"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Ben Şehit Komiser Ahmet Çamur!... Kulağıma ezan okunduğundan beri bu vatana sevdalıyım yürekten Polis oldum, elim tetikte geçti bir ömür, bu aziz vatan için… Günahsa şayet, tek günahım bu cennet vatanımı sevmekti özümden Huzuru ve sükûnu sağlamak için huzursuz olmayı göze aldım ben Vatan için ölmeye ahitleştik, hiç dönmedim sözümden Ben Şehit Komiser Ahmet Çamur!... Ankara’dan kalkıp geldim, Hakkâri’de siper oldum satılmışlara Dik durdum, diri ve iri durdum şanlı bayrağın gölgesinde Birkaç kahpe ve işbirlikçi tarafından Şemdinli’de satıldım Arş-ı âlânın kapıları açıldı kurşunların dinmeyen sağanağında Sanki kurşun değil, gökten yıldızlar yağıyordu yaralı bedenime Ben Şehit Komiser Ahmet Çamur!... Yiğitçe, mertçe vuruştum, gözü dönmüş kahpenin dölüne karşı Üç kurşun yedim Şemdinli’nin ihanet kokan kirli sokaklarında İlk kurşunu yerken “Allah” dedi bütün uzuvlarım, yürekten “Allah!”... İkinci kurşunda melekler tuttu kanayan ellerimden Son kurşunda “Her Şey Vatan İçin” deyip verdim son nefesimi Ben Şehit Komiser Ahmet Çamur!... Canımdan çok sevdiğim ay yıldızlı al bayrağa sardılar bedenimi Tabutumdan sızan sımsıcak kanım, bayrağın kırmızısına karıştı Tekbir ve tehlillerle Çaykara’nın ak topraklarıyla buluştu tenim Köyümün yağmurlarına karıştı sevenlerimin hicran gözyaşları Memleket toprağı döşeğim, yorganım oldu alnım gibi ak bulutlar Bana şehadet yeter, gayri sizin olsun yarınlara dair umutlar Ben Şehit Komiser Ahmet Çamur!... Bayrak için, vatan için, namus için, hürriyet için vuruşarak ölmek varken… Vatansever bir Özel Harekâtçı polise baş yastıkta ölmek yaraşmazdı canlar… Çok şükür ki Peygamberime komşu olmak da vardı sonsuzluğun şafağında Ne güzeldi(r) göklerin boşluğunda yıldızlara karışıp bir yıldıza hilal olmak… Şehit tahtında al bayrağa sarılıp şerefli omuzlarda yükselmek ne güzel… Ölümlerin en şereflisidir vatan için, millet için, Allah için ölmek… Ben Şehit Komiser Ahmet Çamur!... Ardımda gözü yaşlı bir eş ve üç yetim bıraktım aziz Türk milletine… Vasiyetim budur size; ‘Emanetlerime gözünüz gibi bakın’ diye… Şehadettir, bir fâniye Allah tarafından verilmiş en büyük hediye Gözüm üzerinizde, gönlüm sizinle geride bıraktığım gözü yaşlı dostlarım! Vatanıma, sevdalıma ve üç evlâdıma doyamadan sonsuzluğa göçtüm ben Ağustos sıcağında şehadet şerbetini kana kana içtim ben… M. NİHAT MALKOÇ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |