..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Dinler, İnançlar ve Ateizm > Hakan Yozcu




1 Kasım 2014
Cadılar Bayramı  
Hakan Yozcu
“KKTC’nin bu güne kadar gördüğü en büyük sokak eğlencesi Gazimağusa’da gerçekleşti” diye yazıldı basınımızda. Oysa Gazimaağusalılar, kendi kültürlerine, geleneklerine çok bağlı insanlardır. Sırf “Magosa” deniliyor diye ortalığı ayağa kaldıran insanlardır. Israrla vatandaşlara “Magosa” değil, doğrusu “Mağusa” dır diye feryat eden insanlardır.


:AEAC:

     Türk Kültüründe dini ve milli bayramlar vardır. Dini bayramlarımız “Ramazan Bayramı” ile “Kurban Bayramı”dır. Bu bayramlarımız da manevi ruhumuzu güçlendirerek, bizlerin, birlik ve beraberlik içinde olmamızı, sevgi ve saygı içinde hareket etmemizi sağlar.
     Milli Bayramlarımız ise Yüce Milletimizin geçmişte yaptığı zorlu mücadeleler sonucu var olmak adına elde ettiği zaferlerden ortaya çıkmış günlerdir. Bu zaferler sayesinde Türk Milleti yüzlerce ve hatta binlerce yıl içinde ayakta kalmış tarih sahnesi var olduğunca tarihteki yerini almıştır.
     Bu bayramlar, birlik, beraberlik, düzenli yaşam, sevgi, saygı, hoşgörü ile bütünleşince bizleri daha da güçlü kılmıştır.
     Günümüzde bizim olmayan, bizim kültürümüzden gelmeyen, bizi anlatmayan ve fakat eğlenmek adına hoş gösterilmeye çalışılan bir bayram icat ettiler: “CADILAR BAYRAMI”
     “KKTC’nin bu güne kadar gördüğü en büyük sokak eğlencesi Gazimağusa’da gerçekleşti” diye yazıldı basınımızda.
     Oysa Gazimaağusalılar, kendi kültürlerine, geleneklerine çok bağlı insanlardır. Sırf “Magosa” deniliyor diye ortalığı ayağa kaldıran insanlardır. Israrla vatandaşlara “Magosa” değil, doğrusu “Mağusa” dır diye feryat eden insanlardır.
     Peki bu ikilem nedir? Cadılar Bayramı diye yutturulmaya çalışılan eğlence de ne oluyor? Buna neden kimse sesini çıkarmıyor. Çıkarmadığı gibi yaklaşık 5 bin kişi sokağa çıkıp bu bizim olmayan bayramı kutluyor.
     Tabii eğlenmek herkesin hakkı. Kutlanmasın demiyorum. Kutlasınlar… Ama bizim kültürümüzde, geleneklerimizde böyle bir bayram yok ki… Binlerce kişinin sokağa dökülüp kıyafet değiştirerek, korkunç kostümler giymesi, acaip makyajlar yapmasının anlamı nedir?

     Cadılar Bayramı her sene 31 Ekimde kutlanan, Hrıstiyan kökenli bir bayram. Çocukların genellikle korkunç kostümler giyerek kapı kapı dolaşıp şeker, meyve ve diğer hediyeleri topladığı bir bayramdır.
Cadılar Bayramı bazı belli başlı Batı Dünyası ülkelerinde kutlanır. Amerika'da oldukça büyük ve görkemli bir festival olan Cadılar Bayramı, Amerikan kültürünün etkisiyle diğer Batılı ülkelerde de yaygınlaşmıştır.
Kökeninin, Britanya’da Pagan Keltlerin kutladığı Samhain Festivali olduğu biliniyor. Keltlere göre 1 Kasım yaz mevsimin bitişi ve kışın başlama tarihiydi.
Samhain kelimesinin kökeni eski İrlanda dilinde sam (yaz) ve fuin (son) sözcüklerine dayanır. Bu tarihte sürüler yaylalardan dönüyor, toprak ağaları ile arazi kira sözleşmeleri yenileniyordu. Bu günde ayrıca ölülerin ruhlarının geçmişte yaşadıkları evleri ziyaret ettiğine inanılıyordu. Tepelerin üzerinde, evlerdeki ocakları tutuşturmak ve aynı zamanda kötü ruhları uzak tutmak için büyük ateşler yakılıyordu. İnsanlar, ortalıkta dolaştığına inandıkları ruhlara tanınmamak için maskeler takıyor, kostümler giyiyorlardı. Bu gelenekler nedeniyle Samhain festivali zamanla cadılar, periler ve iblislerle özdeşleşti.
Cadılar Bayramı'nın sembolü gülen bir balkabağıdır. Balkabağının içi boşaltılarak gülen bir surat şeklinde oyulduktan sonra içinde bir mum yakılarak şeytani bir surat oluşturulmaya çalışılır.
En yaygın olarak tüketilen şekerleme, elma şekeridir. Çocuklar korkunç kıyafetler giyerek kapı kapı gezerler ve ev sahiplerine "Şaka mı, şeker mi?" diye sorarlar. Ev sahibi "Şaka!" derse çeşitli muziplikler yaparlar. Büyükler çocuklara şekerleme ikram ederler veya harçlık verirler. Bu uygulamanın kökeni geçmişte Britanya'da yoksulların kapı kapı dolaşarak "ruh keki” toplaması geleneğidir.
Yetişkinler genellikle Cadılar Bayramı'na en yakın hafta sonunda kıyafet baloları düzenlerler. Bu partilerde misafirler cadı, hayalet veya korku filmi karakteri gibi korkunç kostümler giyerler.
Muhafazakar Hristiyanlar, özellikle tutucu protestanlar, genelde Cadılar Bayramı'nı kutlamazlar ve bu anlayışı yanlış bulurlar.
     İngilizcede Halloween diye bilinen Cadılar Bayramı, bu gün bütün Hrıstiyan dünyasında kutlanıyor. Başlarda hasat zamanının bitmesi ve kışın başlamasını temsil eden bu bayram Hrıstiyanlığın etkisiyle farklı bir anlama kavuştu.
     Peki, bizdeki anlamı nedir? Hangi amaçla Cadılar Bayramı bizde de kutlanmaktadır. Bunun cevabı bana göre sadece özentidir. Kendini başkalaştırmadır.
     7’den 70’e herkeste bir çılgınlık baş gösteriyor. Zamanla da bu çılgınlık, benliğimizi saracak ve bizi benliğimizden ederek, hrıstiyanlığın bir kölesi yapacak…
     Uyanık olmak lazım… Kendi geleneklerimize, göreneklerimize, adetlerimize ısrarla sahip çıkmamız gerek…
     Bu gericilik değildir… Aksine, kültüre sahip çıkmak ilericiliktir…

.Eleştiriler & Yorumlar

:: .........
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
2 Kasım 2014
Çok doğru bir tespit yapmışsınız Sevgili Hakan Yozcu. Kendi kültürümüze sahip çıkmamak, büyük bir yanlış. Bizin kimseye benzemeye, özenmeye ihtiyacımız yok aslında. Gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmayıp, yabancı kültürün seslerini ve izlerini kendi memleketimize taşımak, çok büyük bir yanlış. Atatürk diyor ki: "Bir millet, hiçbir zaman bir diğerinin taklitçisi olmamalıdır. Aksi takdirde; ne taklit ettiği millete benzeyebilir, ne de kendi öz varlığını koruyabilir. Bunun sonucu da şüphesiz hüsrandır." Sevgiyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dinler, İnançlar ve ateizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
kktc’de Din Dersi Hocası Olmak
Kktc’de Ezan Sorunu
Polatpaşa Camii’nde Güzel Şeyler Yapılıyor
Dinler Sevgiyi Emreder

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
İnciraltı Şairleri
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
Her Şey Gülüşünde Saklı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
Boyacı’ya Büyük İlgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Acı Ektim [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.