SAVAŞ VE KAHRAMAN ASKERİMİZ

Hiç kimse önünde eğilmemeli, bir tek Allah’ın önünde eğilmeli. Alnımız ak, başımız dik, içimiz pak, gönlümüz hoş olmalı. Önüne kırmızı halılar serip de şımartmamalı nefsi. Orta Asya’dan bugüne Osmanlının torunları olarak güçlü Türkiye olduk. 2018 yılında seksen milyon diye konuşulan nüfusumuz; sınır komşumuz olan, iç savaş yaşayan Suriye halkını da kucakladı. Güçlü bir dev, siyasetin başpehlivanı, milletin padişahı, babacan, gönüllerin efendisi ve halkın reisi olabilecek lider yöneticilerle yücelir bir ülke.
Menfaat şahsî değil de vatan menfaati, toprak menfaati olmalı. Çıkar kompleksinden sıyrılıp beraberlik inancına yol almalı. Türk askerimiz Suriye sınırında yürüttüğü askerî operasyonda Zeytin Dalı Harekâtı ve Afrin sınırında savaşma cesaretiyle sınırlarımızı düşmana karşı korudu. Şehit ve gazi olan her bir askerimizin ismi tarihe geçti, öbür dünyada da şehitler mekânında isimleriyle anılacaklardır. Terör örgütleri ve dış devletlerin birlikteliği Suriye iç savaşını artırınca sınırlarımızı korumak için askerimiz bölgeye girdi. Günlerce ayaklardan çıkmayan çizmeler ve erkenden nasırlaşan o eller şehitlerin öpülesi elleridir. Türkiye’ye düşman olan ülkelere inat Suriye’ye girdik. Afrin ve köylerini terörden temizleyince bölge insanı ellerinde Türk bayrağıyla çok sevinçliydi.
Müslüman insanların dinî duygularıyla oynayıp Kur’an-ı Kerîm’in arasına bomba koyan cani ruhlar yüzünden şehit oldu gencecik bir askerimiz. Askerî karargâha gizlice sızarak çaydanlık içine bile patlayıcı madde yerleştiren insan yavrusunu siz düşünün artık. Ruhları hayvanî yapıya bürünmüş bunların. İnsanoğlu çiy süt emdiği için bazılarından korkar olduk ve sütü bozuklar türedi toplumda. Kimi analar yiğit doğururken kimileri it (af edin sözümü) doğurdu. Türk milletinin gücünü dünya fark etmeli. İslâm’ın kılıcı, imanın gücü yardımıyla Horasan erleri ve Ertuğrul Bey’in torunu olarak Osmanlı Devletinin ecdadı anısına önlerinde saygıyla eğiliyoruz. Bize emanet bu yurt. Bu vatan, bu toprak bizim.