"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
BAŞLARKEN: OSMANLIDA CEZAEVİ Kriminoloji ve penoloji ,Teoriler,Suçun nedenleri Anomi Diferansiyel ilişkilendirme teorisi Sapma Etiketleme teorisi Psikopati Rasyonel seçim teorisi Sosyal kontrol teorisi Sosyal disorganizasyon teorisi Sosyal öğrenme kuramı Gerilme teorisi Altkültür teorisi Sembolik etkileşimcilik · Viktimoloji Suç türleri Mavi yakalı suç · Kurumsal suç Çocuk suçluluğu Organize suç Siyasi suç · Kamu düzenine aykırılık Devlet suçu · Devlet-kurumsal suç Beyaz yakalı suç · Kurbansız suç Penoloji Caydırıcılık · Cezaevi Cezaevi reformu Mahkumlara yönelik kötü muamele Mahkum hakları · Rehabilitasyon Yeniden suç işleme eğilimi Cezalandırıcı adalet · Faydacılık Bu şablonu: gör · tartış · değiştir Cezaevi ya da hapishane, hüküm giymiş kişilerin cezalarını çekmesi için hapsedildikleri yerler. Türkçede zindan ve mahpushane sözcükleri de zaman zaman -özellikle eski metinlerde- aynı anlamda kullanılır. Cezaevinde geçirilen süre suçun ağırlığına göre değişir. Çok ağır suçlarda suçlu ömür boyu hapsedilebilir. Yaşı küçük olan suçluların koyuldukları yerlere "ıslahevi" denir . Gözetim cezası alanlar da cezaevine koyulmazlar ama belirli bir süreyi özgürlükleri kısıtlanmış olarak geçirirler. Konu başlıkları 1 Tarihçe 2 Eski cezaevleri 3 Günümüzde cezaevleri 4 Ayrıca bakınız Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir] İnsanların cezalandırılma amacıyla kapalı bir yere koyulmaları eski bir uygulamadır. Londra’daki Londra Kulesi, Paris’teki Bastille kalesi, İstanbul’daki Yedikule zindanı bu tür yerlerdi. Ama buralara sıradan suçlular değil, siyasal tutuklular kapatılırdı. 1622’de bir yeniçeri ayaklanmasıyla tahttan indirilen Osmanlı Padişahı Genç Osman Yedikule’ye kapatılmış ve burada öldürülmüştür. Eski cezaevleri[değiştir | kaynağı değiştir] Batı dünyasında 19. yüzyılın ortalarından önce birçok suçun cezası ölümdü. Bazı suçlular cezalarını sömürgelerdeki kamplarda çekerlerdi. Cezaevlerinde, yargılanmayı, ceza kamplarına gönderilmeyi ya da ölümü bekleyen suçlular tutulurdu. İlk cezaevleri olarak da genellikle kale burçları kullanıldı. 1166’da İngiltere’de II. Henry’nin buyruğuyla yapılan cezaevleri yargılanmayı bekleyen tutuklular içindi. Avrupa'da bugünkü anlamda ilk cezaevi 16. yüzyılda Hollanda'da açıldı. 18. ve 19. yüzyıllarda cezaevi yapımı yaygınlaştı ve yeni düzenlemeler getirildi. Bazı cezaevlerinde tutuklular sürekli olarak birbirinden ayrı tutuluyordu. Bazı cezaevlerinde tutukluların birlikte çalışmalarına izin veriliyor, ama konuşmaları yasaklanıyordu. Geceleri de ayrı hücrelerde yatırılıyorlardı. Hücrede tek başına tutulan hükümlüler ise, ancak ziyaretçisiyle ve cezaevi görevlileriyle görüşebiliyordu. 1900'lere gelindiğinde hücre cezası, yalnızca bir disiplin önlemi olarak kullanılmaya başlandı. Günümüzde cezaevlerinin tutukluları insanca koşullarda barındırması ve dışarı çıktıklarında dürüst bir yaşam sürmek için hazırlaması amaçlanır. Ne var ki, bu amaca her zaman ulaşıldığı söylenemez.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © suat engin yılmz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |