Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Baba, bir ailenin direğidir. Evin bütün yükünü sırtında taşır. Çalışır, çabalar, uğraşır ve didinir. Yoktan var eder. Tek amacı vardır. Eşine ve çocuklarına iyi bir yaşam sağlamak. Onları ekmeğe muhtaç etmemek... Bu nedenle babalar, hep saygı görür. Çocukları onu çok sever ve sayar. Saygıda kusur etmezler. Baba, hep ulu bir çınar ağacına benzetilir. Meyvesi olmasa dahi gölgesi yeter... Ama bazen de öyle evlatlar oluyor ki, babalarına karşı, hayırsız çıkıyor. Sevgi ve saygıyı bir kenara bırakın, her türlü ezayı, cefayı uygun görüyor ona karşı... Babalarına yapmadıkları işkence kalmıyor. Onları hep boynu bükük gezdiriyor ve mutsuz yaşamasını sağlıyor. Böyle evlatlara hayırsız evlat deniyor. İspanya’da bir baba, çocuklarının vefasızlığı yüzünden onlara son bir hayat dersi verdi. Baba, kendine karşı hayırsız olarak nitelediği çocuklarını mirastan mahrum etti, Bu yetmedi, ölmeden önce vasiyet ederek mezartaşına “Babayı aldınız” ibaresini yazdırdı. Bu da yetmedi... Bunun yanısıra argo bir hareket olan orta parmağın ileriye doğru uzandığı, diğer parmakların bükülü olarak durduğu bir işaret de koydurdu. İlginç olay İspanya’nın Avila Belediye Mezarlığı’nda meydana geldi. Mezarlık yetkililerinin, kendilerine verilen vasiyetin yerine getirmesi üzerine olay, kısa sürede gündeme oturdu. Ölen İspanyol’un isteği üzerine ayrıca "Kiminiz çiçekler getirerek, kiminiz ise dualar ederek beni ziyaret edeceksiniz; ama yolculuğunuzun sonu burada bitecek. Sizi yanıma bekliyorum" sözleri ile akrabalarının ve ailesinin yolunun burada kesişeceğine dikkat çektiği yazı mezar taşına kazıtıldı. El işaretinin kaldırılmasının istenmesine rağmen, mezarlık yetkilileri ölen adamın, ölmeden önce bu yönde vasiyet ettiğini belirterek, onun vasiyetine saygı duyduklarını ve görevlerini yerine getirdiklerini dile getirdiler. Yani hayırsız evlatlara ancak bu kadar güzel bir ders verilebilirdi. Diğer taraftan da adam “Ölümün olduğunu ve herkesin bir gün öleceğini ve her insanın ne olursa olsun mezarda eşit olarak bir araya geleceğini” son bir kez hatırlatmış oldu. “Son ders” dedikleri bu olsa gerek... Hepimiz insanız...Buna benzer olayları hepimiz yaşıyoruz. Hepimiz baba oluyoruz, evlat oluyoruz... Babalar, babalık görevlerini yerine getiriyor, o halde evlatlar da evlatlık görevlerini yerine getirmeliler. Unutmayalım... Çark dönüp duruyor... Yarın da aynı durumda biz olacağız. Biz, evlatlarımıza nasıl davranırsak onlar da bize öyle davranırlar... En güzeli, aile fertlerinin birbirine karşı hep sevgi ve saygı içinde olması... O terbiyeyi evlatlara verebilmişsek, sevgi ve saygı zaten kendiliğinden gelecektir. Tüm babalara saygılar sunuyorum...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Hakan Yozcu, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |