk verilir belli yaþtan sonra… Erkek çocuklar annelerini bir baþka severler neden mi? Eþlerinden çok çocuklarýný düþünmüþtür anneleri, onlarý hükümdar gibi yetiþtirir öyle ya kýzlarýný bile kayýrýrlar onlar için… erkek evlatlara güvendikleri kadar kýzlara güvenmezler… onlar gün gelecek gideceklerdir ya ondan… Wah ki wah! Ama onlarýn düþündüðü gibi olmadý… yatýrým yaptýklarý o sevdikleri erkek çocuklarý onlarý bakým yurtlarýna attý… Bu tip örnekler çok … Adaletsiz yapýlan her þeyin sonu bu olur… o çok bilmiþ ebeveynler vardýr ya her þeyi kendileri bilir; evliliðin zorluluklarýný ve cimriliði.. ben öyle görüyorum iþte, tutumluðun yerini cimrilik alýyor… insan para ile ölçülüyor… Hak/ hukuk tanýmadan… Her neyse gelinimizi unutmadan onun da hayal dünyasýna bir göz atalým… Kýzlar hep daha hayalperest daha bir duygusal daha bir aþktýr… Allah öyle yarattýðý içindir belki de kim bilir… Hep istediði aþýk olduðu biriyle dünya evine girmek sadece ve sadece onunla mutlu olmaktýr… ailesiyle yaþayacaðýný hiç bilmez bilse bile onlardan banane der ben yeterki eþimle olayým gerisi výz gelir der… ama durumlar hiç te sandýðý gibi olmaz… Düðün günü geride kalýr… O niþanlýlýk dönemindeki ailesel birliktelikler birden deðiþir… gelinlik dönemi baþlar. Çekirdek ailelerde az sorun yaþanýrken, geniþ ailede gelin kendini özgürlükleri kýsýtlanmýþ kendini stres altýnda yaþarken bulur.. Bunun farkýnda lýðý yýllar geçtikçe anlaþýlýr.. Kadýnlarýn bugünkü depresyon rahatsýzlýðý da bu yüzdendir… “Anne ve baba çocuðunu baðlý yetiþtirdiði vakit hiçbir zaman yalnýz kalmaz, oysa baðýmlý birey yetiþtirdiðinde hiçbir zaman o çocuk iyi bir aile kuramaz…” Damatlar her zaman düþünülen varlýklar olarak dile gelir… Kýzýn ailesi damadýn evinde misafir gibidir…hiçbir þeye karýþamaz bi nevi diken üstü durumu vardýr.. tez zamanda ziyaret edilir ve eve dönülür… Damadýna toz kondurmaz kayýn baba… öyle ya o da bir erkektir… Erkek egemenliði olan bir toplulukta realite budur.. Þu dönemde kýz aileleriyle yaþayan damatlarda söz konusudur… Bu tamamen iyi niyetten ve þefkatin bu doðrultuda kaynaklanmasýndandýr.. Oðlan kendi ailesinde görmediði þefkat ve sevgiyi eþinin ailesinde bulur… onlarý ailesi kabul eder ve maalesef kendi ailesini arka plana iter… Böyle durumlarda çocuk suçlanýr elbette.. Kimse kendini suçlamaz öyle ya sütten çýkmýþ ak kaþýktýr anne ve baba… O sebepledir ki çocukluk çaðlarýnda atýlýr tüm adýmlar. Ýstersen baðýmlý biri yetiþtir sadece sen al tüm kumandayý ayný koyun güder gibi, istersen kendine güvenen biri yetiþtir ki seni çok sevsin… “Her insan yaþadýklarýndan sorumludur… Kimileri öldükten sonra deðerlenir, bazen de deðersizleþir… Mal miras ayrýmýnda bile eþitsizlik vardýr bazý yörelerde… en çok sevdiði insana daha çok mal býrakmak uðruna kendilerini ateþe atarlar. Oysa Allahýn adaleti sonsuzdur, kuluna zaman verir elbet ya bu dünyada gösterir yaptýklarýna karþýlýk ya da ahret hayatýnda…” Gelin ve damat iþte hayatlarýnýn en güzel en heyecanlý dönemlerinde ailelerinden en çok bu dönem destek almasý gerekirken köstek olan bazý olaylar onlarý üzer… Kendileri yaþayýp görmeleri gerekenleri hep baþkalarýnýn yorumlarýna maruz kalarak düðün yaparlar… O yüzden hatýrlanmaz bazý þeyler, ama bazýlarý da yýllar geçtikçe tazelenir sanki hiç akýldan çýkmaz … Tam tersi kimsesi olmayan ve hayatý kendi omuzlarýnda kuran gelin ve damatlar vardýr. Onlar hayatý yaþayarak kimi zaman çok aðlayarak ama tüm desteði sevgilerinden alanlardýr .. Onlar bu dünyanýn geçiciliðine inanarak yaþarlar… Para sadece araç olur onlar için, insan iliþkilerini önemserler… kendi ailesinde görmediði ilgi ve sevgiyi kurduklarý yuvalarýnda inþa ederler..… Asýl mesele de budur; yaþayarak öðrenmek… Tüm dolambaçlý ve dikenli yollarý sevgiyle aþarak yaþamak… Her iklimin esiþi baþkadýr, doðu batý kuzey ve güney… Gelinin yeri gönlümün en içindedir damatlar alýnmasýnlar… Kan baðý olmasýna gerek yok bence bir insaný sevebilmek ve haksýzlýk etmemek için… Kadýn kadýna saygý ve sevgi beslemeden onu korumadan erkek hiç oralý olmaz. O yüzden toplum deðiþmeli… Deðiþime ilk adýmý bizler atmalý çocuklarýmýza eþit davranmalý ve kýz erkek ayrýmý hiçbir zaman yapýlmamalý… Ýnsanca bir hayat için hem gelin hem damat gerçek manada sevilmeli, hiçbir çýkar güdülmeden hem de… " H.Deniz HATÝPOGLU 2013/ÞUBAT Günlük hayatýnýn endiþelerine karþý hayalleri için çarpýþan herkes ýþýðýn savaþçýsýdýr." Paulo Coelho
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Anasayfa
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © H.Deniz Hatipoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |