..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlýðýn hangi filizi köreltilmek istenmiþse, tersine o filiz daha gür büyümüþtür. -Freud
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Dinler, Ýnançlar ve Ateizm > Hakan Yozcu




10 Kasým 2015
Kktc’de Ezan Sorunu  
Hakan Yozcu
KKTC’de de din konusu aralýklarla tartýþma konusu olmaktadýr. Özellikle din eðitimiyle ilgili olarak bazý tartýþmalar yaþanmýþtýr. Yaz tatillerinde camilerde imamlar tarafýndan öðrencilere verilen kurslar, öðretmen sendikalarý tarafýndan asla istenmemiþtir. Çünkü sendikalara göre eðitim okulda verilir. Camilerde verilen kurslar, onlara göre yasal deðildir. Bu konu, birçok kez basýnda yer almýþ, kavgalara varan olaylar yaþanmýþ ve hatta mahkemelere kadar taþýnmýþtýr.


:ACBF:
     KKTC Anayasasýnda “Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat özgürlüðüne sahiptir” denilmektedir. Buna göre hiç kimse dini inançlarýndan dolayý kýnanamaz, yadýrganamaz. Herkes inandýðý dine mensup olabilir. Bunda bir kýsýtlama, bir yasaklama da yoktur. “Kimse, dini inanç ve düþüncelerini açýklamaya zorlanamaz, dini inanç ve düþüncelerinden dolayý kýnanamaz.”
     Din konusu, insanlarýn en hassas olduðu bir konudur. Dünyada milyonlarca insaný ilgilendirmektedir. Öyle ki dünyada birçok kez din yüzünden savaþlar dahi çýkmýþtýr.
Ýnsan, inançlarýyla yaþamaktadýr. Buna da hiç kimse müdahale edemez. Hakký yoktur. Çünkü inanç, insaný insan yapan en önemli özelliklerden biridir.
     KKTC’de de din konusu aralýklarla tartýþma konusu olmaktadýr. Özellikle din eðitimiyle ilgili olarak bazý tartýþmalar yaþanmýþtýr. Yaz tatillerinde camilerde imamlar tarafýndan öðrencilere verilen kurslar, öðretmen sendikalarý tarafýndan asla istenmemiþtir. Çünkü sendikalara göre eðitim okulda verilir. Camilerde verilen kurslar, onlara göre yasal deðildir. Bu konu, birçok kez basýnda yer almýþ, kavgalara varan olaylar yaþanmýþ ve hatta mahkemelere kadar taþýnmýþtýr.
     Son günlerde gündemi yine din konusu oluþturdu. Ama bu defa Kuran Kurslarý deðil, camilerde okunan ezanlarýn, hoparlörlerle okunup okunmamasý konusu idi…
     Lefke’de bir bayan vatandaþýmýz, camilerde sabahlarý, hoparlörle okunan ezanýn, kendisini rahatsýz ettiðini ileri sürerek mahkemeye verdi. Aslýnda bu olay daha dün deðil. Yaklaþýk 4 yýl kadar önce baþladý. Ancak mahkeme, daha geçtiðimiz günlerde bir ara emri alarak ezanýn hoparlörle okunmasýný yasakladý. Baþka bir deyiþle, mahkeme, dava sonuçlanýncaya kadar, hoparlörle yüksek sesle ezanýn okunmasýný þimdilik durdurdu.
     Konuyla ilgili mahkeme kararý þöyle: “Taraflarýn beyanlarý ve varmýþ olduklarý anlaþma çerçevesinde, iþbu davanýn neticelenmesine deðin Davalý No 1 (Burada Vakýflar Örgütü ve Din Ýþleri Dairesi Kastediliyor) Ýmamlarýnýn, görevlilerinin, müstahdemlerinin, çalýþanlarýnýn, iþçilerinin, hizmetkârlarýnýn, ajanlarýnýn, temsilcilerinin ve/veya talimatlarý doðrultusunda hareket eden diðer kiþilerin Lefke’de Orta Camii, Pir Paþa Camii ve Aþaðý Camii olarak anýlan camilerde okunan sabah ezanlarýnýn ve/veya sabah ezanýnda okunan Arapça dualarýn hoparlörden yayýnlanmasý ve/veya sabah ezaný okunurken ses yükseltici cihaz kullanýlmamasý ve/veya sabah ezaný sýrasýnda cami dýþýna ses yayýný yapacak herhangi bir hoparlör ve/veya ses yükseltici cihazlardan okumaktan ve/veya iþbu þekilde yayýnlamaktan men edilmesine
Ýþbu emrin dava neticesine deðin, Davalý/ No 1 aleyhine kesinleþtirilmesine emir verir. ”
Bu karara göre, Din Ýþleri Dairesi avukatýyla, davalý tarafýn avukatý mahkeme huzurunda anlaþmaya vardýklarý görülüyor. Bu anlaþmaya göre de dava sonuçlanýncaya kadar ara emri alýnmýþtýr.
Tabii KKTC bir hukuk ülkesidir. Mahkemelerimiz baðýmsýzdýr. Almýþ olduklarý karara da bütün vatandaþlarýmýz saygý duymak zorundadýr. Dolayýsýyla mahkemenin almýþ olduðu kararý tartýþma lüksümüz yoktur.
Olay sadece Kýbrýs’ta deðil, Türkiye basýnýnda da yer aldý. Ama sanki “Ezanlarýn okunmasý yasak edildi” gibi yanlýþ bir düþünce ortaya çýktý. Bundan da öte, basýnda, Kýbrýs’taki din anlayýþý tartýþýlmaya baþlandý. Kýbrýs Türk’ünün adeta dinden uzak bir toplum olduðu, dine, imana Allah’a inanmayan bir toplum olduðu düþüncesi belirdi kafalarda.
     Oysa bu çok yanlýþ bir düþünce. Öncelikle, mahkeme kararý camilerde ezanlarýn susmasýna yönelik bir karar deðil, sadece hoparlörle yüksek ses cihaz kullanýmýnýn yasaklanmasý kararýdýr.
     KKTC yasalarýnda yükseltici ses cihazlarýnýn kullanýmý ile ilgili bazý kýsýtlayýcý maddeler var. Sanýyorum, hukukçu olan bayan vatandaþýmýz da bu maddelere dayanarak duyduðu rahatsýzlýk için mahkemeye baþvurmuþtur. Bu kendisinin tercihidir.
     Devletimiz, bir hukuk devletidir. Günü gelince mutlaka bu davayý en adil bir þekilde sonuçlandýracaktýr.
     Bizim üzerinde durduðumuz konu, bazý çevrelerce, bu kararý farklý yöne çekerek adada bir huzursuzluk, bir bölücülük yapýlmaya çalýþýlmasýdýr.
     Olay, hemen neredeyse Kýbrýslý-Türkiyeli ayrýmýna sürüklenmiþtir. Sanki de Kýbrýslý yerli Türklerin dinden uzak olduðu, Türkiye’den gelen vatandaþlarýn da dindar olduðu durumu yaratýlmýþtýr. Öyle bir þey yoktur. Bu kesinlikle doðru deðildir. Herkes dininde özgürdür. Ve herkes kendine göre dindardýr…
     Bir bayan vatandaþýmýzýn kendi tercihi nedeniyle, hoparlörün sesinden rahatsýz olmasýndan dolayý bütün Kýbrýs Türkü’ne dinsiz denilemez.
     Kýbrýs Türkü bu adada yüzyýllardan beri yaþamaktadýr. Osmanlý döneminden bu yana bu adada yaþayan Türkler hep Müslüman olmuþtur. Öyle ki Rumlarla, Ýngilizlerle beraber yaþandýðý dönem dahi böyle olmuþtur. Bu insanlar, o zamanlarda da Ýslamiyet’e son derece sahip çýkmýþlar ve ezaný her vakit camilerde okumuþlardýr.
     Olay, sadece hoparlörden rahatsýz olma olayýdýr.
     Dedim ya “Din olayý hassas bir olaydýr.” Dünyada milyonlarca insaný ilgilendirmektedir. Burada yaþanan bu olay dünyadaki bütün Müslümanlarý da ilgilendirir. Çünkü emsal teþkil eder. O nedenle hassas bir konudur. Ýyi ve doðru anlaþýlmasý gerekir.
     Önceleri ezanlar minarelerden imamlar tarafýndan canlý olarak okunurdu. Tabii o zamanlar teknoloji bu kadar ileri deðildi. Bu gün teknolojinin ilerlemesiyle camilerde ses cihazlarý kullanýlmaya baþlanmýþtýr. Amaç ezan sesinin bütün vatandaþlara rahatça duyurulmasýdýr. Çünkü birçok insan, kendini ezana göre ayarlamaktadýr. Namazýný ezana göre kýlar, iþini gücünü ezana göre ayarlar. Bu nedenle ezanýn herkes tarafýndan duyulmasý bir amaçtýr. Bundan da kimse rahatsýz olmaz.
     Bundan öte ezanlarýn bir de manevi yönü vardýr. Ýstiklal Marþý Þairimiz Mehmet Akif Ersoy, bu manevi yönü en güzel biçimde anlatmaktadýr:
     “Ruhumun senden Ýlahi, þudur ancak emeli
     Deðmesin mabedimin göðsüne namahrem eli
     Bu ezanlar ki þahadetleri dinin temeli
     Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli”
     Ezanlarýmýz, adeta dinimize þahitlik etmektedir. Ezanýn okunduðu yer bir Ýslam ülkesidir. Ve her Ýslam ülkesinde de 5 vakit bu ezan büyük bir coþku ile okunur.
     Atalarýmýz, bu ezan sesi susmasýn diye, yurdumuzun üstünden gitmesin diye, kâfir, Müslüman herkes, bu ezan sesini dinlesin diye Milli Mücadeleyi vermiþtir. Bu ezan sesinin susmamasý için binlerce þehit verilmiþtir.
     Bayan arkadaþýmýz, hoparlörden rahatsýz olabilir. Bu kendi tercihidir. Kendisine demokratik olarak saygý duyuyoruz. Ancak kendisinin de Ezan sesini duymak isteyenlere saygý duymasý gerekmiyor mu? Ýslamiyeti gerçekten yaþayan, ezan sesiyle mutlu olan, zamanlarýný ezana göre ayarlayan, 5 vakit namazýný kýlan ve bu dine inanan vatandaþlarýmýza da saygý duymasý gerekmiyor mu? Bu adada sadece kendisi yaþamýyor…
     Peki, ezan sesini duymak isteyenlerin hak ve hukuklarý ne oluyor? Kendisinin rahatsýz olma hakký varken, o insanlarýn ezaný dinlemek isteme haklarý yok mu?
     Oysa biraz hoþgörü, biraz anlayýþla bu sorun hiç büyümeden çözülebilirdi. Zaten Ýslam dini hoþgörü dini deðil midir? Türkiye Diyanet Ýþleri Baþkaný da “Mesele sadece hoparlör meselesi ise bu sorun çözülür” diyerek dinimizdeki hoþgörüyü ortaya koydu.
     Ortamý germenin ve kutuplaþmanýn hiçbir anlamý yok. Biri rahatsýz oldu diye veya biri istediði diye diðerlerinin inançlarý, haklarý, özgürlükleri yok mu sayýlmalý?
     Böyle bir dava, sadece bir kiþiyi deðil, bütün toplumu ve hatta bütün Müslümanlarý ilgilendirir. Böyle bir þikâyette bulunurken de bütün insanlar düþünülmelidir. Kiþisel davranmak kimseye bir yarar saðlamaz.
     Hukukçu deðilim. Ama bu tür davalarýn mahkemelere konu dahi edilmemesi düþüncesindeyim. Din konusu vicdanla ilgilidir. Bir insaný, vicdansýz diye veya çok vicdanlý diye yargýlayabilir misiniz? Yargýladýðýnýz o insaný vicdansýz diye suçlayabilir misiniz?
     Daha baþka þekilde düþünelim. Allah’ý yargýlayabilir miyiz? Herhangi bir nedenden dolayý Allah’a bir suç yükleyebilir miyiz? Tabii ki hayýr…
     Diðer taraftan hiçbir siyasetçi bu konuya deðinmedi. Yer yerinden oynadý. Tüm Dünya ayaða kalktý. Ama maalesef siyasetçilerimiz kýllarýný dahi kýpýrdatmayarak bu konuyu meclise taþýmaktan aciz kaldý… Acaba vekillerimiz gündemi mi takip edemediler yoksa meclisin yoðunluðundan dolayý mý sessiz kaldýlar?
     Burada bir söz de Din Ýþleri Dairesi yetkililerine söylemek istiyorum. Din Ýþleri bu konuda yeterli tedbirleri aldý mý? Bu dava 2 yýldýr sürüyormuþ. Bunca zamandýr aklýnýz neredeydi? Neden bir önlem alýnmadý?
     Kararda, “Taraflarýn anlaþmasý sonucu” deniyor. Avukatlarýnýz nasýl anlaþmýþtýr? Sizleri nasýl savunmuþtur? Böyle bir anlaþmaya nasýl taraf oldunuz?
     Mahkeme kararýndan sonra çýkýp da “Bu kararý tanýmýyoruz” demenizin hukuki bir dayanaðý var mýdýr? “Dava, Vakýflarý ilgilendirir” diyorsunuz ama 1 numaralý davalý arasýnda Din Ýþleri Dairesi de bulunmaktadýr. Bu bir çeliþki deðil midir?
     Bu konuyla ilgili Din Ýþleri Dairesi’nin bir ihmali var mýdýr? Eðer varsa bu ihmali, nasýl telafi etme düþüncesindesiniz?
     Baþta da dediðim gibi bu olay, sadece hoparlör meselesidir. Ezanýn okunup okunmamasý veya dinsizlik konusu deðildir. Bu nedenle olayý fazla büyütmeye gerek yoktur. Konu üzerinde tartýþma yapýldýkça birilerinin ününü artýrmaktan baþka bir þey yapýlmaz. Bu sayede de hukukçu olan kiþinin ekmeðine yað sürülmüþ olunur. O nedenle olayý fazla konuþmamak ve basit bir olay olarak ele almak gerek…
     Umuyoruz ki bu dava fazla büyümeden taraflar arasýnda bir uzlaþýyla son bulur. Umuyoruz ki mahkeme sonunda tüm Müslümanlarý olumsuz etkileyecek bir netice çýkmaz.
     Yargýmýza güveniyoruz. Yargýçlarýmýza, hâkimlerimize, hukukçularýmýza güveniyoruz. Neticede herkesi mutlu edecek, adil bir kararýn verileceðinden eminiz…
     Yargýmýz, en adil sonucu alabilecek bir deðerdedir…
     
     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn dinler, Ýnançlar ve ateizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
kktc’de Din Dersi Hocasý Olmak
Polatpaþa Camii’nde Güzel Þeyler Yapýlýyor
Cadýlar Bayramý
Dinler Sevgiyi Emreder

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Cevahir Caþgir’den "100süz Þiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romaný
ve Ýlk Bölüm Yayýnlandý
ve Ýlk Bölüm Yayýnlandý
Boyacý’ya Büyük Ýlgi
"Bitemeyen Proje" Üzerine
Beþik Gibi Sallandýk
Nkl Sanat Gecesi Büyük Ýlgi Gördü
Ýlk Yerli Operamýz: Arap Ali Destaný
"Kýrmýzý Pazartesi" Romanýnýn Düþündürdükleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.