..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Bireysel > Rukiye Çelik




30 Temmuz 2017
Kendine Gönderileni Geri Gönderir Doğa  
Rukiye Çelik

:ABCE:


Dündeki baharların üstüne kar yağdı
Çığ düştü, dolu vurdu mevsimlerin kanatlarını
Çocukluğumun kırmızısını, mavisini, alını, morunu
Gençlik umutlarımın yeşilini, sarısını, turuncusunu
Ve kentimin caddesini-sokağını denize taşıdı azgın yağmur
Yapay baharlarını sular altında bıraktı şehrimin
Çiçeklerini, ağaçlarını, toprağını
Hatta insanlarını yerlerde sürükledi deli-dolu yaz!..
Pişman oldu gökkuşağım bu karmaşa içinde şehrime indiğine!..
Ki bu yaz gününde yaz, oldu bir kara yaz/ı...

Kafası öyle karıştı ki mevsimlerin, toprağımın kahvesi değişti
Kabullenemedi hileli tohumu tarlam, bağım, bahçem
Düşman eli değince ülkemin havasına, suyuna
Sırtını döndü güneş, yaz nerede başlayıp nerede duracağını
Kış ne zaman kar yağdıracağını, rüzgar ne zaman fırtınaya döneceğini
Çiçekler sonbaharda mı, ilk baharda mı
Ne zaman açacağını unuttu, şaşkına döndü yaz-bahar...

Taşlaşan şehirler deldi gökyüzümün bulutunu
Yaktı ormanımı, küstürdü canlıyı-cansızı, suyuma kurşun sıktı
Toprağıma bomba ekti, kan kusturdu dünyama, yaktı-yıktı
İsyana mecbur bıraktı dağını-taşını, kurdunu-kuşunu...

Güçleri yetse yıldızlarını da toplayıp, boşaltacaklar göğümü
Aydedesini, güneşini söküp alacaklar atmosferimin
Anlayacağın arkadaş, kalmadı gençliğimizdeki baharın, yazın tadı-tuzu
Sele-suya karıştı çocukluk anılarımız, silindi dört mevsimin ayak izi
Ne yer, ne yar memnun halinden, feryat figan martılar...

Kimse anlamıyor bu toprağın, bu hayatın dilinden
Zengin para-pul peşinde, fakir aç-susuz perişan
Neylesin yağmur; yağsa da suç yağmasa da
Hırsına gem vurmadıkça insan, bitmez doğanın hıncı
Çamur da yağar, beyaz taş da yağar kör gözlü gecelerin üstüne
Karanlığı çoğaltarak, güneş ne kadar perdelenebilir ki
Yaradan'ın kurduğu düzenle oynadıkça, yakılır, yıkılırsınız
Ey gölgesi büyük, aklı küçük insanlar...

Rukiye Çelik
30 Temmuz 2017/ANKARA



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Belki de Bir Kuşluk Vakti Allah'a Yalvarmaktır Hayat
Güneşler Batmaz, Gök Yere Düşmez, Atatürk Ölmez
Alkış Tutan Zamane İnsanının Ellerinde Nasır
Ebedi Önderim Atatürk'üm
Dünyama Dönüyorum Hasretin Kucağımda Annem
Aşkın Asaleti Gözlerinde
Sonsuzluğumun Yanaklarından Öpüyorum
Ölmek ve Ölmemeği Senin Dehanda Gördüm Ata'm
Kocaman Cepli Hırkalar Örmeli Anneler
Gazze’de Anneler Tek Bedende İki Kişilik Öldü

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gözyaşını Sevmez Çiçekler
Gücün Yeterse
Çocuklar mı Ağlıyor
Gülüşleri Çalınmış Çocuklar
Kayıp Gitti Ellerimden Düşlerimin Baharı
Bu Cumhuriyet'in Sırtını Acılara Dayayamazsın
Hep mi Ağlamalı İnsan
Bir Daha Kömüre El Sürmeyiniz
Güneş Her Koşulda Karanlığı Döver
Şiir Ölmezdi Sen Yaşasaydın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakınma [Deneme]


Rukiye Çelik kimdir?

Ne yağmurla ıslanır bu deli yürek, ne bulutla sürüklenir. Dağlar aşar, zifiri karanlıkta yıldız olur parlar, öylesine dostluk aşkı taşır ki o yufka yüreğinde, aklından bile geçiremez uzanan bir elin çiçek yerine dikenle kendisine merhaba diyeceğini. . . Daima dürüstlüğün durağıdır onun yeri. Sana-bana-ona değil; yalanadır isyanı. . . Yüreğinde yaşattığı ikizler, güzellik ve iyiliktir yalnızca. . . Dayanamaz ne ayrılığa, ne de acıya. . . . Sevmez, ne hüznü ne de kederi. Tüm içten dostluklara merhaba. . . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rukiye Çelik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.