Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov |
|
||||||||||
|
Dünyadaki en eski oyunlardan biri de tavla oyunudur. Bilindiði kadarý ile 1400 yýl önce, Ýran Þahý Nevþiyan’ýn Veziri Büzur Mehir tarafýndan 10 günde icat edilmiþtir. Antik Romalýlar da tavlaya benzerlikleri olan bazý oyunlar oynamýþtýr. Osmanlýlarda ise Yükseliþ Döneminde, tavla oyunu çok büyük bir önem kazanmaya baþlamýþtý. Bu özellik, Cumhuriyet Dönemine ve günümüze kadar sürüp gelmiþtir. Öyle ki Ulu Önderimiz Atatürk’ün de tavla oynarken resimleri bulunmaktadýr. Tavla oyunu, Kýbrýslý Türkler arasýnda da çok sevilen bir oyun olmuþtur. Günümüzde de hemen her yerde, kahvelerde, evlerde tavla oynayanlara rast gelirsiniz. Özellikle insanlarýmýz güzel havalarda tavlayý alýp dýþarýda oynamayý ve bununla birlikte kahve içmeyi çok sever. Peki, tavlayý kimler oynar? Tavla oyunu, kiþilere mi endekslidir? Ya da tavlayý oynayanlar ve oynamayacak olanlar toplum veya yasa tarafýndan belirlenmiþ midir? Hayýr. Ýsteyen herkes tavla oyununu oynayabilir. Buna da hiç kimsenin söz söyleme hakký yoktur. Demokratik bir ülke olduðumuz için, vatandaþlarýmýz yasal olan ve herhangi bir kimseyi rahatsýz etmeyecek bir oyunu her zaman oynayabilir. Bu kiþi, Cumhurbaþkaný da olabilir, Baþbakan da olabilir, vekil veya sýradan bir vatandaþ da olabilir… Seçim sürecinin ilerlediði bu günlerde adaylar da birbirlerine gönderme yapmaya baþladýlar. Geçtiðimiz günlerde CTP adayý ve Meclis Baþkaný Sayýn Sibel Siber, Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Eroðlunu Kast ederek “Tavla oynayarak ülke tanýtýlmaz” dedi. Tanýtým yapma bakýmýndan düþünürseniz doðru düþünce. Ama Sayýn Eroðlu, tavlayý ülkenin tanýtýmý için oynamýyor ki… Tavlayý çok sevdiðinden oynuyor. Bunu, ülkede kime sorarsanýz sorun, yapacaðý yorum bu; veya buna benzer bir yorum olacaktýr. Bir Cumhurbaþkaný, vatandaþýyla veya bir dostuyla tavla oynayamaz mý? Tabii ki de oynayabilir. Sonuçta Cumhurbaþkaný da bir insandýr ve o da bir vatandaþtýr. Diðer ülkelere bir bakýnýz. Normal bir vatandaþýn býrakýn bir cumhurbaþkanýný, bir bakaný veya bir vekili, önemli bir makama sahip olan üst düzey bir bürokratýn yanýna dahi yaklaþamadýðýný görürsünüz. Yanlarýnda dev bir koruma ordusu ile sizi on metreden fazla yaklaþtýrmaz. Oysa bizim Cumhurbaþkanýmýz her gün halkýn içinde, her gün onlarla iç içe ve onlarla beraber… Kahvehaneye gidiyor, oradakilerin ellerini sýkýyor, kahvelerini içiyor, dertlerini dinliyor ve bir teklif geldiðinde de onlarý kýrmamak adýna oturup tavla oynuyor. Bu, erdemli bir davranýþtýr. Bu hareketi eleþtirmek yerine, böyle yapan kiþiyi taktir etmek gerekir. Bunun için de Cumhurbaþkaný Eroðlu, vatandaþlarýmýz tarafýndan çok sevilmektedir. Çünkü O, bir halk adamýdýr. Halkýn içinden gelen biridir. Böyle birinin de halk içine girip, onlarla olmasý gayet normaldir. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz Eroðlu, kendisi için yapýlan bu eleþtiriye de geçen gün yapmýþ olduðu köy ziyaretlerinden birinde cevap verdi. Eroðlu, Korkuteli Köyü’nde yaptýðý konuþmada bu konuya açýklýk getirdi: “Bu günlerde birileri benim tavla oynamama fena halde takmýþ. Ben, tavla oynamayý çok severim. Sadece Pazar günleri benim için boþ gün. O gün, özel arabamý alýrým. Sürerek kahvehaneye veya spor klübüne giderim. Orada dostlarýmla birlikte olurum. Veya oraya gelen vatandaþlarla oturup sohbet ederim. Dertleþiriz. Tavla oynamayý sevdiðimi bilen dostlardan da bazen oyun oynama teklifi gelir. Ben de kýrmamak adýna oynarým. Bundan gayet normal bir þey olabilir mi? Zaten haftada bir defa oynayabildiðim bir oyunu da siyasi malzeme yaptýlar. Oysa bu kötü bir þey deðil. Halkla iç içe olmanýn bir mesajýdýr. Halka, ben size uzak biri deðilim. Sizin bir kardeþinizim. Sizin sesinizim, sizden biriyim, demektir. Bunu böyle yorumlamalarý gerekirdi.” dedi. Gerçekten de öyle. “Tavla oynamakla ülke tanýtýmý yapýlmaz” diyenlerin olaya bir de bu yönle bakmasý gerekirdi. Tarihe baktýðýmýzda Ulu Önderimiz Atatürk’ün de tavla oynadýðýný ve tavlayý sevdiðini biliyoruz. Buradan da hemen Sayýn Eroðlu’nu Atatürk’e benzetme gibi bir düþünceyi çýkarmasýnlar. Olaya açýklýk getirmesi bakýmýndan verilen bir örnektir. Buradan çýkarýlmasý gereken sonuç, liderlerin de, siyaset ve devlet adamlarýnýn da bir insan olduðu, halkýn içinden geldiði ve halkýný çok sevdiði ve halkýyla iç içe olduðu düþüncesidir. Ah keþke Sayýn Cumhurbaþkanýmýzla ben de bir tavla oyunu oynama þerefine nail olabilseydim. Kendimi Dünyanýn en mutlu insaný kýlar, bu olayý da ömrümün sonuna kadar hiç unutmaz ve torunlarýma hep övünerek anlatýrdým…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |