..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > Nuran Bulak




10 Ağustos 2015
Sessizce 5. Bölüm  
Nuran Bulak
Şair hangi yaştan bahsediyordu dizelerinde bilmiyorum ama ben kışa doğru yol aldığım bu yaşımda böylesine bir duygu ile ilk defa tanışıyordum. Ve bu her ne ise, anlamaya dinlemeye yorumlamaya çalışıyordum.


:AACJ:
5.bölüm
     
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
(1)

Ona baktıkça, kendi kendime sorardım, senin bu kadar güzel tebessüm etmeye, kocaman tebessümünü yüzüne sığdırmayıp gamzelerine doldurmaya hakkın var mı acaba?

Etrafı ile olan ilgisizliğini kısa tebessümü ile yok eder, sanki saatlerdir oradaymış ve o küçük kalabalığa karışmış gibi hareket ederdi.
Siyah boncuk gibi bakan gözleri hüzün taşısa bile bu güzel tebessüme kendini teslim eder ışıl ışıl bakmaya başlardı.

Her zaman çok şıktı. Bazen takım elbise bazen spor, bazen klasik... Ve ne giyerse giysin kendisine çok yakışıyordu.

Şair hangi yaştan bahsediyordu dizelerinde bilmiyorum ama ben kışa doğru yol aldığım bu yaşımda böylesine bir duygu ile ilk defa tanışıyordum. Ve bu her ne ise, anlamaya dinlemeye yorumlamaya çalışıyordum.
Hayatımda ilk defa birini çok yakışıklı buluyordum ilk defa birinin gözlerine bakmaya utanıyordum ve ilk defa birinin yolunu gözleyerek gelmesini bekliyordum...

Her saat çay içmek için yemekhaneye gelir çayını alır iki şeker atar karıştırır tabağı ve kaşığı bırakarak sadece eline bardağını alır balkona çıkar sigarasını içmeye başlar. Sigarasını ve çayını bitirir yine hiç kimse ile ilgilenmeden çay bardağını getirip bırakır ve gider.
Hepsi bu..
Sadece bir kaç dakika..
Onu sadece bir kaç dakika görebiliyordum ve o bir kaç dakika da ona bakmamaya çalışıyordum.
Anlamasın, bilmesin, hissetmesin, görmesin istiyordum.

Demek şairin dediği gibi su gerçekten boğabiliyormuş insanı.
Şair de benim yaşımda mıydı acaba?
Ben de su yutamamaya başladım, Yemek yiyemez oldum. Yorgundum, halsizdim, mecalsizdim.
İlgilendiğim ne varsa ilgilenmez olmuştum. Bir yandan bir an önce çekip gitmek isterken diğer yandan orada mekan tutmak istiyordum.
Bir savaş alanında, kuşatma altında gibiydim sanki, ve benim savaşacak hiç silahım yoktu.

Aşk hep böyle hesapsızca gelirdi demek, kimsenin tekelinde olmadan, sormadan, tam da kitabına yakışır şekilde.
Sırasını, zamanını ne de yerini beklemeden, aniden, birdenbire çıkıverirdi insanın karşısına.
Gel deyince gelmediği gibi git deyince de gitmiyordu elbette.

Hangi aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi? (2)
Anlatılmayıp yürek deşen...

Anlatmayarak yürek deşmekti derdim.
Kendime itiraf etmekte zorlandığım kelimeleri anlatıp dile düşmenin anlamı yoktu.
Bekleyecektim.
Elbet geçecekti.
Su beni boğmayıncaya, ateş yakmayıncaya kadar sabredip ihlasla geçmesini bekleyecektim.

Tasavvufta, aşk maşukun gözlerinde dile gelirken aşığın meşgul olduğu yegane şey Mevla'dır.
Ve Mevlaya giden yol, her zaman aşktan geçmiştir. Leyla'dan geçme faslı, Leyla için çöle düşmekle başlasa da yol Mevlayı bulma yoluna doğru yönelmiştir.

Ben de ona bakarken sen bu kadar güzel iken seni yaratan kim bilir ne kadar güzeldir diye kendime sormadan edemiyordum.

Kabul etmek savaşmanın başlangıcı olsa gerek. Ve benim bunu kabul etmekten başka çarem yoktu.

Ben ona aşık olmuştum.

devam edecek.

n.b

not:(1) C. S. Tarancı
(2) Mesnevi Mevlana



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizce Veda Son Bölüm
Sessizce Veda 8. Bölüm
Sessizce Veda 7. Bölüm
Sevgilicilik Oyunu
Sessizce Veda 6. Bölüm
Sessizce Veda 3. Bölüm
Sessizce Veda 2. Bölüm
Sessizce Veda 5. Bölüm
Sessizce Veda 4. Bölüm
Bekle Gülüm Belki Bir Gün...

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Lokma Düş

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Seni Düşünürken [Şiir]
Aslında Ağlamayacaktım [Şiir]
Yanılıyor Muyum? [Şiir]
[Şiir]
Kelimeler Biriktirdim Sana İlmek İlmek D/okuman İçin [Deneme]
Gülüşün Aklımda Saklı Kaldı [Deneme]
Seni Hep Çok Çok Seveceğim... [Deneme]
Yalnız Kalmak İstiyorum [Deneme]
Konuşma Vaktim Gelmiş Hemen Yetişmeliyim [Deneme]
Ne Bilmek İstersin Ey Yar? [Deneme]


Nuran Bulak kimdir?

Hiç bir özelliği olmayan, sıradan biriyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Emile Zola, Beethoven, Mina Urgan, Necip Fazıl


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nuran Bulak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.