Herşeye imgelem karar verir. -Pascal |
|
||||||||||
|
Süleymaniye camisinin bahçesinde kurulmuştu iftar çadırı , insanlar iftara yakın saatlerde toplanmışlardı, ezanın okunmasını bekliyorlardı .Onunda karnı açtı , oruçluydu da ilk defada böyle bir çadır görüyordu çünkü kendisi küçük bir köyde büyümüştü , herksin iyi kötü başını sokacağı bir evi ve de yiyecek bir parça aşı vardı . Ama İstanbul öylemiydi bir sürü insan açtı, açıktaydı . Bir lokma ekmek bulmayan insanlar vardı hatta çalıştığı halde geçimini sağlayamayan on binlerce insan vardı . Bir ay süreyle o çocuk o iftar çadırının önünden geçti ama bir gün dahi o çadıra girip yemek yemedi neden mi ? çok parası olduğu için mi?, yemekleri beğenmediği için mi? , tabiî ki hayır onun iftar çadırında yemek yememesinin bir sebebi vardı oda : Kendinden daha fakir ve daha muhtaç bin insan yesin diye…! 1998 yılı Trabzon, Sürmene de çalıştığım yıllar . O ilçede başka bir dairede çalışan Şevket isimli bir memur var , tanışıyoruz ara sıra görüşüyoruz ve sahilde bir iki tur attığımız biri bir gün bana geldi dedi ki : Kardeş gel Trabzona gidelim, bende ne yapacağız Trabzon da dedim , oda bana hitaben biraz gezeriz ve iftar çadırında da yemeğimizi yeriz ve döneriz dedi . Ona sordum sen oruçlu musun? diye oda olmadığını söyledi. Bende kendisine hitaben ben Trabzona gelirim ama iftar çadırında yemek yemem çünkü ben memurum benim param var , çadır fakir insanlar için dedim …! 2009 Yılı bursa yıldırımda oturmaktayım .Görev dönüşümde servis aracından biraz erken indim iftara kadar biraz yürürüm diye düşündüm .biraz yürüdükten sonra bir parkta oturdum, etrafa bakınıyordum . Birden cezaevi sübyan koğuşlarından tanıdığım iki çocuğu gördüm. Çocuklar iftar çadırından aldıkları yemekleri yiyorlardı . Bir hayli iştahlı yiyorlardı . Birden yanlarına reisleri olduğu anlaşılan , sokakta yaşayan bir insan geldi , oda çocuklarla bir süre konuştuktan sonra iftar çadıra yönlendi , oradan bir yemek aldı , bankın üzerine koydu ve yemeğe başladı , daha ezan okunmamıştı , Ben ayrılmıştım ama bu düzen böyle devam ediyordu… Suat engin yılmaz- Ramazanda birden anılarım canlandı.2015
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © suat engin yılmz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |