Yaşam ciddi, sanat neşelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
4. bölüm çayın buğusuna dokunmaya çalışırken kayboldu parmak izlerim.. avuç açıyorum şimdi YARADANA dökülsün yağmur damlaları konsun izlerim tek tek parmak uçlarıma.. ( Hatice ) Bir süre kımıldayamadım,, Bir dakika mıydı yoksa? Belki de bir saat... Sakin olmaya çalışıyordum. Duyduğum heyecanı orada olan herkes görüyor sanıyordum. Elimi göğsüme koyarak kalbimin sesini bastırmaya çalışıyordum. Derin bir nefes almaya çalışarak, tekrar ona baktım, yanımdan geçerken tebessüm etti, gitti çayını aldı sigarasını içmek için balkona çıktı. Gri bir takım elbise giymişti, lacivert tonlarında kareli bir gömlek ve kravat. Uzun boylu, boyu ile orantılı bir kiloya sahipti. Yine aynı aydınlık yüz, gamzeli tebessüm, kemerli bir burun, biçimli dudaklar ve küçük siyah gözler. Çok yakışıklıydı, düşünebildiğim tek şey buydu. Çok yakışıklıydı. Ve ben hayatımda ilk defa birinin bu kadar yakışıklı olduğunu düşünüyordum. Beni tanımış mıydı acaba? Tebessüm ettiğine göre tanıdı demek ki? Yoo tebessümü tanıdığına işaret olamaz, o gün de tebessüm etmişti. Günlerdir onu aradığımı kim bilir kaç kere o parka gittiğimi bilmiyordu. Bir an utandığımı hissettim. Aman Allah'ım, ya bilirse, anlarsa, öğrenirse? Öğrenmemeli, kesinlikle anlamamalı. Bunun ötesi berisi yok. Standart tek düze bir yaşamın dışına çıkmanın manası yok. sıradanlık devam etmeli. Bir yandan kendime telkinler vermeye çalışırken diğer yandan balkona bakmaktan kendimi alamıyordum. Balkonda sigara içen bir kaç kişi daha vardı ve o hiç kimse ile ilgilenmedi bile sigarasını yaktı bir yandan sigarasını içerken yine telefonu ile ilgilenmeye başladı. Dünya mıydı bu kadar küçülen yoksa bu koca şehir miydi anlayamadım. İnanamıyordum, günlerdir aradığım adam buradaydı. Benim olduğum yerde. Telaşıma korkularım eklenmeye başladı. kalkmalıydım hemen harekete geçmeliydim en iyisi bu. Bardakta kalan çayı bi yudumda içtim kalan simidi topladım çantama koydum. kaçmak, oradan gitmek istedim bir an. Hatta iş yerinden ayrılmak. Evet en iyisi bu. Başka türlü nasıl engel olacaktım kendime, bu yaşadığım adı her ne ise onunla başka türlü nasıl başa çıkacaktım? Korkuyordum hem de çok korkuyordum. Üzerime dökülen simit kırıntılarını temizledim, çantamı aldım, bardağı yerine koydum, kapıyı açtım mümkün olduğu kadar uzaklara gitmek düşüncesi fikrime doğru görünmeye başladığı saniyelerde yanımda beliriverdi. Yüzüne yayılan tebessümü gördüğüm an, zamanla birlikte kendim de donmak öylece kalmak istedim... devam edecek. n.b
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nuran Bulak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |